‘Zeytin gözlüm' şiirle sporla…

A

Admin

Yönetici
Yönetici
'Suçumuz neydi sana hasret kaldım. Mevsim bahar, kırlarda koşacaktık. Ellerini tutup gözlerine bakacaktım. Zeytin gözlüm, gülüşünü özledim. Hasret kaderimizmiş. Sesini özledim. Avuçlarıma aldığım mis kokan, güzel ellerini özledim. Ne hayaller kurmuştuk! Resimlerine bakarak avunur oldum. Bitsin bu hasret. Zeytin gözlüm sesini özledim. Odama resimlerini astım. Duvarlara bakarak konuşur oldum. Dinlediğim şarkılarda sesini. Çiçeklerde kokunu arar oldum. Zeytin gözlüm. Bitsin bu hasret gülüşünü özledim. Bitsin bu hasret ellerini özledim. Bitsin bu hasret sesini özledim. Zeytin gözlüm seni çok, çok özledim...' Zeytin gözlüm / Pandemide hasret kaldığım, aşkların en güzeli canım torunum Maya'ya ithafen / Dönence Yayınevi - 2025 / Yazan, kitap sahibi, şair; Serdar Alpay. 'Zeytin gözlü' kim peki? Maya Alpay, torun. Yüzüyor, koşuyor, hayvanları, doğayı çok seviyor. Dedesi Serdar Alpay ile de muntazaman koşulara, yarışlara katılıyor, madalyaları alıyor, alışıyor. En son İzmir Atatürk Stadı'ndaki yaş grubunda, 30 metrede birinci oldu. Anne Beste Alpay, baba Serkan Alpay. Geniş kitlelerin ter aldığı atletizm yarışlarına katılıyor, sonuna, finişe kadar gidip tamamlıyor. Ailenin tek çocuğu, şımarık değil iyi ve kaliteli yetiştiriliyor. İlkokula başlayacak Maya. Cumartesi sabahları annesi babasıyla, 8-10 kilometre arası koşuyor. Her gün de aksatmadan yüzüyor. Aile çok önemli, yönlendirme, teşvik, üzerine düşme, ilgilenme. Şimdilik resimlerle anlamaya çalışsa da. Kitapları çok seviyor, cep telefonuyla çok mesafeli. BESYO mezunu babası Serkan Alpay ile Karşıyaka Ata'dan Ana'ya koşusuna da katıldı. Bırakmadı, tamamladı. Size garip gelse de. Başka şeylere değil de nazara inanırım. Aman ha, maşallah diyelim. MAYA'YA DEDESİNDEN 'Aileden başlar, devam eder' deriz, yazarız ya her zaman. Spor yapmak da kitap karıştırmak da öyle. Adına yazılmış kitap var, daha bu yaşta. Çocuk ne görürse, duyarsa ona yönlenir. Dede Serdar Alpay, milli futbol hakemi. Yıllarca yaptı, şimdi Karşıyaka'da yaşıyorlar. Sever, takdir ederim, çok kaliteli bir insandır. Şunu da yazarız, her zaman. 'Maç başlar biter, dostluklar bitmez. Futbolcular kötü değil, hakemler de öcü değil'. Hakemlerin içinde de çok duyarlı insanlar çıkıyor. Yazıyorlar, fotoğraf çekiyorlar, koşuyorlar, yürüyorlar, yüzüyorlar, korolara katılıp harika sesli olanlarımız da var. Çok geniş bir yelpaze. İçlerindeki cevher sönmese de emekli olunca daha çok ön plana çıkıyor, hele bir de torun olursa. Yetenekler vücut buluyor, ortaya çıkıyor. Melih İnanlı fotoğrafta, Muhlis Uçar yüzmede, Cumhur Balyan seste, Adnan Özer yazarlıkta, Suat Arslanboğa tez araştırmasında ve daha niceleri. Hakemlerimiz, İsmail Aydın hocamı da unutmayalım, rahmetle. İsmi de çok güzel 'Zeytin gözlüm', satışı yok. Eylül 2025'de imza günü, düzenlenecek İzmir'de. Çağdaş Yaşam ile Lösemili Çocuklar, yararına. Sanatla, sporla ilgilenen gazeteci kardeşlerime de itina ile duyururum. İnternet nedeniyle herkes kendi haberini kendi yapsa da. Yapılmalı, yine de. Aynısı olmaz ki. Bir zamanlar özel haberler yapardık, çok da güzel olurdu. Fark ettiyseniz, her şeyin kökeninde, temelinde spor var. Zararı olmayan, yararı çok olan; spor. Zorlamak değildir, spor. Sporcu ruhuyla yaşamak, yaşamaya çalışmak. Hareket, özgüven, insanlık, dostluk. Spor varsa, bunlar var. Kupa, galibiyet, para, şöhret demek değil ki sadece spor. Spor olan yerde insanlık vardır, spor yoksa insanlık da olmaz. Sporla sosyal hayatını en iyi şekilde, sürdüren nice insan olanlarımıza sevgi ve saygılarımla. Spor ile güzelleşecek her şey. Maya'ların sayısı artarsa, insanın Maya'sında varsa, ya o Maya bir de tutarsa. Umut hiçbir zaman bitmez, hele ki sporda ise...
 
Geri
Üst