A
Admin
Yönetici
Yönetici
Aile hekimliği sisteminde çalışan hekim ve hemşirelerin 15 Haziranda aldıkları maaşlarından yapılan kesinti isyan ettirdi. Haziran ayı maaşlarından yapılan kesinti, bir hekimden yaklaşık 23-24 bin, bir hemşirenin aldığı maaştan 8-10 bin TL para kesildi. Kesintilerin yeni yönetmeliğe göre, aile hekimlerine her 6 ayda bir gitme zorunluluğu olan vatandaşların aile hekimine gitmemesi sonucunda yapılması ve yapılan maaş kesintilerinin maaş bordolarında hangi kalemde gösterildiği ile ilgili de bir bilginin olmaması da düşündürücü. Sağlıklı bir bireye aile hekimine gitme zorunluluğu getirmek, ya da ekonomik durumu iyi olan bir vatandaşın aile hekimine gitme zorunluluğu getirmek ve aile hekimine gitmeyen vatandaşın gitmemesinin faturasını hekim ve hemşireye kesmek kadar abesle iştigal, saçma bir durum olamaz. Mesela okula gitmeyen öğrenciden dolayı öğretmenden, camiye gitmeyen cemaatten dolayı imamdan para kesiliyor mu? Elbette kesilmiyor. Peki, aile hekimine gitmeyen sağlıklı bir bireyden dolayı hekim ve hemşireden nasıl para kesiyorsunuz? Memur zam bekliyor, hükümet maaşlardan kesinti yapıyor. Yine yeni yönetmeliğe göre aile hekimi ve hemşirelerinden vital bulgular (boy, kilo, tansiyon, şeker vb.) adı altında pek çok bilginin siteme girilmesi isteniyor. İstenen bilgiler 3500 nüfusa bakan bir hekim ve hemşirenin girebileceği bilgiler değil. Neden derseniz? Bu bilgileri sağlıklı bir şekilde alıp sisteme girecekseniz aile hekimlerinin hizmet verdiği nüfusun en fazla 2000 civarında olması gerekir. Çünkü aile hekim ve hemşirelerinin tek işi vital bulgu girmek değil. Yaptıkları pek çok iş var. İş yoğunluğu sistemde çalışanları bunaltmış durumda. Ve bir hekimin yada hemşirenin yanındaki yani aynı birimde çalışan diğer hekim ve hemşirenin izin alması durumunda 7000 nüfusa hizmet verenden bu bilgilerin istenmesi iş ve işleyişe uyan bir durum değil. Bu yapılan işlemler adeta çalışanlara zulümdür. Hastaya hizmet vermenin öncelikli karşılığı para olamaz. Para ile deontoloji yer değiştiremez. Tıp fakültelerinde iktisat dersi okutulmuyor. Yapılan mevzuat değişiklikleriyle uygulanan baskı hekimlerimizin özgürce tedavi uygulamalarının da önüne geçmiştir. Aile hekimliğinde çalışan hekim ve hemşirelerimizin ne kadar maaş alacakları, alacakları ceza ve kesintilerden dolayı hemen her ay değişmekte. Hekim ve hemşirelerimiz her ay ellerinde kağıt kalem ne kadar maaş alacaklarını hesaplar hale gelmişlerdir. Aile Sağlığı Çalışanlarımıza yani hemşirelerimize tanımlanan Hyp sisteminde 650-700 arası kişinin boy-kilo- tansiyon vs gibi bulguları ve 35-45 kişi yaşlı izlem yapılması beklenmektedir. Bu yaşlı izlemin içeriği geriatri-nörolojik bilgiler isteyen skalalardan oluşmaktadır. Bu bir izlem ya da tarama değil, yaşlının akıl-şuur durumu, kemik kırılma riski var mi? yok mu? gibi ciddi sorular içeren bir muayenedir. Kaldı ki aile hekimlerimiz bile bu izlemi üstlenmemişken, aile sağlığı çalışanlarının en az 30 dk zaman alan bu izlemi yapabilmesi mesleki yeterlilik açısından ve çalışma koşullarının zorluğu- yoğunluğu (bağışıklama, kanser tarama, okul aşıları, gebe-bebek-çocuk-lohusa işlemleri, aile planlama danışmanlığı, kanser taramaları,15-49 izlemleri obezite izlem) açısından yapması mümkün değildir. Yapılan bu hyp nin ücretlendirilebilmesi, ya da maaş kesintisinin yapılmaması için doktorlardan beklenen oran % 70 iken hemşirelerimizden % 90 oran beklenmekte olup, bu durum iş barışını da bozmaktadır.Bu yönetmeliğin amacı Hyp yapmayan hekimlerle birlikte çalışan hemşire ve ebe arkadaşlarımızın mağdur olmaması denilse de , doktoru hyp yapan hemşire ve ebeleri de zor durumda bırakmaktadır.