Yılmaz Tunç’tan Yargı Reformu açıklaması: Cezasızlık algısı bitecek

  • Konbuyu başlatan Admin
  • Başlangıç tarihi
A

Admin

Yönetici
Yönetici
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, AK Parti Grup Toplantısı öncesinde gazetecilerin sorularını yanıtladı. Tunç, Meclis’te görüşülen 10’uncu Yargı Paketi’nin devamının gelip gelmeyeceği, aile arabuluculuğuna ilişkin bir düzenlemenin olup olmayacağı ve infaz düzenlemesine ilişkin sorulara şöyle cevap verdi: “Yargı Reformu Strateji Belgemiz, 23 Ocak’ta Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından açıklanmıştı. Orada 264 hedef var. Yargı teşkilatının insan kaynakları ve kurumsal kapasitesini güçlendirmeye, ceza adalet sisteminin etkinliğini artırmaya, hukuk ve idari yargılama süreçlerinin etkinliğini artırmaya, adalete erişimi kolaylaştırmaya yönelik çok sayıda hedef var. Daha önceki yıllardaki yargı reformu belgelerinin bir devamı niteliğinde, sürekli ihtiyaçların çeşitlenmesi gelişmesi neticesinde, hep planlı bir reform süreci yaşıyoruz. Bu kapsamda, ceza adalet sistemi ile ilgili hazırladığımız yargı paketi taslağını milletvekillerimizin takdirlerine arz etmiştik ve Meclisimiz bunları değerlendirdi, bir kısmını, bir sonraki yasama yılına devretti, bir kısmı da yasalaşmış oldu. “Sadece imza atıp cezaevinin kapısından geri dönmek yok” Yasalaşan hususlar, çok önemli konular. Özellikle cezasızlık algısını ortadan kaldırmaya yönelik denetimli serbestlik tedbiri ile ilgili önemli bir düzenleme yapıldı. Artık bundan sonra o bir yıllık maktu denetimli serbestlik süresinden yararlanabilmek için kişiler, koşullu salıverme süresine ne kadar gün kalmışsa onun onda birini yatmak zorunda. Dolayısıyla sadece imza atıp cezaevinin kapısından geri dönmek yok. Suç işleyen, bunun karşılığını basit suç da olsa görmüş olacak. Bu konuda milletvekillerimiz, gerekli yasal düzenlemeyi yapmış oldular. Yani 2 yılın altındaki suçlar bakımından hiç cezaevinde kalma durumu yokken; artık bundan sonra 2 yıl suç işleyen, 1 yıl koşullu salıvermeden yararlanabilmek için onun onda biri dediğimiz 1 aydan fazla bir süre kalmış olur. Yani 1 ay cezası olan bile, belli bir süre, cezaevinde en az 5 gün kalmış olacak. Bu bir cezasızlık algısı önlemeye yönelik, yapanın yanına kar kalmasın düşüncesiyle yapılan bir düzenleme.” “Özel infaz usulleri de çok önemli bir reform ve çok insani bir düzenleme” “Özel infaz usullerinin de çok önemli bir reform ve çok insani bir düzenleme” olduğunu belirten Tunç, “Konutta infazla ilgili olarak, özellikle kadınların, çocukların konutta cezalarını infaz edebilmeleri ve belli yaşın üstündeki kişilerin, belli miktardaki suçlar ve cezalar bakımından cezalarını konutta çekebilmeleri bakımdan önemli düzenlemeler yapıldı, özel infaz usülleri dediğimiz. Hafta sonu infaz düzenlemeleri yapıldı. Hafta sonu infaz kapsamı, kasten işlenen suçlarda 3 yılın altındaysa ceza miktarı hafta sonu infaz olabilecek. Yani 2 gün cezaevinde hafta sonu; hafta içi de işinde olabilecek. Taksirle işlenen suçlarda da 3 yıl, diğer konutta infaz uygulamasının kapsamını da genişletmiş bulunuyoruz. Bu kapsamda, 80 yaşın üstünde ise 6 yılın altındaki suçlar bakımından ve diğer yaş kategorilerine göre de bir değerlendirme yapıldı. Bunlar insani düzenlemeler. Yine ağır hastalar bakımından da ağırlaştırılmış müebbet hapis suçları hariç, eğer adli tıp raporuyla ağır hasta olarak belirlenmişse, onların konutta cezalarını çekmeleri bakımından önemli bir düzenleme hayata geçti. Yine mükerrirler bakımından da bir düzenleme yapıldı. “Şiddet konusunu içermeyen aile hukuku anlaşmazlıklarında davadan önce arabulucuya başvurma imkanı getireceğiz” Aile hukuku ile ilgili düzenlemeleri inşallah kısa süre içerisinde Meclisimizin takdirlerine arz edeceğiz. Özellikle boşanma davalarının uzun sürmemesi, kişilerin bir an önce kendi sonraki hayatlarını kurabilmeleri ve aile kurumunun zedelenmemesi, çocukların ve kadınların yıpranmaması açısından yeni bir dönem başlatmak istiyoruz. Bu da aile arabuluculuğu ile ilgili husus. Boşanma davası açmadan önce tabii kadına şiddetle ilgili hususlar ayrı. Bunların arabuluculuk kapsamında değerlendirilmesi mümkün değil. Ama boşanma davaları ve bunların ferileri ile ilgili tazminat, nafaka konuları ile ilgili olarak aile arabuluculuğu sistemini getirmeyi düşünüyoruz. Bu kapsamda, yargı reformu belgemizde de bu husus vardı ve aile arabuluculuğunda özellikle şiddet konusunu içermeyen aile hukuku anlaşmazlıklarında, dava açmadan önce arabulucuya başvurma imkanı getireceğiz. Bu arabulucular da konusunda uzman ve belli bir tecrübeye sahip kişilerden oluşacak. Eğer arabulucu önünde boşanmaya ya da evliliğin devamına anlaşamazlarsa o zaman dava açma durumu söz konusu olacak. “Boşanma davalarında bir yıllık bekleme süresini kaldırarak mağduriyetlerin önüne geçilmesini istiyoruz” Yine boşanma davalarının maddi tazminat davalarından ayrı görülüp bir an önce kesinleştirilmesi ile ilgili süreç var. Yine anlaşmalı boşanma davalarında bir yıllık bekleme süresi vardı. Bu süreyi de kaldırarak özellikle birtakım mağduriyetlerin önüne geçilmesini istiyoruz. Tabii adli tatilde de yine aile hukukundan doğan davaların görülmesi lazım. Aile Bakanımız da geldi, konu önemli. Aile Yılı'ndayız. Özellikle aile yılında biz de Aile Bakanlığımızın bu önemli çalışmasına katkı sağlamak istiyoruz. Özellikle yargı alanındaki kısmı, kadına şiddetin önleme caydırıcılık, çocukların korunması, boşanma davalarında özellikle kadınların mağduriyetinin önlenmesi ve uzun süren davalarda hem aile kurumunun zedelenmemesi bakımından bu yasal düzenleme taslaklarının ilgili bakanlarımıza da istişare ederek inşallah milletvekillerimizin takdirlerine arz ediyoruz.” Adalet Bakanı Tunç, tüm bu düzenlemelerin, “Meclisin çalışma takvimine göre gerçekleştirilecek hususlar” olduğunu kaydederek, “Milletvekillerimiz Meclis gündemine hakimdir. Bunu, Meclis tatile girmeden önce yasalaştırma imkanı süre bakımından var mı yok mu o tabii Meclisin takdir edeceği bir husus” diye konuştu.
 
Geri
Üst