Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 2021/25442 E., 2024/1909 K. sayılı kararı

  • Konbuyu başlatan Admin
  • Başlangıç tarihi
A

Admin

Yönetici
Yönetici
T.C. Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/25442 E., 2024/1909 K. "İçtihat Metni" MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi SAYISI : 2021/928 E., 2021/1927 K. 2- Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. vekili Avukat Buket Yazıcı HÜKÜM/KARAR : Davanın reddine- İstinaf talebinin kabulü ile davanın kısmen kabulü İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 4. Asliye Hukuk Mahkemesi SAYISI : 2019/237 E., 2021/30 K. Taraflar arasındaki internet yayını yolu ile kişilik haklarına saldırı iddiasına dayalı manevi tazminat ve kararın yayınlanması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf talebinin kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak esas hakkında yeniden hüküm tesisine, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde; adlı internet sitesinde “... ... ilişki iddiası” şeklinde açılan başlık nedeniyle Sulh Ceza Hakimlikleri tarafından verilen erişimin engellenmesine dair kararların akabinde davalı Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş.'nin sahibi diğer davalının yönetim kurulu başkanı olduğu isimli internet haber sitesinde ve @cumhuriyetgzt adlı resmi Twitter hesabında 21.06.2019 tarihinde paylaşılan "Ekşi Sözlükteki ...- ... Başlığı Kaldırıldı" şeklinde yapılan yayın nedeniyle müvekkilinin kişilik haklarının saldırıya uğradığını, İstanbul Anadolu 7. Sulh Ceza Hakimliğinin 2019/4863 D.iş sayılı kararı ile dava konusu yayına yönelik erişimin engellenmesine dair karar verildiğini, asılsız ve gerçek dışı bu iddia üzerine ayrı ayrı çekilen fotoğraflara da yer verilerek yeniden haber yapılması ile haksız iddianın gündemde tutulmasının amaçlandığını, dava konusu yayının basın ve ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilemeyeceğini, haberin verilmesinde kamu yararı bulunmadığını belirterek 250.000,00 TL manevi tazminatın yayın tarihi olan 21.06.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ve kararın tirajı yüksek iki gazetede ilanen yayınlanmasına karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalılar vekili cevap dilekçesinde; davalı ...'un yönetim kurulu başkanı olarak yayın nedeniyle hukuken sorumlu olmadığını, bu müvekkili yönünden davanın husumet nedeniyle usulden reddedilmesi gerektiğini, Ekşi Sözlük’te açılan başlıkla ilgili erişimin engellenmesi kararı verildiğine ilişkin dava konusu yayının yapıldığını, davacının kişilik haklarına saldırı olmadığını, bir mahkeme kararının haberleştirilmesine yönelik kamu yararının bulunduğunu, yayının ifade ve basın özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini, manevi tazminat koşullarının oluşmadığını, talep edilen tazminat miktarının fahiş olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu yayının, 11.06.2019 tarihinde Ekşi Sözlük isimli sitede açılmış başlık hakkında verilen erişimin engellenmesi kararının haberleştirilmesi niteliğinde olduğu, davacı hakkındaki iddiaların önce Ekşi Sözlük isimli sitede yayınlandığı, daha sonra İstanbul Anadolu 1. Sulh Ceza Hakimliğinin 18.06.2019 tarih ve 2019/4832 D.İş sayılı kararı ile bu sitede davacı hakkında yapılan yayınlara erişim engeli kararı verildiği, davalı şirketin mahkeme kararını haber yaptığı; haberin, herhangi bir yorum yapılmadan ya da erişimin engellenmesine dair karar içeriğini değiştirmeden sadece bilgi paylaşımına yönelik tespitler içerir nitelikte olduğu, bu haber nedeniyle davacının kişilik haklarının saldırıya uğradığından söz edilemeyeceği gerekçesiyle davanın esastan reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur. B. İstinaf Sebepleri Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davalı şirketin hem internet sitesinde hem de Twitter hesabında kısa aralıklarla haberin paylaşıldığını, haberde fotoğraflara da yer vermek suretiyle paylaşım yapıldığını, art arda yapılan iki paylaşım arasında kullanılan görsel dışında hiçbir değişiklik, yeni bir veri bulunmadığını, bunun da Cumhuriyet Gazetesinin, kasıtlı olarak asılsız iddiayı gündemde tutma çabasını açıkça gösterdiğini, davalı şirketin başka bir internet sitesinde haftalar önce ortaya atılan bir iddiayı haberleştirmek için 23 Haziran 2019 tarihinde yapılacak olan belediye başkanlığı seçimlerini beklediğini, Pazar gününe denk gelen seçimlerin hemen öncesinde Cuma günü asılsız iddiayı internet sayfasında üst üste yayınlayarak kasıtlı şekilde gündemde tutmaya çalıştığını, haberin açıkça basın ve ifade özgürlüğünün sınırlarını aştığını, verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtmiştir. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile mahkeme kararı ile Ekşi sözlükte yer alan içeriğe erişimin engellenmesi kararı verilmesine rağmen davalı tarafından habere ilişkin iddialar hatırlatılarak 10 gün sonra yeniden haber yapıldığı, kısa aralıklarla tekrar tekrar paylaşılarak erişimin engellenmesine dair kararın işlevsiz ... getirildiği, davalı şirket tarafından davacı hakkında sarf edilen "...- ... ilişkisi iddiası" şeklindeki söz ve ifadelerinin düşünceyi açıklama ve eleştiri hakkının sınırlarını aştığı, doğrudan kişilik haklarına saldırıda bulunulduğu, davalı ...'a tüzel kişi temsilcisi olarak husumet yöneltilmesi gerektiği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, yeniden esas hakkında karar verilmek üzere İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne, 60.000,00 TL manevi tazminatın 21.06.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, fazlaya dair talep ile kararın yayınlanması talebinin reddine karar vermiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraflar temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri Davacı vekili temyiz dilekçesinde; adlı internet sitesinde “... ... ilişki iddiası” şeklinde açılan başlık nedeniyle Sulh Ceza Hakimlikleri tarafından verilen erişimin engellenmesine dair kararlar işlevsiz ... getirilerek dava konusu yayının yapıldığını, hükmedilen manevi tazminat miktarının az olduğunu, 23 Haziran 2019 seçimlerinden önce birer saat arayla aynı yayının gün içinde tekrar paylaşılması ile asılsız iddianın gündemde kalmasının amaçlandığını, yayının basın ve ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilemeyeceğini, haberin verilmesinde kamu yararı bulunmadığını, yayında müvekkilinin kasıtlı olarak hedef alındığını, kararın yayınlanma talebinin reddedilmesinin de hukuka aykırı olduğunu, bu yönden ve manevi tazminat miktarı yönünden kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtmiştir. Davalılar vekili temyiz dilekçesinde; davalı ...'un yönetim kurulu başkanı olarak yayın nedeniyle hukuken sorumlu olmadığını, basılmış eser olmadığından bu müvekkili yönünden davanın husumet nedeniyle usulden reddedilmesi gerektiğini, Ekşi Sözlük’te açılan başlıkla ilgili erişimin engellenmesine dair karar verildiğine ilişkin dava konusu yayının yapıldığını, daha önce yapılan haksızlığın yayın yolu ile kamuoyu ile paylaşıldığını, davacının kişilik haklarına bir saldırı olmadığını, mahkeme kararının haberleştirilmesine yönelik kamu yararının bulunduğunu, yayının ifade ve basın özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini, manevi tazminat talebinin koşullarının oluşmadığını, hükmedilen tazminat miktarının fahiş olduğunu belirtmiştir. C. Gerekçe 1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık; isimli internet haber sitesinde ve @cumhuriyetgzt adlı resmi Twitter hesabında 21.06.2019 tarihinde paylaşılan "Ekşi Sözlükteki ...- ... Başlığı Kaldırıldı" şeklindeki yayın nedeniyle davacının kişilik haklarının saldırıya uğradığı iddiası ile manevi tazminat ve kararın tirajı yüksek iki gazetede yayınlanması istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, Türkiye Cumhuriyeti Anayasa'sının 13, 20,26 ve 28 inci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 49 ve 58 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 24 ve 25 inci maddeleri, 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun'un 4,5 ve 6 ncı maddeleri, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 10 uncu maddesi. 3. Değerlendirme 1. Uyuşmazlığın çözümü açısından öncelikle konuyla ilgili kavram ve yasal düzenlemelerin irdelenmesinde yarar vardır. Anayasa’nın 13 üncü maddesinin ilgili kısmı şöyledir: "Temel hak ve hürriyetler, özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir. Bu sınırlamalar, ... demokratik toplum düzeninin ... gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamaz." Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 20 nci maddesi şöyledir: "Herkes, özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir. Özel hayatın ve aile hayatının gizliliğine dokunulamaz." Anayasa'nın 26 ncı maddesi şöyledir: "Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir. Bu hürriyet resmî makamların müdahalesi olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsar. ... Bu hürriyetlerin kullanılması, ... başkalarının şöhret veya haklarının, özel ve aile hayatlarının ... korunması ... amaçlarıyla sınırlanabilir...." Anayasa'nın "Basın hürriyeti" başlıklı 28 inci maddesinin ilgili kısımları şöyledir: "Basın hürdür, sansür edilemez... Devlet, basın ve haber alma hürriyetlerini sağlayacak tedbirleri alır." AİHS'nin 8 inci maddesinin ilgili kısmı şöyledir: "Herkes, özel ve aile yaşamına, konutuna ve haberleşmesine saygı gösterilmesi hakkına sahiptir." AİHS'nin 10 uncu maddesi şöyledir: "1. Herkes ifade özgürlüğü hakkına sahiptir. Bu hak, kamu makamlarının müdahalesi olmaksızın ve ülke sınırları gözetilmeksizin, kanaat özgürlüğünü ve haber ve görüş alma ve de verme özgürlüğünü de kapsar. ... 2. Görev ve sorumluluklar da yükleyen bu özgürlüklerin kullanılması, yasayla öngörülen ve demokratik bir toplumda ... başkalarının şöhret ve haklarının korunması ... için gerekli olan bazı ...sınırlamalara ... tabi tutulabilir." TMK'nın "Kişiliğin korunması" başlıklı 24 üncü maddesi şöyledir: “Hukuka aykırı olarak kişilik hakkına saldırılan kimse, hakimden, saldırıda bulunanlara karşı korunmasını isteyebilir. Kişilik hakkı zedelenen kimsenin rızası, daha üstün nitelikte özel veya kamusal yarar ya da kanunun verdiği yetkinin kullanılması sebeplerinden biriyle haklı kılınmadıkça, kişilik haklarına yapılan her saldırı hukuka aykırıdır.” TBK’nın “Kişilik hakkının zedelenmesi” başlıklı 58 inci maddesi şöyledir: “Kişilik hakkının zedelenmesinden zarar gören, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar para ödenmesini isteyebilir. Hâkim, bu tazminatın ödenmesi yerine, diğer bir giderim biçimi kararlaştırabilir veya bu tazminata ekleyebilir; özellikle saldırıyı kınayan bir karar verebilir ve bu kararın yayımlanmasına hükmedebilir.” 5187 sayılı Basın Kanunu’nun “Amaç ve kapsam” başlıklı 1inci maddesinin birinci fıkrası şöyledir: "Bu Kanunun amacı, basın özgürlüğünü ve bu özgürlüğün kullanımını düzenlemektir." 5187 sayılı Kanun'un "Basın özgürlüğü" başlıklı 3 üncü maddesi şöyledir: "Basın özgürdür. Bu özgürlük; bilgi edinme, yayma, eleştirme, yorumlama ve eser yaratma haklarını içerir. Basın özgürlüğünün kullanılması ancak demokratik bir toplumun gereklerine uygun olarak; başkalarının şöhret ve haklarının, toplum sağlığının ve ahlâkının, millî güvenlik, kamu düzeni, kamu güvenliği ve toprak bütünlüğünün korunması, Devlet sırlarının açıklanmasının veya suç işlenmesinin önlenmesi, yargı gücünün otorite ve tarafsızlığının sağlanması amacıyla sınırlanabilir." Anılan anayasal ve yasal düzenlemeler ile Anayasa'nın 90 ıncı maddesinin beşinci fıkrasının son cümlesine göre ulusal hukukun bir parçası hâline gelmiş bulunan AİHS'nin 10 uncu maddesi uyarınca kişilik hakları zarara uğrayanların manevi tazminat isteme hakları vardır. Manevi zarar, kişilik değerlerinde oluşan objektif eksilmedir. Duyulan acı, çekilen ızdırap manevi zarar değil, onun görüntüsü olarak ortaya çıkabilir. Acı ve elemin karşılığı manevi zarar olarak kabul edilerek keder ve acılarını içlerinde gizleyenleri tazminat isteme haklarından yoksun bırakmamak için kanunlarımız manevi tazminat verilebilecek bazı olguları özel olarak düzenlemiştir. TMK'nın 24 ve TBK'nın 58 inci maddelerinde yer verilen kişilik haklarının korunması da bunlardan biridir. Temel hak ve özgürlüklere yönelik bir müdahalenin demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun kabul edilebilmesi için zorunlu bir toplumsal ihtiyacı karşılaması ve orantılı olması gerekir. Açıktır ki bu başlık altındaki değerlendirme, sınırlamanın amacı ile bu amacı gerçekleştirmek üzere başvurulan araç arasındaki ilişki üzerinde temellenen ölçülülük ilkesinden bağımsız yapılamaz. Çünkü Anayasa’nın 13 üncü maddesinde demokratik toplum düzeninin gereklerine aykırı olmama ve ölçülülük ilkesine aykırı olmama biçiminde iki ayrı kritere yer verilmiş olmakla birlikte bu iki kriter bir bütünün parçaları olup aralarında sıkı bir ilişki vardır (Ferhat Üstündağ, B. No: 2014/15428, 17/7/2018, § 45). (AYM: Satılmış Aslan, B. No: 2020/6537, 24/1/2024, § …) Müdahaleyi oluşturan tedbirin zorunlu bir toplumsal ihtiyacı karşıladığının kabul edilebilmesi için amaca ulaşmaya elverişli olması, başvurulabilecek en son çare ve alınabilecek en hafif önlem olarak kendisini göstermesi gerekmektedir. Amaca ulaşmaya yardımcı olmayan veya ulaşılmak istenen amaca nazaran bariz bir biçimde ağır olan bir müdahalenin zorunlu bir toplumsal ihtiyacı karşıladığı söylenemeyecektir (Ferhat Üstündağ, § 46). (AYM: Satılmış Aslan, B. No: 2020/6537, 24/1/2024, § …) Orantılılık ise sınırlamayla ulaşılmak istenen amaç ile başvurulan sınırlama tedbiri arasında dengesizlik bulunmamasına işaret etmektedir. Diğer bir ifadeyle orantılılık, bireyin hakkı ile kamunun menfaatleri veya müdahalenin amacı başkalarının haklarını korumak ise diğer bireylerin hak ve menfaatleri arasında adil bir dengenin kurulmasına işaret etmektedir. Dengeleme sonucu müdahalede bulunulan hakkın sahibine terazinin diğer kefesinde bulunan kamu menfaati veya diğer bireylerin menfaatine nazaran açıkça orantısız bir külfet yüklendiğinin tespiti hâlinde orantılılık ilkesi yönünden bir sorunun varlığından söz edilebilir (Ferhat Üstündağ, § 48). (AYM: Satılmış Aslan, B. No: 2020/6537, 24/1/2024, § …) Buna göre özel hayata saygı hakkına yapılan bir müdahale, zorunlu bir toplumsal ihtiyacı karşılamıyorsa ya da zorunlu bir toplumsal ihtiyacı karşılamakla birlikte orantılı değilse demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun bir müdahale olarak değerlendirilemez. (AYM: Satılmış Aslan, B. No: 2020/6537, 24/1/2024, § …) Dosya kapsamından, dava dışı adlı internet sitesinde “... ... ilişki iddiası” şeklinde açılan başlık nedeniyle Sulh Ceza Hakimliği tarafından 5651 sayılı Kanun'a dayalı 11.06.2019 tarihinde erişimin engellenmesine dair karar verildiği akabinde 21.06.2019 tarihinde davalı şirketin yayın sahibi olduğu isimli internet haber sitesinde ve @cumhuriyetgzt adlı resmi Twitter hesabında "Ekşi Sözlükteki ...- ... Başlığı Kaldırıldı" şeklinde yayınlar yapılarak davacı ve dava dışı ...'un ayrı ayrı çektirilmiş fotoğraflarına da yer verildiği anlaşılmaktadır. Somut olayda, yayında geçen iddiaya ilişkin bir delil ya da emare bulunmadığı, yayın yasağı kararı verildiği şeklinde yapılan dava konusu haber ile gerçekliğine ilişkin bir bilgi bulunmayan erişim engeli kararı verilen haberin yeniden haberleştirildiği, yayın yasağına dair kararın işlevsiz ... getirildiği, davacının "özel yaşamına ve aile yaşamına saygı hakkının" ihlal edildiği bu nedenle davacı yararına manevi tazminata hükmedilmesinin ve miktarının yerinde olduğu anlaşılmıştır. Temyizen incelenen karar yönünden, yukarıda yapılan açıklamalar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, olayın üzerinden geçen süre dikkate alındığında kararın yayınlanması talebinin reddedilmesinin de yerinde olduğunun anlaşılmasına göre davacı vekilinin ve davalı Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş.'nin tüm temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2. 5651 Sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun'un 1 inci maddesinde bu Kanunun amaç ve kapsamının; içerik sağlayıcı, yer sağlayıcı, erişim sağlayıcı ve toplu kullanım sağlayıcıların yükümlülük ve sorumlulukları ile internet ortamında işlenen belirli suçlarla içerik, yer ve erişim sağlayıcıları üzerinden mücadeleye ilişkin esas ve usûllerin düzenlenmesi olduğu belirtilmiş, aynı Kanun'un 3, 4, 5 ve 6 ncı maddelerinde ise içerik sağlayıcı, yer sağlayıcı ve erişim sağlayıcının sorumlu olduğu durumlar ve sorumluluk esasları gösterilmiştir. Dava konusu internet yayınları yönünden yönetim kurulu başkanı olan ...'a husumet düşmediği ve hukuki sorumluluğunun bulunmadığı anlaşılmakla, pasif husumet yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, bu davalı yönünden de manevi tazminata karar verilmesi doğru görülmediğinden Bölge Adliye Mahkemesi kararının davalı ... yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir. VI. KARAR 1.Değerlendirme bölümünün (1) numaralı bendinde açıklanan sebeplerle davacı vekilinin ve davalı Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş.'nin tüm temyiz itirazlarının REDDİNE, 2.Değerlendirme bölümünün (2) numaralı bendinde açıklanan sebeplerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının davalı ... yararına BOZULMASINA, Aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz eden davacı ve davalılara yükletilmesine, Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 22.02.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
 
Geri
Üst