A
Admin
Yönetici
Yönetici
Kolesterol yüksekliği, kalp-damar hastalıklarının en önemli risk faktörlerinden biri olarak bilinse de, her vaka için ilaç tedavisi gerekmeyebilir. Medical Park Ordu Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Selda Gürol, kolesterol seviyelerinin bireysel risk faktörlerine göre değerlendirilmesi gerektiğini belirterek, özellikle hafif-orta düzeyde yüksek kolesterolü olan kişilerde yaşam tarzı değişikliklerinin öncelikli tedavi yöntemi olabileceğine dikkat çekti. Önce Yaşam Tarzı Değişiklikleri Dr. Gürol, kolesterol yüksekliği tespit edilen bireylerde hemen ilaç başlanmasının doğru bir yaklaşım olmadığını vurguladı. Diyet, düzenli egzersiz, kilo kontrolü ve sigara bırakılması gibi yaşam tarzı değişikliklerinin tedavide ilk basamak olduğunu belirten Gürol, “LDL kolesterol düzeyi hafif-orta seviyede yüksek olan, kalp-damar hastalığı geçmişi bulunmayan bireylerde bu yöntemlerle etkili sonuçlar alıyoruz” dedi. Beslenmede Doğru Bilinen Yanlışlara Dikkat Kolesterolü düşürmek için beslenme alışkanlıklarının gözden geçirilmesi gerektiğini söyleyen Dr. Gürol, yağlı gıdalardan çok karbonhidratların kısıtlanması gerektiğini ifade etti. Beyaz ekmek, pirinç, unlu mamuller ve makarna gibi karbonhidrat açısından zengin geleneksel gıdaların aşırı tüketiminin kolesterol seviyelerini yükseltebildiğine işaret eden Gürol, sağlıklı beslenme ve porsiyon kontrolünün önemine değindi. Egzersiz Hem Kiloya Hem Kolesterole İyi Geliyor Düzenli fiziksel aktivitenin yalnızca kilo kontrolü için değil, kolesterol dengesi için de kritik bir rol oynadığını belirten Gürol, “Haftada en az 150 dakika orta tempolu yürüyüş, HDL yani iyi huylu kolesterolü artırırken LDL’yi düşürmeye yardımcı olur” ifadelerini kullandı. Egzersizin kalp-damar sağlığı üzerindeki olumlu etkilerinin bilimsel olarak kanıtlandığını hatırlattı. Her Hasta İçin Farklı Değerlendirme Gerekli Kolesterol yüksekliği tedavisinde her bireyin risk profilinin göz önünde bulundurulması gerektiğini belirten Dr. Gürol, özellikle diyabet, hipertansiyon, böbrek hastalığı olanlar ya da ailesinde erken yaşta kalp krizi öyküsü bulunan bireylerde ilaç tedavisinin gerekli olabileceğini söyledi. Gürol, tek tip yaklaşımın yerine kişiselleştirilmiş sağlık planlarının uygulanmasının daha doğru olduğunu ifade etti. Erken Teşhis Hayat Kurtarıyor Kolesterol yüksekliğinin genellikle belirti vermeden ilerlediğini hatırlatan Dr. Selda Gürol, bu nedenle düzenli kan tahlillerinin ihmal edilmemesi gerektiğini vurguladı. Erken teşhis sayesinde kalp-damar hastalıklarının önlenebileceğini belirten Gürol, “Sağlıklı yaşam alışkanlıkları sadece kolesterolü değil, genel sağlığımızı da olumlu yönde etkiler. Bu nedenle düzenli takip ve kontroller büyük önem taşıyor” dedi.