Turistler kapmadan gidin! Ulaşımı Kolay, denizi cam gibi, fiyatlar uygun: Sadece yarım saatte masmavi huzura kavuşun

  • Konbuyu başlatan Admin
  • Başlangıç tarihi
A

Admin

Yönetici
Yönetici
Burcu YANAR - EGE TELGRAF/ Dalgaların usulca sahile vurduğu, dağların yeşil örtüsüyle denizin koyu mavisinin dans ettiği bir yer var: Turunç Halk Plajı. Burası öyle bir yer ki, hem ilk görüşte huzur verir hem de ayrılırken kalbinizi orada bırakmak istersiniz. DAĞLARIN ARDINA SAKLANMIŞ BİR KASABA Turunç, Ege’nin güney kıyılarında saklı kalmış bir inci gibi parlıyor. Marmaris’ten yalnızca 21 kilometre uzakta ama sanki şehirden çok daha uzak bir dünya. Rosert Tüneli’nden geçip kıvrıla kıvrıla sahile indiğinizde, karşınıza çıkan manzara nefes kesici: Maviyle yeşilin buluştuğu küçük bir koy, palmiye ağaçlarıyla çevrili yürüyüş yolları ve sabah güneşini sessizce karşılayan bir deniz... MAVİ BAYRAĞIYLA GÖZ KAMAŞTIRIYOR Turunç Halk Plajı, berraklığı ve çevre temizliğiyle mavi bayrak almış nadir sahillerden biri. Denize adım attığınız anda suyun serinliğinde değil, zamanın yavaşlamasında kayboluyorsunuz. Şezlongunuza uzanıp hafif rüzgarla gelen tuz kokusunu içinize çektiğinizde, burada geçen her dakikanın şehir hayatına küçük bir ara değil, adeta bir terapi olduğunu fark ediyorsunuz. MARMARİS’İN GİZLİ SAHİL CENNETİ! Deniz burada sığ ve oldukça durgun; bu da Turunç’u özellikle aileler ve yüzmeyi yeni öğrenenler için ideal kılıyor. Kumluk Plajı ise küçük çocukları olan ailelerin favorisi. İncecik kumu ve güvenli kıyısıyla, annelerin içini rahatlatırken çocuklara denizi sevdirmeyi başarıyor. Gün ortasında çevredeki kafelerden birine uğrayıp buz gibi bir limonata ya da taze sıkılmış portakal suyu içmek, günün en tatlı molası oluyor. DOĞAYLA BAŞ BAŞA, TARİHLE İÇ İÇE Sahilden biraz uzaklaştığınızda sizi Amos Kanyonu karşılıyor. Doğanın sessizliğini antik kalıntıların hikâyeleriyle birleştiren bu yürüyüş rotası, hem bedeninizi hem ruhunuzu arındırıyor. Patikalar boyunca açan yabani çiçekler, taşlar arasından süzülen rüzgâr ve geçmiş zamanların fısıltıları, her adımda bir masal anlatıyor. BAŞLI BAŞINA BİR KEŞİF ROTASI Turunç’ta tatil sadece plajla sınırlı değil. Sabah saatlerinde sahilde sıra sıra dizilmiş teknelere atlayıp Çiftlik Koyu, Kumlubük ya da Cennet Adası gibi saklı güzellikleri keşfe çıkmak mümkün. Her koyda suya bırakılan çapa, bir huzur molasına dönüşüyor. Şnorkelle dalıp balıklarla birlikte yüzmekse bu yolculuğun en büyülü anlarından biri. EGE MUTFAĞI İLE LEZZET DURAKLARI Gün batarken Turunç yavaş yavaş ışıklara bürünür. Sahil boyunca dizilmiş küçük restoranlar, Ege’nin en güzel deniz ürünlerini sofranıza getirir. Taze kalamar, zeytinyağlı enginar ya da incecik açılmış bir kabak çiçeği dolması... Yanında buz gibi bir beyaz şarap ya da sadece limonlu su... Her şey sade ama unutulmazdır burada. KONAKLAMA HERKES İÇİN VAR! Turunç’ta her zevke uygun konaklama seçeneği mevcut. Denize sıfır butik oteller romantik bir kaçamak için biçilmiş kaftanken, doğayla baş başa vakit geçirmek isteyenler için çadır kampı alanları da bulunuyor. Sabah kuş cıvıltılarıyla uyanmak ya da odanızın balkonundan Ege’ye günaydın demek... Seçim sizin. SAKİNCE YAŞANACAK BİR YAZ ARIYORSANIZ... Kalabalıktan, ekrandan, bildirimlerden uzak; sadece sizin olduğunuz, rüzgârın ses verdiği bir tatil düşlüyorsanız, yolunuzu Turunç’a çevirin. Çünkü burası sadece bir plaj değil; yaşadığınız her anın kıymetini yeniden hatırlatan, zamanı yavaşlatan, huzura açılan bir kapı.
 
Geri
Üst