Slovenya Kadar Olamadınız

  • Konbuyu başlatan Admin
  • Başlangıç tarihi
A

Admin

Yönetici
Yönetici
Değerli okurlarım: Bu köşeden daha önce de Gazze hakkında birçok yazı kaleme aldım. Önceki yazılarımda, Gazze halkının orantısız bir şekilde karadan, havadan bombalanarak yerle bir edildiğini, günahsız ve masum yavruların, kadınların ve yaşlıların vahşice katledildiğini, denenmemiş silahların bu topraklarda ilk kez denendiğini dile getirmiştim.

Şimdilerde ise siyonist israil ve onun sözde başbakanı, eli kanlı netenyahu bu katliamın ikinci safhasına geçmiş durumda: Gazze’deki Müslümanları açlıkla terbiye etmeye çalışıyor. Bugün de on binlerce bebek, çocuk ve kadın, açlıktan dolayı hayatını kaybediyor ve dünya tüm bunları sadece sessizce seyrediyor, hiçbir şey yapmıyor.

İsrailli ultra-ortodoks haham Ronen Shaulov’ ‘’Gazze halkı artık yoksulluk ve açlık içinde yaşamalı. Filistinli çocuklar sabahları buzdolabında yemek olmadığını görerek ağlamalı. Çocuklar okula gidip arkadaşlarının da hiçbir şey yemediğini görmeli. Sonra da Allah’a yalvarmalılar…. İşte o zaman bir yahudi çocuğu kalkıp şunu söyleyecek: ‘Allah’ım, Filistinli çocukların açlıktan ölmesini sağla…’’ Bu alçak aşağılık ve ateşlere gelesice rahip bunları söylüyor ve kimsenin gıkı çıkmıyor.

Tarih boyunca nice acılar yaşandı, nice zulümler gördü insanlık… Ama 21. yüzyılın bu karanlık yüzü, bütün değerlerin ayaklar altına alındığı, vicdanın sustuğu, gözlerin körleştiği bir dönemi yaşıyoruz. Bu çağda sadece insanlar değil, insanlık da ölüyor. Ve en çok da Gazze’de…

Ekran başında akşam haberlerini izlerken, sosyal medyada gezinirken açlıktan bir deri bir kemik kalmış çocukların fotoğraflarına, şehit düşen bebeklerin, annelerin, babaların hikâyelerine tanıklık ediyoruz. Gözümüz görüyor, kalbimiz sızlıyor ama elimiz kolumuz bağlı. Sessiziz. Suskunuz. Çaresiziz. Ve bu çaresizliğin en büyük utancı, Arap coğrafyasının çoğu kendi halkına bile sırt çevirmiş olmasıdır.

Gazze’de on binlerce insan katledildi. Hastaneler bombalandı. Fırınlar, su kaynakları, okullar, çocuklar hedef alındı. Kadınlar göz göre göre öldürüldü. Ama bazı İslam ülkeleri derin bir sessizlik içinde. Birkaç boykot kararı ve kınama dışında neredeyse hiçbir somut adım yok. Oysa ta Slovenya, evet yanlış duymadınız, Slovenya bile israil ürünlerinin ülkeye girişini ve israile silah satışını yasakladı. Bununla da yetinmeyip iki israilli bakanı “persona non grata’’ ilan etti. Birçok İslam ülkesi ise sadece kınamakla yetindi. Yazıklar olsun! Slovenya kadar olamadınız.

Sözde çoğu İslam ülkelerinin yöneticileri, nefislerinin esiri olmuş durumdalar. Halkın acısıyla değil, lüks yaşantılarıyla meşguller. Zevk içinde yaşayan, midelerini tıka basa dolduran bu insanlar, aslında karınlarını ateşle doldurduklarının farkında bile değiller. Onlar şeytanın bekçiliğini yapan kifayetsiz muhterisler haline geldi. Ve bu utanç onların yakasını bırakmayacak.

Ama halk başka… Gazze için dua eden, yardım toplayan, meydanlara çıkan, yürüyen, direnen halk… Türkiye’de, Pakistan’da, Endonezya’da, Avrupa’nın dört bir yanında yürüyen vicdanlı insanlar… Onlar Gazze için yanıyor, yüreği tutuşuyor. Ve bu umut veriyor.


Ama unuttukları bir şey var. Onların bir planı varsa, Allah’ın da vardır. Zalimler kaybedecek ve iyiler kazanacaktır. Bugün Gazze’de açlık var, susuzluk var, ölüm var… Ama aynı zamanda iman da var, direnç de var, inanç da var. Ve bu inanç, dünyanın hiçbir silahıyla asla yok edilemez.

Batı başkentleri uyandı sıra uyanma vakti islam ülkelerinin başkentlerinde. Uyanın artık! Bu ateş bir gün sizi de yakacak! Bugün susarsanız, yarın sıra size gelecek. Çünkü zulme sessiz kalan, ona ortaktır.

Gazze özgürleşmeden, insanlık özgürleşemez.
 
Geri
Üst