A
Admin
Yönetici
Yönetici
MEMDUH GÜNEY-EGE TELGRAF-DİSK/Genel-İş sendikası İzmir 8 No’lu Şube Başkanı Deniz Şahin Gümüştekin ve 8 No’lu şubede kadın komisyonu üyesi olan Mine Bilir’in cumhurbaşkanına hakaret suçundan tutuklanmasının ardından yapılan basın açıklamasında “Alınan karar hukuki değil siyasidir” ifadeleri kullanıldı. İKİ KİŞİ TUTUKLANDI Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) cumhurbaşkanı adayı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınması ve tutuklanarak cezaevine gönderilmesinin ardından tüm ülkede başlayan eylemler İzmir’de de gerçekleşti. DİSK/Genel-İş sendikasının aktif olarak rol aldığı eylemler sonucunda geçtiğimiz gün sendika şube başkanları ve şube üyeleri “Cumhurbaşkanına hakaret suçundan” gözaltına alındı. Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında ifadeleri alındıktan sonra savcılığa sevk edilen DİSk/Genel-İş İzmir 8 No’lu Şube Başkanı Deniz Şahin Gümüştekin ve aynı şubede kadın komisyonu üyesi olan Mine Bilir tutuklanarak cezaevine gönderildi. “ÖRGÜTLÜ MÜCADELEYİ SİNDİRME ÇABASI” Yaşanan süreçle ilgili olarak bugün DİSK/Genel-İş İzmir Temsilcilik binasında yapılan basın açıklaması yapıldı. Açıklamaya DİSK/Genel-İş İzmir 3 No’lu Şube Başkanı Serap Yılmaz, Genel-İş Örgütlenme Dairesi Başkanı Ali Haydar Kaya ve DİSK/Genel-İş 8 No’lu Şube Sekreteri İlham Uluç katıldı. Tutuklamalarla ilgili açıklamalarda bulunan Ali Haydar Kaya, tutuklamanın sadece iki sendika yöneticisine değil doğrudan sendikal hak ve özgürlüklere, kadın mücadelesine ve emek demokrasi mücadelesine yöneltilmiş bir gözdağı olduğunu söyledi. Kaya, “Bu hukuksuz uygulama, ülkeyi yönetenlerin kendilerinden farklı düşünenleri bastırma ve örgütlü mücadeleyi sindirme çabalarının yeni bir örneğidir” dedi. “ADALET VE DEMOKRASİ TALEBİ” Açıklamalarına devam eden Kaya, “Bugün yaşananlar, bu direngen duruşun cezalandırılmasıdır. Arkadaşlarımızın talebi yalnızca adalet ve demokrasi olmuştur. İfade ettikleri düşünceler Anayasa'nın ve uluslararası sözleşmelerin tanıdığı ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmelidir. Ancak siyasi iktidar, bu temel hakları dahi yok saymakta; muhalif olanı, örgütlü olanı cezalandırmak istemektedir” ifadelerini kullandı. “DELİL KARARTMA İHTİMALİ OLMAMASINA RAĞMEN…” “Sendikamız, konuyu bütün normların üstünde olması gereken Anayasamızda yer alan ve 24 ve 25. maddelerinde düzenlenen düşünce kanaat hürriyeti ile düşünce ve kanaat açıklama hürriyeti bakımından ele almaktadır” diyen Kaya, “Bu tutuklama sözünü ettiğimiz bu temel hürriyetlerin ihlali anlamına gelmektedir. Yerleşik yargı kararlarında siyasi kişiliklere yapılan eleştirilerin çok sert nitelikte olsa bile hakaret olarak değerlendirilmeyeceği ifade edilmektedir. Anayasa ve uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınan demokratik ve çoğulcu bir siyasal düzenin temeli olan düşünce ve ifade özgürlüğü artık kullanılamaz hale getirilmiştir. Üstelik tutuklama için gereken hiçbir koşul bulunmamaktadır: Ortada kaçma şüphesi yoktur, Delil karartma ihtimali yoktur. Buna rağmen, arkadaşlarımız tutuklanmıştır. Anayasal bir hak olan toplantı ve gösteri yürüyüşleri kapsamında hakkını kullanan, düşünce ve kanaat açıklama özgürlüğünü kullanan Şube Başkanımız ve temsilcimizin tutuklanması; hukuki değil, siyasi bir karardır” diye konuştu.