A
Admin
Yönetici
Yönetici
Ahmet Buğra TOKMAKOĞLU - EGE TELGRAF/ Bodrum yarımadası yıllardır kalabalık tatil beldeleriyle biliniyor: beach club giriş ücretleri, şezlong sıraları, yüksek fiyatlı menüler… Ama toprak bir yolu göze alıp yarımadanın doğusuna indiğinde karşına çıkan sahnede bambaşka bir Bodrum var. Mazı sahilleri özellikle İnceyalı ve Hurma koyları denizle çamların buluştuğu, kalabalığın neredeyse kaybolduğu bir dünya sunuyor. Yol biraz zorlasa da vardığında “iyi ki gelmişim” dedirten o turkuaz manzara, insanın zihnini temizliyor
Mazı sahillerinde en çok dikkat çeken şeylerden biri sessizlik. Çünkü burada devasa işletmeler, yüksek sesli müzikler ya da giriş ücreti talep eden kulüpler yok. Sahilin çoğu bölümü işletmesiz. İnsanlar havlularını, piknik sepetlerini alıp geliyor ve kendi köşelerini buluyor. Kalabalık olsa bile herkes farklı ceplere dağıldığından rahatsız edici bir gürültü oluşmuyor. Bu sadelik sayesinde gün boyu masrafsız, huzurlu bir tatil geçirmek mümkün. Yanına yiyecek içecek getirmek serbest; doğallığı korumak isteyenler için en önemli tercih
Mazı’nın en büyük güzelliği, denizinin berraklığı. Özellikle rüzgârın kesildiği günlerde su, adeta bir akvaryum gibi oluyor. Deniz tabanı gözle seçilebiliyor; kayalık alanların arasında balık sürüleri, deniz kestaneleri, yosunlar… Şnorkel ve maske ile suyun altına daldığında küçük bir sualtı dünyasıyla karşılaşıyorsun. Suyun rengiyse gün içinde sürekli değişiyor: sabahları şeffaf turkuaz, öğle saatlerinde derin bir mavi, akşamüstü ise kızıllığın denize vurmasıyla mor tonlarına çalan büyülü bir manzara.
İnceyalı ve Hurma koylarının çevresini saran çam ağaçları, sahile kadar iniyor. Bu ağaçlar, gün boyunca serin serin oturabileceğin doğal gölgelik cepler oluşturuyor. Erken gidenler bu gölgeliklerin altına havlularını seriyor; gün boyu gölgede kalabiliyor. Öğleden sonra gelenler içinse deniz kaçış noktası oluyor. Yani kural basit: erken gelen gölgeyi kapıyor, geç gelen serinliği denizin içinde buluyor.
Mazı sahillerinde gün batımı başlı başına bir seremoni. Güneş yavaşça inerken çamların arasından süzülen ışık, suya altın bir yansıma bırakıyor. Turkuaz deniz önce yeşile, sonra mora, ardından kızıl bir tona dönüşüyor. Bu anı sahilde izlemek, insanın hafızasına kazınıyor. Ancak burada dikkat edilmesi gereken bir nokta var: sahile inen yol toprak ve virajlı. Gün batımını izledikten sonra döneceksen, karanlığa kalmadan yola çıkmak önemli.
Mazı köyü, sahillerin hemen ardında yer alıyor. Küçük balıkçı lokantaları, ev yapımı mezeleri ve taze yakalanmış balıklarıyla günü deniz sonrası şölene çeviriyor. Köylüler tarafından işletilen bu küçük mekânlarda fiyatlar Bodrum merkezine kıyasla çok daha uygun. Köyde dolaşırken zeytinliklerin arasından geçiyor, evlerin önünde serilen incir ve badem kurutmalarını görüyorsun. Sahil deneyimi ile köy hayatı iç içe geçiyor; bu da burayı turistik merkezlerden ayıran en önemli özelliklerden biri.
Bodrum merkezden Mazı sahillerine arabayla yaklaşık 40–45 dakikada ulaşılabiliyor. Yolun son bölümü toprak ve virajlı; bu yüzden dikkatli sürüş şart. Arabasız gelenler için yaz aylarında minibüsler de çalışıyor, ancak saatleri sınırlı. Sahilde şezlong veya şemsiye kiralama imkânı yok; kendi ekipmanını götürmek gerekiyor. Deniz tabanı yer yer kayalık olduğu için su ayakkabısı tavsiye ediliyor.
Ne Bodrum merkezinin kalabalığı ne de Gümüşlük’ün bilindik plajları… Mazı sahilleri, özellikle İnceyalı ve Hurma koyları, uygun fiyatlı, sessiz, berrak ve doğallığını koruyan yapısıyla farklı bir Bodrum deneyimi sunuyor. Şezlongsuz, işletmesiz, çam gölgeli ve turkuaz deniziyle burası “huzur arayanların” rotası. Yolu biraz zahmetli ama sonunda ulaştığın manzara bütün çabayı unutturuyor.
İŞLETMESİZ VE MASRAFSIZ BİR GÜN
Mazı sahillerinde en çok dikkat çeken şeylerden biri sessizlik. Çünkü burada devasa işletmeler, yüksek sesli müzikler ya da giriş ücreti talep eden kulüpler yok. Sahilin çoğu bölümü işletmesiz. İnsanlar havlularını, piknik sepetlerini alıp geliyor ve kendi köşelerini buluyor. Kalabalık olsa bile herkes farklı ceplere dağıldığından rahatsız edici bir gürültü oluşmuyor. Bu sadelik sayesinde gün boyu masrafsız, huzurlu bir tatil geçirmek mümkün. Yanına yiyecek içecek getirmek serbest; doğallığı korumak isteyenler için en önemli tercih
TURKUAZIN AKVARYUM ETKİSİ
Mazı’nın en büyük güzelliği, denizinin berraklığı. Özellikle rüzgârın kesildiği günlerde su, adeta bir akvaryum gibi oluyor. Deniz tabanı gözle seçilebiliyor; kayalık alanların arasında balık sürüleri, deniz kestaneleri, yosunlar… Şnorkel ve maske ile suyun altına daldığında küçük bir sualtı dünyasıyla karşılaşıyorsun. Suyun rengiyse gün içinde sürekli değişiyor: sabahları şeffaf turkuaz, öğle saatlerinde derin bir mavi, akşamüstü ise kızıllığın denize vurmasıyla mor tonlarına çalan büyülü bir manzara.
ÇAM GÖLGELİKLERİYLE DOĞAL SAKLAMA ODALARI
İnceyalı ve Hurma koylarının çevresini saran çam ağaçları, sahile kadar iniyor. Bu ağaçlar, gün boyunca serin serin oturabileceğin doğal gölgelik cepler oluşturuyor. Erken gidenler bu gölgeliklerin altına havlularını seriyor; gün boyu gölgede kalabiliyor. Öğleden sonra gelenler içinse deniz kaçış noktası oluyor. Yani kural basit: erken gelen gölgeyi kapıyor, geç gelen serinliği denizin içinde buluyor.
GÜN BATIMINDA RÜYA SAHNESİ
Mazı sahillerinde gün batımı başlı başına bir seremoni. Güneş yavaşça inerken çamların arasından süzülen ışık, suya altın bir yansıma bırakıyor. Turkuaz deniz önce yeşile, sonra mora, ardından kızıl bir tona dönüşüyor. Bu anı sahilde izlemek, insanın hafızasına kazınıyor. Ancak burada dikkat edilmesi gereken bir nokta var: sahile inen yol toprak ve virajlı. Gün batımını izledikten sonra döneceksen, karanlığa kalmadan yola çıkmak önemli.
YEREL HAYAT VE KÜÇÜK LEZZET DURAKLARI
Mazı köyü, sahillerin hemen ardında yer alıyor. Küçük balıkçı lokantaları, ev yapımı mezeleri ve taze yakalanmış balıklarıyla günü deniz sonrası şölene çeviriyor. Köylüler tarafından işletilen bu küçük mekânlarda fiyatlar Bodrum merkezine kıyasla çok daha uygun. Köyde dolaşırken zeytinliklerin arasından geçiyor, evlerin önünde serilen incir ve badem kurutmalarını görüyorsun. Sahil deneyimi ile köy hayatı iç içe geçiyor; bu da burayı turistik merkezlerden ayıran en önemli özelliklerden biri.

ULAŞIM VE PRATİK BİLGİLER
Bodrum merkezden Mazı sahillerine arabayla yaklaşık 40–45 dakikada ulaşılabiliyor. Yolun son bölümü toprak ve virajlı; bu yüzden dikkatli sürüş şart. Arabasız gelenler için yaz aylarında minibüsler de çalışıyor, ancak saatleri sınırlı. Sahilde şezlong veya şemsiye kiralama imkânı yok; kendi ekipmanını götürmek gerekiyor. Deniz tabanı yer yer kayalık olduğu için su ayakkabısı tavsiye ediliyor.
BODRUM’UN SESSİZ HAZİNESİ
Ne Bodrum merkezinin kalabalığı ne de Gümüşlük’ün bilindik plajları… Mazı sahilleri, özellikle İnceyalı ve Hurma koyları, uygun fiyatlı, sessiz, berrak ve doğallığını koruyan yapısıyla farklı bir Bodrum deneyimi sunuyor. Şezlongsuz, işletmesiz, çam gölgeli ve turkuaz deniziyle burası “huzur arayanların” rotası. Yolu biraz zahmetli ama sonunda ulaştığın manzara bütün çabayı unutturuyor.