A
Admin
Yönetici
Yönetici
Merkez Bankası 2025 yılı Temmuz ayına ilişkin faiz kararını açıkladı. politika faizini 300 baz puan indirdi. Piyasada ortalama beklenti 250 baz puanlık faiz indirimi olacağı yönündeydi. Böylece, politika faizi yüzde 46’dan yüzde 43’e çekilmiş oldu. MB, gecelik vadede borç verme faiz oranını yüzde 49’dan yüzde 46’ya, gecelik borçlanma faizini yüzde 44,5’ten yüzde 41,5’e indirdi… MB, faiz indirimlerine Aralık 2024 toplantısı ile başlamış ve üst üste üç toplantıda 250'şer puanlık indirime giderek, toplam 750 baz puan faiz indirimine gitmişti. Mart ayında gerçekleştirdiği ara toplantı ile borç verme faizini 400 baz puan artışla yüzde 46,00 seviyesine çıkarmıştı. Nisan ayında borç verme faizi yüzde 46,00'dan yüzde 49,00'a, borç alma faizi ise yüzde 41,00'den yüzde 44,50'ye yükseltilmişti… Enflasyonla mücadele süreci devam ederken, üretimi destekleyecek, istihdamı artıracak ve yatırımı teşvik edecek adımlar da eş zamanlı atılmalıdır. Ayrıca, Politika faizi indirimini, bankalar da uygulayarak, işletmelerin daha düşük faizle finansmana erişimini kolaylaştırılmalıdır. Kredilerin düşük faiz ve uzun vadeli olması, işletmeleri ve konut alımlarını daha da rahatlatacaktır… Öte yandan, iş insanları, işletmelerin yatırım ve üretim maliyetlerinin düşürülmesi için, faiz indiriminin çok daha hızlı ve yüksek oranlarda devam etmesini talep etmektedir. Zira yüksek faiz oranları, özellikle KOBİ’lerin, krediye erişimini zorlaştırmaktadır… Faiz indirimine gidildiği zaman, dövize talep artışı ve MB rezervlerinin azalması görülebilmektedir. Ancak, geçtiğimiz günkü indirimden sonra, yeni döviz yükselişleri olmadı… Türkiye de 19 Mart sonrasında bazı belediye başkanlarının ve bazı yöneticilerin tutuklanması süreci, döviz kurlarını yükseltmiş, bu sürecin piyasalara etkisini minimize etmek için de, Merkez Bankası'nın çok yüklü döviz satışı yapması ile döviz rezervleri çok azalmıştı. Daha sonraki aylarda ise, faizlerin de artırılması ile birlikte, rezervlerde iyileşme görülmüştü… 8 Eylülde da, Mahkeme, CHP'nin kurultayıyla ilgili çok hassas bir karar verecek. Orada, kurultayın geçersiz kılınmasına yönelik bir karar çıkarsa, çok büyük gösteriler ve tepkiler olabilecektir. Bu da özellikle, borsa ve döviz piyasalarını olumsuz etkileyebilecek mi? Suriye’deki çatışmalar ve İsrail’in kışkırtmaları, Türkiye’nin buradaki hassasiyetleri belirli riskleri taşımaktadır. Türkiye’nin, Suriye toprak bütünlüğü üzerindeki hassasiyeti devam edeceğini gösteriyor… Gerçekleşen faiz indirimleri, iş dünyası tarafından olumlu karşılandı. Zira uygun maliyetli krediye ulaşma sıkıntısı yaşayan şirketler, faiz indirimi süreci ile daha düşük maliyetli krediye erişimin kolaylaşacağını ümit ediyor… Diğer taraftan, faiz oranları düştüğünde, mevduat sahipleri daha düşük getiriler nedeniyle TL cinsinden varlıklara yatırım yapmaktan kaçınabilir. Bu durum dövize ilgiyi artırarak döviz kurlarını da yükseltebilir. Ayrıca, kurların yükselmesi, ithalat maliyetlerini artırarak, enflasyonu da yükseltebilir! Faiz indirimiyle, bazı kişiler ve işletmeler daha ucuz krediler alarak, tüketimlerini ve yatırımlarını artırıp, ekonomik büyümeyi yükseltebilir… Düşük faiz oranlarının, enflasyon oranlarını yükseltme riski de vardır. Zira düşük faiz, mal ve hizmetlere olan talebin artmasıyla birlikte, fiyatların da yükselmesini sağlar… Faizlerin inmesi önemlidir ama esas önemli olan, halkın, üreticilerin ve esnafın rahatlaması, pahalılığın azalması, refahlarının ve satın alma güçlerinin artmasıdır. Şu anda, böyle bir durum söz konusu değildir…