A
Admin
Yönetici
Yönetici
Yaren ÇÖRDÜK / GÜNDEME BAKIŞ- Yoğun ve uzun süren LGS hazırlık süreci sona erdi, ilk tercih sonuçları açıklandı. Çocukların ilerleyen hayatlarını belirleyecek olan ilk adımlar atılırken ailelerin doğru bir süreç izlemesinde oldukça fayda var. Başarılı bir hayat için aynı zamanda düzgün psikolojiye sahip bireyler yetiştirmek oldukça önemli. Aileler çocuklarının geleceğine yardımcı olurken sadece seçim tercih kısmında değil bunu yönetme sürecinde de oldukça büyük rol oynuyor.
Açıklanan ilk tercihlerin ardından kimi aileler oldukça sevinç duyarken kimileri ise üzüntü yaşadı işte bu noktada çocuklara karşı verilen tepkiler ve doğru ilerlemesi gereken psikolojik süreç o kadar önemli ki buradaki kırılmaların yansımalarını yetişkin hayatında görmek mümkün olacaktır. Öyle ki ailelerin sosyal medyada yaptıkları ‘LGS yerleştirme sonucu tepki’ videoları bile çocuklar üstünde oldukça baskı oluştura bilmekte.
Peki aileler çocukları için bu süreci nasıl doğru yönetebilir, Uzman Psikolojik Danışman/ Aile Danışmanı Batıkan Polat, LGS sürecinde ailelerin nasıl bir tutum sergilemesi gerektiğini GÜNDEME BAKIŞ'a anlattı.
– Başta çocuklar olmak üzere aileler yoğun bir sınav sürecinin içinden çıktılar. Sınav sonrası da çok önemli fakat başta rahat bir süreç geçirebilmek adına Aileler LGS öncesini nasıl yönetmeli?
Polat: “Sınav öncesinde çocuk için en büyük güç, evdeki huzur ortamıdır. Evde sürekli “ders çalış” demek yerine, birlikte çalışma planı yapmak, küçük molalarda sevdiği şeylere zaman ayırmak çok daha faydalı olur. Mesela akşam yemeğinden sonra kısa bir yürüyüşe çıkmak bile hem zihni rahatlatır hem de aile desteğini hissettirir. Unutmayalım, sınav sadece bilgi değil, ruh hali meselesidir.”
–İstedikleri sonucu alamayan aileler nasıl bir yol izlemeli?
Polat: Sonuç beklenenden düşük geldiğinde, çocuğa hemen “Neden böyle oldu?” diye sormak yerine “Biz senin yanındayız, birlikte başka yollar bakarız” demek gerekir. Çocuk o anda zaten kendi içinde sorgulama yapıyordur. Hayatta tek yol yok; doğru yönlendirme ve alternatif planlar da başarıya giden yolu açar.
-İlk tercihler açıklandı, istenen hedef tutmadığında ailelerin ilk tepkileri ve süreç yönetimleri önemli dedik. Peki ikinci tercih sürecinde aileler nasıl yaklaşmalı?
Polat: Bu süreç biraz “yeni bir rota çizme” gibidir. Haritayı açar, alternatif yolları inceleriz. Sadece okulun ismine odaklanmak yerine, çocuğun ilgi alanı, güçlü yönleri ve mutlu olabileceği ortam dikkate alınmalıdır. Çocuğun hayallerini dinlemeden karar vermek, ileride motivasyon sorunlarına yol açabilir.
-Çocuklar yoğun bir süreçten yeni çıktılar, duygusal ve zihinsel bir mücadelenin içinde bulundular. Tüm bunların sonucunda sınav baskısı çocuklarda ne gibi sorunlara neden oluyor?
Polat: Aşırı baskı, çocuğun zihnini dersten çok “ya başaramazsam” kaygısına yönlendirir. Bu da uyku problemleri, mide ağrısı, baş ağrısı gibi sorunlara yol açabilir. Bazı çocuklar bu baskıyla ders çalışmaktan soğur. Kısa vadede çalıştırır gibi görünse de uzun vadede hem akademik başarıya hem ruh sağlığına zarar verir.
– Ailenin LGS sürecindeki tutumu ilerleyen dönemlerde çocuğun hayatına nasıl yansır?
Polat: Evde “Ne olursa olsun, sen değerlisin” mesajını alan çocuk, üniversite sınavında da iş hayatında da kendine daha çok güvenir. Ama sürekli eleştirilen ve kıyaslanan çocuk, hayatın diğer alanlarında da “yetersizim” duygusunu taşır. Bu nedenle aile desteği, sınav sonucundan çok daha kalıcı bir etki bırakır.
–Sosyal medya artık hayatımızın tam içinde yer alıyor. Sınav tercihleri sonrası ‘tercih sonucu tepki’ videoları da oldukça izleniyor. Bunun sonucunda sosyal medya bile çocuklarda baskı yaratıyor olabilir mi?
Polat: Kesinlikle. Özellikle sınav sonuçlarının paylaşıldığı dönemde, çocuklar arkadaşlarının başarılarını gördükçe kendilerini kıyaslama tuzağına düşer. “Onlar başardı, ben yapamadım” düşüncesi güçlenir. Aileler, sosyal medyada gördüklerinin sadece bir kısmı olduğunu ve herkesin yolunun farklı olduğunu hatırlatmalı. Bazı durumlarda sosyal medya kullanımını sınırlamak, çocuğun ruh sağlığını korur.
Açıklanan ilk tercihlerin ardından kimi aileler oldukça sevinç duyarken kimileri ise üzüntü yaşadı işte bu noktada çocuklara karşı verilen tepkiler ve doğru ilerlemesi gereken psikolojik süreç o kadar önemli ki buradaki kırılmaların yansımalarını yetişkin hayatında görmek mümkün olacaktır. Öyle ki ailelerin sosyal medyada yaptıkları ‘LGS yerleştirme sonucu tepki’ videoları bile çocuklar üstünde oldukça baskı oluştura bilmekte.
Peki aileler çocukları için bu süreci nasıl doğru yönetebilir, Uzman Psikolojik Danışman/ Aile Danışmanı Batıkan Polat, LGS sürecinde ailelerin nasıl bir tutum sergilemesi gerektiğini GÜNDEME BAKIŞ'a anlattı.
SINAV ÖNCESİ BASKI DEĞİL HUZUR ŞART

– Başta çocuklar olmak üzere aileler yoğun bir sınav sürecinin içinden çıktılar. Sınav sonrası da çok önemli fakat başta rahat bir süreç geçirebilmek adına Aileler LGS öncesini nasıl yönetmeli?
Polat: “Sınav öncesinde çocuk için en büyük güç, evdeki huzur ortamıdır. Evde sürekli “ders çalış” demek yerine, birlikte çalışma planı yapmak, küçük molalarda sevdiği şeylere zaman ayırmak çok daha faydalı olur. Mesela akşam yemeğinden sonra kısa bir yürüyüşe çıkmak bile hem zihni rahatlatır hem de aile desteğini hissettirir. Unutmayalım, sınav sadece bilgi değil, ruh hali meselesidir.”
HAYATTA TEK YOL YOK, ALTERNATİFLER DE BAŞARIYA GÖTÜRÜR
–İstedikleri sonucu alamayan aileler nasıl bir yol izlemeli?
Polat: Sonuç beklenenden düşük geldiğinde, çocuğa hemen “Neden böyle oldu?” diye sormak yerine “Biz senin yanındayız, birlikte başka yollar bakarız” demek gerekir. Çocuk o anda zaten kendi içinde sorgulama yapıyordur. Hayatta tek yol yok; doğru yönlendirme ve alternatif planlar da başarıya giden yolu açar.
İKİNCİ TERCİH SÜRECİ: YENİ BİR ROTA ÇİZME ZAMANI
-İlk tercihler açıklandı, istenen hedef tutmadığında ailelerin ilk tepkileri ve süreç yönetimleri önemli dedik. Peki ikinci tercih sürecinde aileler nasıl yaklaşmalı?
Polat: Bu süreç biraz “yeni bir rota çizme” gibidir. Haritayı açar, alternatif yolları inceleriz. Sadece okulun ismine odaklanmak yerine, çocuğun ilgi alanı, güçlü yönleri ve mutlu olabileceği ortam dikkate alınmalıdır. Çocuğun hayallerini dinlemeden karar vermek, ileride motivasyon sorunlarına yol açabilir.
AŞIRI BASKI FİZİKSEL RAHATSIZLIKLARA YOL AÇABİLİR
-Çocuklar yoğun bir süreçten yeni çıktılar, duygusal ve zihinsel bir mücadelenin içinde bulundular. Tüm bunların sonucunda sınav baskısı çocuklarda ne gibi sorunlara neden oluyor?
Polat: Aşırı baskı, çocuğun zihnini dersten çok “ya başaramazsam” kaygısına yönlendirir. Bu da uyku problemleri, mide ağrısı, baş ağrısı gibi sorunlara yol açabilir. Bazı çocuklar bu baskıyla ders çalışmaktan soğur. Kısa vadede çalıştırır gibi görünse de uzun vadede hem akademik başarıya hem ruh sağlığına zarar verir.
ÇOCUĞUN PSİKOLOJİSİ, TERCİH SONUCUNDAN ÇOK DAHA ÖNEMLİ
– Ailenin LGS sürecindeki tutumu ilerleyen dönemlerde çocuğun hayatına nasıl yansır?
Polat: Evde “Ne olursa olsun, sen değerlisin” mesajını alan çocuk, üniversite sınavında da iş hayatında da kendine daha çok güvenir. Ama sürekli eleştirilen ve kıyaslanan çocuk, hayatın diğer alanlarında da “yetersizim” duygusunu taşır. Bu nedenle aile desteği, sınav sonucundan çok daha kalıcı bir etki bırakır.
SOSYAL MEDYA, GÖRÜNMEYEN BİR BASKI ARACI
–Sosyal medya artık hayatımızın tam içinde yer alıyor. Sınav tercihleri sonrası ‘tercih sonucu tepki’ videoları da oldukça izleniyor. Bunun sonucunda sosyal medya bile çocuklarda baskı yaratıyor olabilir mi?
Polat: Kesinlikle. Özellikle sınav sonuçlarının paylaşıldığı dönemde, çocuklar arkadaşlarının başarılarını gördükçe kendilerini kıyaslama tuzağına düşer. “Onlar başardı, ben yapamadım” düşüncesi güçlenir. Aileler, sosyal medyada gördüklerinin sadece bir kısmı olduğunu ve herkesin yolunun farklı olduğunu hatırlatmalı. Bazı durumlarda sosyal medya kullanımını sınırlamak, çocuğun ruh sağlığını korur.