A
Admin
Yönetici
Yönetici
Yaz aylarının gelmesiyle birlikte açık alanlarda geçirilen zamanın artması, kene ısırığı riskini de gündeme taşıdı. Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Deniz Borcak, özellikle yeşil alanlarda bulunurken alınması gereken önlemler ve kene ısırığı sonrası dikkat edilmesi gereken belirtiler hakkında önemli uyarılarda bulundu. Toplumda kene kaynaklı hastalıklar ve ölüm vakalarıyla ilgili artan endişelere karşı uzmanlar, panik yapmadan doğru bilginin önemine vurgu yapıyor. Kırım Kongo Kanamalı Ateşi ve Kene Isırığının Belirtileri Dr. Borcak, keneyle bulaşan en kritik hastalıklardan biri olarak Kırım Kongo Kanamalı Ateşi’ni (KKKA) işaret ediyor. Türkiye’de 2002’den bu yana binlerce vaka ve yüzlerce ölümle izlenen bu hastalık, özellikle Orta Karadeniz ve İç Anadolu’nun kuzey bölgelerinde daha sık görülüyor. Kene ısırığı sonrası hastalık belirtilerinin hemen ortaya çıkmayabileceğini belirten uzman, kuluçka süresinin ortalama üç gün olduğunu ifade ediyor. Ateş, boğaz ağrısı, kas ve eklem ağrıları gibi grip benzeri şikayetlerin hastalığın ilk işaretleri olabileceğine dikkat çekiyor. Bazı vakalarda bulantı ve kusma gibi ek semptomlar da görülebiliyor. Kene Isırığı Durumunda Doğru Müdahale Hayati Keneyi çıkarmada aceleci ve yanlış yöntemlerin riskli olduğunu vurgulayan Dr. Borcak, çıplak elle müdahalenin kesinlikle önerilmediğini söylüyor. Eldiven ya da benzeri bariyer malzemesi kullanılarak, kene saat yönünün tersine doğru yavaşça çıkarılmalı. Çıkartılan kene, alkol bazlı bir sıvının bulunduğu kapalı bir kapta bertaraf edilmeli, doğaya atılmamalıdır. Uzman, özellikle kulak arkası, kasık, koltuk altı, diz arkası ve bacaklar gibi kenelerin sıkça tutunduğu bölgelerin düzenli kontrol edilmesi gerektiğini belirtiyor. Yaygınlık ve Risk Grupları Kene ısırıkları, havaların ısınmasıyla daha sık yaşanırken, hayvancılıkla uğraşanlar, çiftçiler, orman çalışanları ve mezbaha işçileri gibi gruplar daha yüksek risk altında bulunuyor. Son yıllarda doğa sporlarına ilginin artması da risk grubunu genişletmiş durumda. Dr. Borcak, açık renkli ve uzun giysiler tercih edilmesini ve vücutta çıplak yer bırakılmamasını öneriyor. Ayrıca, açık renkli kıyafetler sayesinde kenelerin daha kolay fark edilebileceği hatırlatılıyor. Kene Isırığı Sonrası Takip ve Tedavi Yaklaşımı Kene ısırığı sonrası sağlık kuruluşlarına başvuran hastalarda gerekli kan testleri yapılıyor, KKKA şüphesi yoksa hastalar evde kendilerini takip ediyor. Belirtiler ortaya çıkarsa acil servise veya enfeksiyon hastalıkları kliniklerine başvurulması gerekiyor. Hastalığın ağır seyrettiği vakalarda kanama gibi komplikasyonlar görülebiliyor. Ancak ne yazık ki, Dünya Sağlık Örgütü tarafından önerilen kesin bir tedavi ya da aşı bulunmuyor. Tedavi genellikle destekleyici önlemlerle sınırlı kalıyor. Yeni Kene Türleri ve Araştırmalar Ülkemizde 56 farklı kene türü tespit edilirken, bunların hepsinin hastalık taşıyıcısı olmadığı belirtiliyor. Ancak farklı virüs ve etkenlerin kene yoluyla bulaşabileceği ve yeni türlerin araştırılmasının sürdüğü vurgulanıyor. Dr. Borcak, şu an için kene ısırığı vakalarında artış gözlenmediğini, paniğe kapılmaya gerek olmadığını ifade ediyor. Kene tutunması öyküsü olan hastaların bu bilgiyi mutlaka sağlık çalışanlarıyla paylaşmaları, erken tanı ve müdahale açısından kritik önem taşıyor.