A
Admin
Yönetici
Yönetici
Geçtiğimiz gün ‘Gazetecileri kimse maaşa bağlayamaz’ diye bir yazı yazmıştım. Yazıyı yazma sebebim iddiaların içinde kendimin de yer almasıydı. Yazımın sonlarında bu iddiaların gerçeği yansıtmadığını düşündüğümü ve bunun bir karalama kampanyası olduğunu belirtmiştim. Ama yanlış algılara yol açmış. Böyle bir parayı almadığımı bildiğim için aslında hem Büyükşehir Belediyesi Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Daire Başkanı Iraz Bayındır’ı hem de kendimi savunmak adına yazdığım bir yazıydı. Sanırım o anlık sinirle iddiaya yönelik tepki verirken, yazım çok açık ve net olmamış. Iraz Bayındır’ın beni aramasıyla tekrardan yazımı okuduğumda detayların eksik kaldığını anladım. O yüzden yeniden sizlerle bu konuyu paylaşmak istedim. Asıl amacım hem işini layıkıyla yapan gazeteci meslektaşlarımın hem de yıllardır tanıdığımız Iraz Bayındır gibi bürokratların ve bizler üzerinden çalıştığımız kurumların karalanmasına mani olmaktı. Iraz Bayındır da beni arayıp, bu iddiaların gerçeği yansıtmadığını, alnının açık olduğunu aktardı. Tekrar belirtmem gerekirse, Eskişehir’de yıllardır görev yaptığım ve yakından tanıdığım meslektaşlarımın da zan altında kalmasını istemedim. Kendi adıma da bu durumun gerçekliği olmadığı için bunun Bayındır’ı ve Büyükşehir Belediyesi’ni, hem de beni ve meslektaşlarımı karalamaya yönelik bir iddia olduğunu belirtmek istedim. Bu tarz karalama kampanyalarına da kimsenin itibar etmemesini rica ederiz. ORTAK AKIL YOKSA BU SORUNLARI KİM ÇÖZÜYOR Üstteki konuyu hallettiğimize gelelim diğer konumuza. Geçtiğimiz günlerde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, ETİ Maden’in 900 milyon dolarlık kar ile Türkiye’nin en karlı şirketi olduğunu duyurdu. Bunun 620 milyon dolarlık kısmı ise Eskişehir’den. Beylikova’da keşfedilen dünyanın en büyük nadir toprak elementi rezervinde pilot üretim süreci tamamlandı şimdi üretim aşamasına geçilecek. Yine geçtiğimiz günlerde Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’nun katılımıyla 5 adet Eskişehir 5000 (E5000) milli elektrikli lokomotifin teslimi yapıldı. Ardından da sanayicilerin uzun yıllardır beklediği Hasanbey Lojistik Merkezi’nin demiryolu bağlantısının temel atma töreni gerçekleştirildi. Şimdi diyeceksiniz ki bunları niye yazıyorsun. Geçtiğimiz gün bir meslek büyüğüm AK Parti Eskişehir Milletvekili Fatih Dönmez’i şehrin sorunları için hiçbir şey yapmamakla suçlamış. Ortak akılla hareket etmek için çaba göstermediğini söylemiş. Kemal Unakıtan’ı örnek göstererek, ‘Siz de bakanlık yaptınız, bu şehre eser kazandırabilirsiniz’ demiş. Beylikova’da bulunan nadir toprak elementi rezervi, Dönmez’in bakanlığı döneminde gerçekleştirildi ve pilot üretim projesi de yine bu dönemde gerçekleştirildi. Milletvekili Dönmez’in kendi döneminde yapılan projeleri takip etmediği mi düşünülüyor, bu Eskişehir’e kazandırılmış bir eser değil midir anlamadım. Bakan Uraloğlu’nun katılımıyla gerçekleştirilen törenlerden de bahsettim. Herhalde dikkatlerden kaçmış olacak. Törenler için Bakan Uraloğlu hızlı trenle Eskişehir’e gelirken, yanında Fatih Dönmez yer alıyordu. Yıllardır sanayicinin talep ettiği demiryolu bağlantısı için temasları kimin kurduğu, bu yatırımın Eskişehir’e gelmesinde kimin önayak olduğu da bu şekilde anlaşılabilir diye düşünüyorum. Bir de ortak akıl muhabbeti var. Şehrin içinde bulunduğu ılıman havayı herkes okurken, ortak akılla hiçbir şey yapılmıyor demek biraz talihsiz olmuş. En önemli örnek AK Parti İl Başkanı Gürhan Albayrak ve Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce’nin ortak olarak Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’u ziyaret etmesi ve geçtiğimiz günlerde ilk kazma vurulan Kurtuluş Kapalı Pazar Yeri ile ilgili sorunu çözmesi oldu. Bunun yanı sıra Büyükşehir Belediyesi’ne mezbaha için yer tahsisi yapıldı, Doğal Yaşam Alanı için yer tahsisi yapıldı. Bunlar ortak akıl olmadan çözülecek işler değil. Kentteki bu ılıman hava Eskişehir için oldukça faydalı oluyor. Şehrin yıllardır çözüm bekleyen sorunları, birer birer çözülmeye başlandı. Yavaş yavaş bir Eskişehir lobisi de oluşmaya başladı. Fatih Dönmez’in TBMM Yapay Zeka Araştırma Komisyon Başkanı olması, Prof. Dr. Ayşen Gürcan’ın TBMM Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Başkanı seçilmesi, Nebi Hatipoğlu’nun AK Parti MKYK üyesi seçilmesi, yine Mürsel Çavdar’ın MKYK üyesi olması Eskişehir’in yıllardır eksikliğini hissettiği Eskişehir lobisinin temel taşları gibi görülebilir. Ortada somut örnekler varken, Eskişehir’de ortak akıl olmadığını savunmak, yatırımlar ortadayken kazandırılan eserler olmadığını savunmak ne derece doğru onu da sizlerin takdirine bırakıyorum.