Kalpten kalbe uzanan sessiz sevgi

  • Konbuyu başlatan Admin
  • Başlangıç tarihi
A

Admin

Yönetici
Yönetici
Hayatın koşuşturmacası içinde bazen en değerli duygularımızı dile getirmeyi unuturuz. Babalar Günü ise, o sessiz kahramanların, hayatımızın en güçlü ve en sevgi dolu rehberlerinin hak ettiği saygıyı ve sevgiyi hatırlama günüdür. Her yıl haziran ayında, babalarımızın yorgun ellerine ve kocaman yüreklerine bir kez daha teşekkür etmek için dururuz. Çünkü babalık, sadece bir rol değil; özveri, sabır ve bitmeyen bir sevgi demektir. Her yıl haziran ayının üçüncü pazar günü, takvim yapraklarında sadece bir gün değişmiş gibi görünür. Ancak o gün, milyonlarca kalpte farklı bir ritim atar. Çünkü bu gün, hayat yolculuğumuzda gölgesiyle serinlik, sesiyle güven veren babaların günüdür. Babalar Günü, ilk bakışta bir kutlama ya da hediye alışverişi gibi algılansa da aslında “varlığını hep hissettiren, ama çoğu zaman dile gelmeyen sevginin” adıdır. Hayatın zorlu yollarında evladının önüne taş gelmesin diye sadece elini değil, yüreğini siper eden bir adamın, babanın onurlandırıldığı gündür. BİR GÜN DEĞİL! Babalar Günü’nün tarihi, Amerika Birleşik Devletleri’nde 1900’lü yılların başına dayanır. Annesiz büyüyen babasını onurlandırmak isteyen Sonora Smart Dodd’un samimi niyeti, zamanla dünyaya yayılarak gelenek haline geldi. Türkiye’de ise bu özel gün, 1980’lerden sonra benimsenmeye başladı. Ancak tarihinden bağımsız olarak babanın yeri her toplumda özeldir. Babalar Günü sadece gömlek, kravat ya da sosyal medya paylaşımlarından ibaret değildir. O gün, çoğu kez içe atılmış bir teşekkürdür. “Beni sabırla büyüttüğün için teşekkür ederim” diyemeyen dillerin, duygularını bir günlüğüne cesaretle ifade etme çabasıdır. Çünkü çoğu zaman babalara sevgimizi söylemeyi erteleriz. Onların güçlü olduğunu düşündüğümüz kadar, duygularını kendilerine sakladığını sanırız. Oysa her babanın kalbinde yorgun ama gururlu bir sevgi yatar. Onlar, çoğu zaman susarak severler. Ve biz, o sessiz sevginin yankısını yıllar sonra anlarız. GÖLGE DEĞİL, IŞIK Babalar, çocuklarının üzerinde bir “otorite” değil, aslında bir “ışık”tır. Çoğu zaman fark edilmezler çünkü gölgede durmayı severler. Ancak o ışık olmadan yön bulmak mümkün değildir. Bir baba, evladının düşmesini göze alır ama ayağa kalkmayı öğrenmesi için bekler. Bu yüzden babalar; susarak anlatır, uzak gibi durarak en yakında olmayı başarır. Bugün, babası hayatta olanlar kadar sadece kalbinde taşıyanlar da vardır. Kaybedilen bir baba, sadece bir insanın gidişi değildir; bir zamanların güvencesi, kokusu, sesi, bakışıyla bir hayattır. Onlar hâlâ bizimle çünkü gerçek babalık, fiziki varlıkla sınırlı değildir; öğütleri, şefkati ve bıraktığı izlerle bir ömre yayılır. FARKINDALIK GÜNÜ Belki de bu gün, babaları sadece hatırlamak değil; onların da duyguları olduğunu, yorulduğunu, sessizce kaygılandığını fark etmek için bir vesile olmalı. Sadece “Günün kutlu olsun baba” demekle kalmayıp, gerçekten bir göz temasıyla, bir dokunuşla “İyi ki varsın” demek gerek. Her babanın içinde bir çocuk vardır. Ve her çocuğun içinde, babasıyla paylaştığı gizli bir dünya… O dünyaya yılda sadece bir gün değil, her gün bir pencere açmak gerekir. Tüm babaların, kalbi baba sevgisiyle atanların ve bu dünyadan göçmüş ama varlığı hâlâ hissedilenlerin Babalar Günü kutlu olsun.
 
Geri
Üst