Kafkasya’nın Kilidi: Zengezur

A

Admin

Yönetici
Yönetici
Zengezur Koridoru, yalnızca bir yol değil, Kafkasya’nın jeopolitik satranç tahtasında bir kral hamlesi. Azerbaycan’ı Nahçıvan’a, oradan Türkiye’ye ve nihayetinde Türk dünyasına bağlayan bu 43 kilometrelik hat, İkinci Karabağ Savaşı’nın ardından masaya yatırılan en kritik dosyalardan biri. Şimdi, bu koridorun 99 yıllığına ABD’ye emanet edilmesi, bölgenin kaderini yeniden şekillendiriyor. “Trump Uluslararası Barış ve Refah Yolu” adıyla sunulan bu proje, sadece bir ulaşım hattı değil, aynı zamanda küresel güç dengelerinde bir mesaj. Peki, bu hamle Türkiye’yi nasıl etkiliyor, İran ve Rusya’nın hesaplarını nasıl bozuyor ve Çin’in “Bir Kuşak Bir Yol” hayallerine nasıl bir gölge düşürüyor?

Türkiye’nin Güvenlik Kalkanı

Zengezur Koridoru, Türkiye için bir can damarı. Azerbaycan’la doğrudan kara bağlantısı, Nahçıvan üzerinden Türk dünyasına uzanan bir köprü demek. Bu köprü, sadece ticaret ve enerji hatlarını değil, aynı zamanda Türkiye’nin Kafkasya’daki stratejik ağırlığını güçlendiriyor. ABD’nin koridorun güvenliğini üstlenmesi, Ankara için bulunmaz bir nimet. Pentagon’un askeri ve lojistik gücü, bu hattın güvenliğini sağlarken, Türkiye’nin sınır güvenliğine de dolaylı bir kalkan sağlıyor. Dahası, bu durum Türkiye’nin Nahçıvan ve ötesindeki olası tehditlere karşı elini rahatlatıyor.

İran ve Rusya ise bu tablodan hoşnut değil. Tahran, Zengezur’un açılmasını engellemek için her yolu denedi; Ermenistan üzerindeki nüfuzunu kullanarak koridoru kilitlemeye çalıştı. Moskova da Kafkasya’daki hegemonyasını sürdürmek için benzer bir çaba içinde. Ancak, ABD’nin sahneye girişi, bu iki aktörün hesaplarını altüst ediyor. Rusya, Ukrayna bataklığında boğuşurken, ABD ile yeni bir cephe açmayı göze alamaz. İran ise ekonomik yaptırımların pençesinde, içerideki çalkantılarla uğraşırken Washington’la restleşmekten kaçınıyor. Eğer koridorun güvenliği başka bir ülkeye, mesela Rusya’ya bırakılsaydı, Moskova’nın bu hattı Ermenistan üzerindeki baskısını artırmak için bir koz olarak kullanacağı aşikâr. İran da bu kaosta kendi payına düşeni kapmanın peşine düşerdi. ABD’nin varlığı, bu iki ülkenin iştahını dizginleyen bir fren mekanizması.

Ermenistan’ın Egemenlik Kartı

Zengezur Koridoru, Ermenistan’ın Syunik bölgesinden geçiyor. Hukuken, Erivan bu topraklarda istediği ülkeye söz hakkı tanıyabilir. 2020 Ateşkes Anlaşması, koridorun açılmasını öngörse de, güvenliğin kimin tarafından sağlanacağı belirsizdi. Ermenistan’ın ABD’ye yeşil ışık yakması, hem Moskova’ya hem de Tahran’a karşı bir manevra. Erivan, kendi egemenlik haklarını kullanarak, Kafkasya’daki Rus-İran eksenine karşı Batı’yı bir denge unsuru olarak sahaya sürüyor. Bu, Türkiye için de bir kazanım; çünkü koridorun güvenliği, Ermenistan’ın Rusya’ya teslim olmaktan çok, Batı’yla iş birliğine yönelmesiyle sağlanıyor.

Türkiye’nin Politik Ekonomideki Yükselişi

Zengezur Koridoru, Türkiye’yi sadece jeopolitik değil, ekonomik açıdan da bir üst lige taşıyor. Bu hat, Avrupa’yı Orta Asya’ya bağlayan bir ticaret köprüsü. İstanbul’un limanları, demiryolları ve lojistik altyapısı, Zengezur’un açılmasıyla küresel ticaretin merkezi olma yolunda yeni bir ivme kazanıyor. Enerji hatları için de durum farklı değil; Azerbaycan’ın Hazar gazını Türkiye üzerinden Avrupa’ya taşıyan boru hatları, Zengezur’un devreye girmesiyle daha güvenli ve verimli hale geliyor. Bu, Türkiye’nin enerji merkezi olma iddiasını perçinliyor.

Dahası, koridorun açılması, Türkiye’nin Türk Devletleri Teşkilatı içindeki ekonomik liderliğini güçlendiriyor. Orta Asya’daki Türk cumhuriyetleriyle doğrudan bağlantı, Ankara’nın bölgesel ticaret ağını genişletiyor ve Türk dünyasında ekonomik entegrasyonu hızlandırıyor. Zengezur, Türkiye’yi yalnızca bir transit ülke olmaktan çıkarıp, Asya-Avrupa ticaretinde stratejik bir düğüm noktası haline getiriyor.

Çin’e Mesaj

ABD’nin Zengezur’daki varlığı, sadece Rusya ve İran’a değil, Çin’e de net bir mesaj. Pekin’in “Bir Kuşak Bir Yol” inisiyatifi, Asya’yı Avrupa’ya bağlayan ticaret yollarında hakimiyet kurmayı hedefliyor. Zengezur, bu inisiyatifin Kafkasya’daki en kritik halkalarından biri. Ancak, ABD’nin koridoru kontrol etmesi, Çin’in bu hattaki etkisini sınırlıyor. Pekin, Zengezur’u kendi ticaret ağının bir parçası olarak görmek isterken, Washington’ın bu hamlesi, Kafkasya’daki stratejik üstünlüğü Batı’ya kaydırıyor. ABD’nin lojistik ve güvenlik altyapısı, Çin’in bölgedeki yatırımlarına gölge düşürüyor ve Pekin’in “Bir Kuşak Bir Yol” planlarını sekteye uğratıyor.

Çin, bu duruma sessiz kalmaz; ancak, ABD’nin askeri ve ekonomik ağırlığı, Pekin’in doğrudan bir karşı hamle yapmasını zorlaştırıyor. Zengezur, Çin için bir kayıp değil, ama bir uyarı. ABD, bu hamleyle, küresel ticaret yollarında “ben de varım” diyor ve Pekin’in İpek Yolu hayallerine bir set çekiyor.

Son Söz

Zengezur Koridoru, bir yol olmaktan çok daha fazlası. Türkiye için bir güvenlik kalkanı, ekonomik bir sıçrama tahtası ve Türk dünyasıyla bütünleşmenin anahtarı. ABD’nin bu koridordaki varlığı, İran ve Rusya’nın heveslerini kursağında bırakırken, Çin’e de “oyun bildiğin gibi oynanmayacak” mesajını veriyor. Ermenistan’ın egemenlik kartını akıllıca oynaması, bu denklemi Türkiye’nin lehine çeviriyor. Zengezur, sadece bir koridor değil; Kafkasya’nın, hatta dünyanın yeni jeopolitik haritasını çizen bir kalem. Ve bu kalem, şimdilik Washington’ın elinde, Ankara’nın çıkarları doğrultusunda yazıyor.
 
Geri
Üst