A
Admin
Yönetici
Yönetici
Pelin PEKEDİS - EGE TELGRAF/ Aydın’ın Karacasu ilçesinde, Geyre köyü yakınlarında yer alan Afrodisias Antik Kenti, binlerce yıl boyunca aşk ve sanatın en güzel hikâyelerini anlatan görkemli bir açık hava müzesidir. Afrodit’e adanmış bu kent, yalnızca bir tarih durağı değil, aynı zamanda antik dünyanın en önemli sanat merkezlerinden biri olarak günümüzde de ziyaretçilerini büyülemeye devam ediyor. M.Ö. 5. yüzyılda kurulan Afrodisias, Roma döneminde özellikle heykelcilikte gösterdiği ustalıkla Akdeniz’de sanatın kalbi olmuş; tarih boyunca yaşadığı depremlere rağmen özgün dokusunu korumayı başarmıştır. TARİHİN DERİNLİKLERİNDEN KALAN EŞSİZ BİR MİRAS Afrodisias’ın kökleri, Aydın’ın bu bereketli topraklarında Kalkolitik Çağ’a, yani yaklaşık 6 bin yıl öncesine kadar uzanıyor. Yüzyıllar boyunca küçük bir köy olan Geyre, M.Ö. 2. yüzyılda düzenli şehir planıyla gelişerek, aşk ve güzellik tanrıçası Afrodit’in ismini gururla taşımaya başladı. Kentin Roma egemenliği altındaki dönemi, Afrodisias’ı yalnızca bir yerleşim değil, devasa mermer atölyeleri ve sanat eserleriyle Akdeniz’in en prestijli heykeltıraşlık merkezi haline getirdi. Kentin değişen isimleri, farklı dönemlerin kültürel dönüşümlerini yansıtırken, tarih boyunca süregelen sanatsal miras burada yaşandı. MERMERİN VE SANATIN BÜYÜLEYEN DANSI Afrodisias’ın en çarpıcı özelliklerinden biri, çevresindeki zengin mermer ocaklarıdır. Bu doğal kaynak, antik çağın en göz alıcı heykellerine hayat vermiştir. Afrodit Tapınağı’nın görkemi, kentteki sanatın simgesi olurken, Roma döneminde tapınağın bir Hristiyan bazilikasına dönüşmesi, kentin kültürel sürekliliğini ortaya koyar. Kentin en dikkat çeken yapılarından Tetrapylon Kapısı, ziyaretçileri adeta geçmişin görkemine çağırır. Binlerce yıl önce 7 bin kişilik tiyatroda yankılanan alkışlar, bugün bile ziyaretçilerin ruhunda canlı kalırken, 30 bin kişilik stadyum kentin sosyal yaşamındaki önemini gözler önüne serer. Agora, hamamlar ve diğer anıtsal yapılar, Afrodisias’ı sadece bir antik kent değil; yaşayan bir tarih kitabı yapıyor. DEPREMLERE RAĞMEN YAŞAYAN BİR KENT Afrodisias, doğa olaylarının da tanığıdır. Tarih boyunca 4. ve 7. yüzyıllarda yaşanan büyük depremler, kentin yer şekillerini ve su akış yollarını değiştirmiş, hatta su baskınlarıyla mücadele etmek için antik mühendislik harikası tahliye sistemleri geliştirilmiştir. Bu yapıların kalıntıları günümüzde hâlâ ziyaretçilerin dikkatini çekiyor ve Afrodisias’ın sadece estetik değil, aynı zamanda fonksiyonel bir kent olduğunu kanıtlıyor. UNESCO DÜNYA MİRASI OLARAK KÜLTÜR HAZİNESİ 2017 yılında UNESCO tarafından Dünya Mirası Listesi’ne alınan Afrodisias, sadece Türkiye’nin değil, dünyanın da en değerli arkeolojik alanlarından biridir. Buradaki kazılar 1961’den beri kesintisiz devam etmekte ve binlerce eser Afrodisias Müzesi’nde ziyaretçilere tarih yolculuğu sunmaktadır. Heykeller, rölyefler ve taş işçiliği, antik dönemin ustalığını günümüze taşıyan somut kanıtlar olarak sergileniyor. Kazıların hala devam etmesi, Afrodisias’ın sırlarla dolu keşfedilmeyi bekleyen bir hazine olduğunu gösteriyor. ZİYARETÇİLERİN KALBİNDE YER EDEN HUZUR DURAĞI Afrodisias, tarihi ve kültürel zenginliğinin yanı sıra ziyaretçilerine sunduğu kolay ulaşım ve ziyaretçi dostu ortamla da dikkat çekiyor. Aydın şehir merkezine sadece 38 kilometre mesafede bulunan kent, Müze Kart sahipleri için ücretsiz giriş imkânı sağlıyor. Otopark ve rehberli turlar, ziyaret deneyimini daha da keyifli hale getiriyor. Gece ziyaretleri için planlanan yeni düzenlemeler ve ziyaretçi merkezi, Afrodisias’ı geleceğin turizm cazibe merkezlerinden biri haline getiriyor. BİR KENT BİR EFSANE Aydın’ın eşsiz doğası içinde, tarihin tozlu sayfalarından çıkarak günümüze ulaşan Afrodisias Antik Kenti, aşkın, sanatın ve insanlığın ortak mirasıdır. Her köşesinde binlerce yılın hikâyesini barındıran bu kent, ziyaretçilerine sadece tarih anlatmakla kalmıyor; onları zamanda büyülü bir yolculuğa davet ediyor. Afrodisias, ruhunu tarihe kaptırmak, geçmişin görkemini hissetmek ve sanatın zamansız gücünü deneyimlemek isteyen herkes için unutulmaz bir cennet.