İzmir hamamcılardan Diyanet’e sert tepki

  • Konbuyu başlatan Admin
  • Başlangıç tarihi
A

Admin

Yönetici
Yönetici
NİHAT AK - EGE TELGRAF / Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Cuma hutbesinde, düğün merasimlerindeki israf ve gösterişin eleştirilmesi ve özellikle “gelin hamamı” gibi geleneklerin israf kapsamında değerlendirilmesi, geniş çapta tepki çekti. İzmir Hamamcılar Odası Başkanı Nafi Karaca, hutbeyi sert bir dille eleştirerek, bu ifadelerin kültürel değerlere haksızlık ettiğini ve kurumun kendi israfına gözlerini kapadığını söyledi. Karaca, gelin hamamı geleneğinin hem tarihî hem sosyal açıdan önemli olduğunu vurgulayarak, Diyanet’in öncelikle kendi iç denetimini yapması gerektiğini ifade etti. DİYANET’E HAMAM TEPKİSİ Diyanet hutbesinin kendilerinde şaşkınlık ve üzüntü yarattığını belirten İzmir Hamamcılar Odası Başkanı Nafi Karaca, “Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Cuma hutbesinde dile getirilen “düğün merasimlerinde israf” vurgusu ve özellikle “gelin hamamı” geleneğinin israf ve gösteriş ile ilişkilendirilmesi, biz İzmir Hamamcılar Odası olarak büyük bir şaşkınlık ve üzüntüyle karşılanmıştır. Öncelikle belirtmek isterim ki, atalarımız bir kentin temel unsurlarını cami, hamam ve kütüphane olarak tanımlamış; maneviyatın, fiziksel temizliğin ve zihinsel arınmanın temelleri olarak bu üç unsuru yüceltmişlerdir. Hamam, yalnızca bir temizlik mekanı değil, aynı zamanda kültürümüzün, sosyal hayatımızın ve toplumsal bağlarımızın önemli bir parçasıdır. Gelin hamamı geleneği de bu kültürün, nesilden nesile aktarılan önemli bir ritüelidir. Diyanet’in gelin hamamı geleneğini israf ve müsriflik bağlamında hedef göstermesi bizler için kabul edilemez. Kurumların, toplumsal değerleri anlamaya ve sahip çıkmaya yönelik yaklaşımı olması gerekirken, bu tür genellemeler hem gelin hamamı yapan ailelere hem de mesleğimizle uğraşan tüm esnafımıza haksızlık etmektedir. Diğer yandan, israf konusunda Diyanet İşleri Başkanlığı’nın kendisini ve mensuplarını da eleştirmesi gerektiğini düşünüyoruz. Kurumların öncelikle kendi içindeki tutum ve davranışlarını gözden geçirmesi, topluma örnek olması gerekir. Medyada sıkça yer alan, gösterişli harcamalar, büyük organizasyonlar, aşırı masraflar hepimizin gözünden kaçmıyor. Bu geleneği sadece bir israf ya da gösteriş unsuru olarak görmek yanlıştır. Elbette her alanda israfın karşısındayız, ancak kültürümüzün ve geleneklerimizin haksız yere hedef alınmasına da müsaade etmeyiz” dedi. TARİHİN DERİN İZLERİ Hamam kültürün köklü geçmişine dikkat çeken Başkan Karaca, “Osmanlı Dönemi’nden günümüze uzanan köklü bir gelenek olan gelin hamamı, tarih boyunca sultanlardan halkına kadar pek çok kişinin yaşadığı özel ritüellerden biri olmuştur. Tarihin derin izlerini taşıyan bu gelenek, günümüzde de birçok gelin adayı tarafından tercih edilmekte ve hem gelinler hem de davetliler için unutulmaz anlar yaşatmaktadır. Bu anlamlı geleneği yaşatmak hepimizin ortak sorumluluğudur. Gelin hamamı geleneğinin temelinde, gelin adayının düğün öncesinde damadın ailesi tarafından görücüye çıkarılması yatmaktadır. Hamamda gerçekleştirilen bu görücü etkinliği, günümüzde daha modern ve eğlenceli bir biçim kazanmıştır. Bugün gelin hamamı, gelin ve ailelerinin bir araya gelip temizlenip keselenerek hem bedensel hem de ruhsal bir hazırlık yaptıkları özel bir etkinlik olarak devam etmektedir. Bu kutlama, genellikle hem erkek hem de kız tarafının birlikte hamamda buluştuğu sosyal bir organizasyon haline gelmiştir. Aileler dışında yakın arkadaşların da katılımıyla daha samimi ve eğlenceli bir atmosfer oluşmaktadır. Geleneksel olarak hamam organizasyonunun detaylarına kayınvalideler karar verse de, günümüzde gelin ve arkadaşları bu planlamayı üstlenmekte, böylece hem eğlence hem de gelenekler bir arada yaşanmaktadır. Gelin hamamı, düğün öncesi hem cilde hem de zihne yapılan özel bir bakımdır. Bu özel güne fiziksel ve ruhsal olarak hazırlanmanın en güzel yollarından biri olarak hamam tercih edilmektedir. Tarihle harmanlanmış bu anlamlı geleneği yaşatmak ve gelecek nesillere aktarmak hepimizin görevidir” ifadelerini kullandı.
 
Geri
Üst