A
Admin
Yönetici
Yönetici
Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, Türkiye’de satılan şekerli ve gazlı içeceklerdeki fruktoz oranının Avrupa ülkelerine kıyasla yaklaşık 4 kat daha fazla olduğunu açıkladı. Memişoğlu, bu ürünler için yeni düzenlemelerin yolda olduğunu ve fruktoz şurubu kullanımının sınırlandırılacağını belirtti.
Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Emin Güneş, fruktozun doğal olarak meyveler, bal ve bazı sebzelerde bulunan basit bir şeker olduğunu söyledi. Prof. Dr. Güneş, “Altı karbonlu monosakkarit karbonhidrattır. Glikozla birlikte disakkarit olan sofra şekerini oluşturur. İşlenmiş gıdalarda yaygın bir tatlandırıcı olarak kullanılan mısır şurubunun da bir bileşenidir. Fruktozun yapısı tatlı, kristalize ve kokusuzdur” dedi.
Prof. Dr. Güneş, fruktozun en önemli özelliğinin karaciğerde metabolize edilmesi ve insüline ihtiyaç duymadan doğrudan hücreye alınması olduğunu belirtti. Doğal fruktoz elma, armut, üzüm, mango, kavun ve karpuz gibi meyvelerde, ayrıca kuru incir, kuru üzüm, kuşkonmaz ve enginarda bulunuyor. Ancak gazlı içecekler, hazır meyve suları, kek, bisküvi, gofret, hazır soslar ve meyve aromalı yoğurtlar gibi işlenmiş ürünlerde fruktoz miktarı çok daha yüksek. Yüksek fruktozlu mısır şurubu ise en yoğun fruktoz kaynağı olarak öne çıkıyor.
Prof. Dr. Güneş, 1 kutu (330 ml) gazlı içeceğin yaklaşık 25 gram fruktoz içerdiğini; buna karşın bir orta boy elmanın 7-8 gram fruktoz taşıdığını söyledi. “Sayın Sağlık Bakanımız Kemal Memişoğlu’nun açıklamalarında da belirtildiği üzere ülkemizde maalesef bazı gazlı içeceklerde yüzde 50’ye yakın fruktoz bulunmaktadır” dedi.
Prof. Dr. Güneş, aşırı fruktoz alımının insülin direncine, karaciğer yağlanmasına ve kan yağlarının yükselmesine yol açtığını belirtti. “Özellikle yüksek fruktozlu mısır şurubu, insülin direncine yol açar ve karaciğerde metabolize olduğundan, kan yağları denilen trigliserid üretimini artırarak sinsi bir hastalık olan karaciğer yağlanmasına neden olur. Çünkü fruktoz karaciğerde trigliseride dönüştürülür, bu da kan yağlarının yükselmesine neden olur. Beraberinde metabolik sendroma yatkınlığı artırır” dedi.
Ayrıca Prof. Dr. Güneş, “İnsülin direnci ve tip 2 diyabet, bugün tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de en önemli halk sağlığı sorunudur. Fruktoz insülin salınımını doğrudan uyarmasa da uzun vadede insülin direncine sebep olur. Aşırı yeme isteğiyle beraber obeziteye yol açar. Ayrıca ürik asit üretimini artırarak gut hastalığında atakların sıklığını artırır. Tüm bunların sonucunda sebep olduğu insülin direnci, kan yağlarının yükselmesi ve obezite sonucu kalp-damar hastalıklarına zemin hazırlar” diye konuştu.
Doğal kaynaklardan alınan fruktozun lif ve antioksidan içeriği sayesinde tehlike oluşturmadığını vurgulayan Prof. Dr. Güneş, “Doğal kaynaklardan alınan (meyve ve sebze yoluyla) fruktoz oranı günlük 40-50 gramı aşmıyorsa sorun teşkil etmez. Asıl sorun; işlenmiş gıdalardaki ve şekerli-gazlı içeceklerdeki işlenmiş fruktozdur. İşlenmiş kaynaklardan günde 50 gramdan fazla fruktoz tüketimi zararlı etkilere neden olur. İdeal olan serbest şeker alımı günlük kalorinin yüzde 5’in altında olmasıdır. Mısır şurubuyla tatlandırılmış tatlılarda ve paketli gıdalarda 20-30 gramdan fazlası sağlığa zararlıdır” dedi.
Prof. Dr. Güneş, baldaki fruktozun doğal olduğunu ve aşırı tüketilmediği sürece zararlı olmadığını belirtti. “Bal, antioksidan ve antimikrobiyal olmasının yanında besin değeri de oldukça yüksektir. Baldaki fruktoz doğal olduğundan işlenmiş fruktozdan farklıdır. Günlük öneri ise 1 yemek kaşığı ölçüsüdür” dedi.
Habertürk
FRUKTOZ NEDİR VE NERELERDE BULUNUR?
Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Emin Güneş, fruktozun doğal olarak meyveler, bal ve bazı sebzelerde bulunan basit bir şeker olduğunu söyledi. Prof. Dr. Güneş, “Altı karbonlu monosakkarit karbonhidrattır. Glikozla birlikte disakkarit olan sofra şekerini oluşturur. İşlenmiş gıdalarda yaygın bir tatlandırıcı olarak kullanılan mısır şurubunun da bir bileşenidir. Fruktozun yapısı tatlı, kristalize ve kokusuzdur” dedi.
PAKETLİ ÜRÜNLERDE FRUKTOZ YOĞUNLUĞU
Prof. Dr. Güneş, fruktozun en önemli özelliğinin karaciğerde metabolize edilmesi ve insüline ihtiyaç duymadan doğrudan hücreye alınması olduğunu belirtti. Doğal fruktoz elma, armut, üzüm, mango, kavun ve karpuz gibi meyvelerde, ayrıca kuru incir, kuru üzüm, kuşkonmaz ve enginarda bulunuyor. Ancak gazlı içecekler, hazır meyve suları, kek, bisküvi, gofret, hazır soslar ve meyve aromalı yoğurtlar gibi işlenmiş ürünlerde fruktoz miktarı çok daha yüksek. Yüksek fruktozlu mısır şurubu ise en yoğun fruktoz kaynağı olarak öne çıkıyor.
İÇECEKLERDE FRUKTOZ ORANI
Prof. Dr. Güneş, 1 kutu (330 ml) gazlı içeceğin yaklaşık 25 gram fruktoz içerdiğini; buna karşın bir orta boy elmanın 7-8 gram fruktoz taşıdığını söyledi. “Sayın Sağlık Bakanımız Kemal Memişoğlu’nun açıklamalarında da belirtildiği üzere ülkemizde maalesef bazı gazlı içeceklerde yüzde 50’ye yakın fruktoz bulunmaktadır” dedi.
AŞIRI FRUKTOZ TÜKETİMİ HANGİ RİSKLERİ GETİRİYOR?
Prof. Dr. Güneş, aşırı fruktoz alımının insülin direncine, karaciğer yağlanmasına ve kan yağlarının yükselmesine yol açtığını belirtti. “Özellikle yüksek fruktozlu mısır şurubu, insülin direncine yol açar ve karaciğerde metabolize olduğundan, kan yağları denilen trigliserid üretimini artırarak sinsi bir hastalık olan karaciğer yağlanmasına neden olur. Çünkü fruktoz karaciğerde trigliseride dönüştürülür, bu da kan yağlarının yükselmesine neden olur. Beraberinde metabolik sendroma yatkınlığı artırır” dedi.
“KALP DAMAR HASTALIKLARINA ZEMİN HAZIRLAR”
Ayrıca Prof. Dr. Güneş, “İnsülin direnci ve tip 2 diyabet, bugün tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de en önemli halk sağlığı sorunudur. Fruktoz insülin salınımını doğrudan uyarmasa da uzun vadede insülin direncine sebep olur. Aşırı yeme isteğiyle beraber obeziteye yol açar. Ayrıca ürik asit üretimini artırarak gut hastalığında atakların sıklığını artırır. Tüm bunların sonucunda sebep olduğu insülin direnci, kan yağlarının yükselmesi ve obezite sonucu kalp-damar hastalıklarına zemin hazırlar” diye konuştu.
MEYVELERDEKİ FRUKTOZ ZARARLI MI?
Doğal kaynaklardan alınan fruktozun lif ve antioksidan içeriği sayesinde tehlike oluşturmadığını vurgulayan Prof. Dr. Güneş, “Doğal kaynaklardan alınan (meyve ve sebze yoluyla) fruktoz oranı günlük 40-50 gramı aşmıyorsa sorun teşkil etmez. Asıl sorun; işlenmiş gıdalardaki ve şekerli-gazlı içeceklerdeki işlenmiş fruktozdur. İşlenmiş kaynaklardan günde 50 gramdan fazla fruktoz tüketimi zararlı etkilere neden olur. İdeal olan serbest şeker alımı günlük kalorinin yüzde 5’in altında olmasıdır. Mısır şurubuyla tatlandırılmış tatlılarda ve paketli gıdalarda 20-30 gramdan fazlası sağlığa zararlıdır” dedi.
BALDAKİ FRUKTOZ RİSKLİ Mİ?
Prof. Dr. Güneş, baldaki fruktozun doğal olduğunu ve aşırı tüketilmediği sürece zararlı olmadığını belirtti. “Bal, antioksidan ve antimikrobiyal olmasının yanında besin değeri de oldukça yüksektir. Baldaki fruktoz doğal olduğundan işlenmiş fruktozdan farklıdır. Günlük öneri ise 1 yemek kaşığı ölçüsüdür” dedi.
Habertürk