A
Admin
Yönetici
Yönetici
13 Haziran, uluslararası siyasette yeni bir dönüm noktasına işaret ediyor. İsrail’in İran’ın nükleer tesislerini hedef alan saldırıları, ters tepti ve Siyonist rejim için adeta bir bumeranga dönüştü. Güvenlik uzmanlarına göre Ortadoğu’daki dengeler köklü biçimde değişiyor. Uzun yıllardır bölgeye hâkimiyetini mutlak sanan İsrail, tarihinde belki de ilk kez kendi topraklarında yıkımı, yangını ve halkının sığınaklarda geçirdiği uzun geceleri tecrübe etti. 7 Ekim’den sonra tırmanan kriz, İsrail’in saldırgan hamlesinin ardından İran’ın doğrudan gerçekleştirdiği füze ve İHA operasyonlarıyla bambaşka bir boyuta taşındı. İsrail resmi kaynaklarına göre saldırılarda en az 24 kişi yaşamını yitirdi, 592’den fazla kişi yaralandı ve 700’ün üzerinde insan evsiz kaldı. Ancak en derin yara, istatistiklerden çok, halkın yaşadığı psikolojik sarsıntı oldu. GERÇEK ANLAMDA İLK KEZ HİSSEDİLDİ Güvenlik uzmanları, işgalci güç İsrail'in tarihinde ilk kez Tel Aviv, Hayfa, Beer Şeva gibi önemli şehirlerde yerle bir olan binalar, yıllardır kurulan Demir Kubbe mitinin çöküşünü simgelediğini belirtiyor. İran'ın balistik füze saldırıları sonucu İsrail halkı, ilk kez gerçek anlamda hedef alındığını hissetti. Yıllarca güvenli olduğu söylenen sığınaklara inen binler, İsrail’in zihinlerde kurduğu “dokunulmazlık” imajının aslında ne kadar kırılgan olduğunu kendi gözleriyle şahit oldu. Bu da İsrail'de güvensizlik hissini zirveye ulaşmasına neden oldu. MODERN DÖNEMİN EN BÜYÜK TRAVMASI Her ne kadar haydut devlet İsrail'in saldırısı İran'a bir sürpriz olarak değerlendirilse de, asıl büyük sürpriz İran'ın missileme yapma kapasitesi ve oluşturduğu büyük yıkım oldu. Güvenlik uzmanlarına göre bu İsrail halkı için bu yeni bir travma; İran halkı içinse, bildik bir sabır sınavı. Hangi tarafın daha uzun dayanabileceği sorusu, artık yalnızca füzelerle değil, halkın ruhunda cevap bulacak. DUVAR ÇATLADI Uzmanlar, savaşların bazen sayılarla değil aynı zamanda sarsıntılarla ölçüldüğüne dikkat çekiyor. Son 72 saatte, İran'ın, İsrail şehirlerine doğrudan etkide bulunan misillemelerinin İsrail’in yıllardır bir mite çevirdiği yüksek duvarlarında ilk kez çatlağa sebep olduğu kaydediliyor. Öte taraftan İran'ın ise her kaybıyla, direncini biraz daha test ettiği belirtilirken yaşananların yeni bir Ortadoğu düzeninin habercisi olduğu şeklinde yorumlandı. KAYIPLAR AĞIR OLSA DA REFLEKS FARKLI İsrail saldırıları sonucu siviller dahil yaklaşık 224 ölü sayısı, aralarında 8 üst düzey general ve çok sayıda bilim insanından oluşuyor. Ancak İran halkının acıya karşı bağışıklık kazanmış bir toplum olduğuna işaret eden uzmanlar, devrimden Irak Savaşı’na, yaptırımlardan suikastlara kadar defalarca bedel ödemiş bir milletin iç refleksi byaşanan zorlu dönemler farklı çalıştığını belirtirken, bu durumun savaşın görünmeyen cephesinde önemli bir psikolojik güç unsuru olduğu yorumunu yapıyor. EN BÜYÜK SİLAH KORKU İki devlet arasında güç dengeleri karşılaştırıldığında İsrail’in teknolojik üstünlüğü öne çıktığı değerlendirilse de, uzmanlara göre İran’ın 13 Haziran'dan bugüne gerçekleştirdiği misillemenin “yapamayacakları” değil, “artık yapmak istediklerinde durdurulamayacakları” gerçeğini ortaya koyduğu belirtiliyor. Uluslararası istihbarat raporlarına göre İran, yüzde 60’a yakın zenginleştirilmiş uranyuma sahip olsa da şu ana kadar “silah yapmadık” mesajı veren Tahran yönetimi, eğer köşeye sıkıştırılırsa bu kartı oynayabileceğini fiilen göstermiş oldu. Nükleer silahlar da psikolojik sürecin esas olduğuna işaret edilirken, korkulanın silahın değil, o silahı kullanma ihtimali ve inancı olduğuna vurgu yapılıyor. 370 FÜZEYLE 30 NOKTA VURULDU Öte yandan İran'ın 13 Haziran'dan bu yana saldırılara yönelik misillemelerinde İsrail'e 370 balistik füze gönderdiği ve 30 noktaya isabet olduğu bildirildi. İsrail Başbakanlık Basın Ofisi, saldırılara karşılı İran'ın 13 Haziran'dan bu yana İsrail'e düzenlediği misillemelerdeki duruma ilişkin bilgileri paylaştı. Yapılan açıklamada, İran'ın 13 Haziran'dan bu yana İsrail'e 370 balistik füze attığı ve 30 noktada isabet olduğu belirtildi. İran'ın son saldırılarında hipersonik füze kullandığı ve başta Hayfa ve Tel Aviv olmak üzere tesir anlamında başarı kazandığı görüldü. İran füzelerinin, İsrail şehirlerinde, ABD'nin verdiği THAAD ve Patriot desteğine rağmen isabet sağlaması Demir Kubbe sisteminin de güvenilirliğini sorgulattı. KENDİ KENDİNİ VURDU! İran Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) dün gerçekleştirdiği sekizinci operasyon dalgasında, İsrail'in çok katmanlı savunma sistemlerini bozmak için yeni yöntemler kullandıklarını ve birbirlerini hedef almalarına neden olduklarını açıkladı. DMO, "öncekinden daha güçlü ve yıkıcı" saldırıda kullanılan gelişmiş istihbarat ve ekipman yeteneklerinin İsrail savunma sistemlerinin arızalanmasına neden olduğunu bildirdi. Açıklamada, "Düşmanın çok katmanlı savunma sistemleri, rejimin savunma sistemlerinin birbirini hedef almasına neden olacak şekilde bozuldu" denildi. İşgal topraklarını terk edin İsrail’in “Tahran’ı boşaltın” tehdidine, İran’dan İsraillilere 'ülkeyi terk etmeleri' çağrısıyla cevap verildi. İran Silahlı Kuvvetler Basın Sözcüsü Rıza Seyyad, "İşgal altındaki toprakları terk edin. Bu hayatınızı kurtarmanın tek yoludur” ifadesini kullandı. İsrail ise dün günboyu Tahran’ı vurdu. İran’ın başkenti Tahran’da şiddetli patlama sesleri duyulurken hava savunma sistemlerinin de karşılık verdiği görüldü. İsrail'in düzenlediği saldırılar nedeniyle Tahran’ın merkezinden şiddetli patlama sesleri duyulurken hava savunma sistemleri de hedeflere karşılık verdi. İran’a ait iki F-14 savaş uçağını vurduğunu duyuran İsrail ordusu ayrıca, İran'ın batısında karadan karaya füze altyapısına yönelik saldırılar düzenlediğini duyurdu. İran Devlet Televizyonunun hedef alınması sonrası İran da terör rejiminin Kanal 12 ve Kanal 14 televizyonlarına da "tahliye" uyarısında bulundu. İran ayrıca gece saatlerinde, İsrail’in saldırılarına karşılık Tel Aviv ve Hayfa’ya füze ve kamikaze insansız hava araçlarıyla (İHA) karşı saldırı başlattı. Terör devleti, operasyonlar sonrası Hayfa Petrol Rafinerileri şirketinin, tüm faaliyetlerini durdurduğu bildirildi.