A
Admin
Yönetici
Yönetici
Modern yaşamın hızına ayak uydururken duygularımızı yönetmek ve başkalarının hislerine karşı duyarlı olmak her zamankinden daha büyük önem taşıyor. Ancak bazı ifadeler, kişinin duygusal zekasının düşündüğünden daha zayıf olduğunu ortaya koyabilir. Psikoloji uzmanları, farkında olmadan kurulan bazı cümlelerin empati eksikliği, anlayışsızlık ve duygusal farkındalık yoksunluğuna işaret ettiğini belirtiyor. Uzmanlara göre duygusal zeka, sadece karşı tarafın ne hissettiğini anlamakla kalmaz; aynı zamanda kişinin kendi duygularını da tanıması, düzenlemesi ve ifade etmesiyle ilgilidir. Ancak bazı bireyler, bu becerileri yeterince geliştiremediğinden dolayı ilişkilerinde sorunlar yaşayabiliyor. İşte psikologların dikkat çektiği ve duygusal zekası düşük kişiler tarafından sıklıkla dile getirilen o 4 cümle: "Böyle hissetmemelisin" Karşı tarafın duygularını geçersiz sayan bu ifade, empati eksikliğini doğrudan yansıtıyor. Her bireyin duygusal deneyimi kendine özgüdür ve bunları yargılamak yerine anlamaya çalışmak, duygusal zekanın temelini oluşturur. "Abartıyorsun" Duyguları küçümsemek, ilişkiyi zedeleyen temel davranışlardan biri olarak öne çıkıyor. Uzmanlar, karşı tarafın yaşadığı duygunun büyüklüğünü değil, onun hislerine verilen tepkinin önem taşıdığını vurguluyor. "Duygularından ben sorumlu değilim" Bu söz, iletişimde kopukluk yaratan ve sorumluluktan kaçan bir yaklaşımı temsil ediyor. Oysa duygusal zekası gelişmiş bireyler, söylediklerinin ya da davranışlarının başkaları üzerinde nasıl bir etki yarattığını dikkate alır. "Yardımına ihtiyacım yok" Yardım istemek bir zayıflık değil, olgunluk göstergesidir. Kendini yeterli görme çabasıyla yapılan bu tür ifadeler, ilişkilerde mesafe yaratabilir. Oysa duygusal zekası yüksek kişiler, destek istemenin bağ kurmanın bir yolu olduğunu bilir. Uzmanlar, bu tür ifadelerin farkında olunmasının ve yerine daha yapıcı bir dil kullanılmasının, hem bireysel gelişim hem de ilişkiler açısından olumlu etkiler yaratacağını belirtiyor. Duygusal zeka doğuştan gelen bir yetenek değil, öğrenilebilir ve geliştirilebilir bir beceri. Bu nedenle, iletişim dilimizi gözden geçirmek ve empati kapasitemizi artırmak, daha sağlıklı ilişkilerin kapısını aralayabilir. (Sözcü)