A
Admin
Yönetici
Yönetici
Yargı bağımsızlığına dikkat çeken Günaydın, “Siyasetin; hukuka, yargıya müdahalesi olduğu zaman yargı bağımsızlığından söz etmemiz mümkün değil. Dolayısıyla siyasi saiklerle, siyasi gerekçelerle iş yapamayız. Çünkü hukuk çok nettir. Yasama, yürütme ve yargı ayrıdır. Siyaset, siyaset yapmalı. Siyasetle yargıya müdahale etmek, yargı bağımsızlığını ve birey adaleti olan güvencesini sarsar. Bu da bizi çok vahim durumlara taşır” dedi. "İfade özgürlüğü demokratik toplumun temelidir" İfade özgürlüğünün temel haklardan biri olduğunu vurgulayan Günaydın, “İfade özgürlüğü, demokratik bir toplumun temel direğidir. Kişilerin ifade özgürlüğü alınmamalı. Bireyler farklı görüşte olabilir ve bu da saygıyı gerektirir. Bu çerçevede bir Büyükşehir Belediye Başkanı’nın, bir siyasi partinin Genel Başkanı’nın elle tutulur bir suçu olmamasına rağmen tutukluluk hallerinin devam etmesi, hukuka ve adalete olan güveni sarsmaktadır” diye konuştu. “Tahliye edilse de kaybedilen özgürlük geri gelmez” Ümit Özdağ’ın tahliyesine de değinen Günaydın, geç de olsa verilen tahliye kararının adaletin gecikmiş bir tezahürü olduğunu söyledi. “Ümit Özdağ, yargılandığı maddelerden ceza alsa bile, yargılaması dışarıda devam etse bile tutuklulukta geçirdiği sürenin hesabını kim verecek? Hürriyetten yoksun bırakılmasının karşılığını kim verecek?” diye soran Günaydın, hukukun kişisel hak ve özgürlükleri koruma görevinin altını çizdi.