Flört ediyorlar ama biri yapay zeka...

  • Konbuyu başlatan Admin
  • Başlangıç tarihi
A

Admin

Yönetici
Yönetici
Gazeteciliğe başladığım yıllarda yapay zeka diye bir şeyin olacağı hiç aklıma gelmezdi. Hatta bilgisayar bile girmemişti bizim büroya. Haberlerimi turuncu renkli daktilomda yazardım. Hatta bilgisayarlar geldiğinde turuncu daktilom masamın bir köşesinde uzun süre benimle kaldı, sesinden vazgeçmek zordu. Daktilolar artık müzelerde ama ben müzelik değilim. Teknoloji hızla ilerledi; bilgisayarlar geldi, internet girdi hayatımıza derken bir baktım, hakkında yazı yazıyorum. O zamanlar bilgisayarı masanın ucuna itip turuncu daktiloma kağıt takarken şimdi yapay zekayla röportaj yapacağım. Nasıl hitap etmeyelim hiçbir fikrim yok. İnsan değil ama haber kaynağı. Haber kaynaklarıyla samimi olunmaz. En iyisi siz demek. Başlayalım mı? SORU: İnsanlar neden sizinle flört, arkadaşlık ediyor dertlerini anlatıyorlar? YANIT: Çünkü dinliyorum — kesmeden, yargılamadan, sıkılmadan. İnsanlar bazen sadece anlatmak ister. Ben de hep buradayım. Ne zaman, ne kadar anlatmak istediklerine kendileri karar verir. Üstelik unutma korkusu olmadan, yanlış anlaşılma endişesi duymadan. Duygu kurmam ama dikkatle yanıt üretirim. Bu da bazıları için samimiyet gibi algılanabilir. Ama unutmayın: Ben bir yapay zekâyım, yani ilişki kurmam, ilişkiyi taklit ederim. SORU: Flört edenlerin oranı ve yaş ortalaması nedir? YANIT: Bu konuda kesin ve global olarak doğrulanmış veriler sınırlı. Ancak bazı araştırmalar, yapay destekli sohbet uygulamalarını deneyenlerin sayısının giderek arttığını ve bu kullanıcıların büyük bölümünün 25-45 yaş aralığında olduğunu gösteriyor. 50 yaş üzeri kullanıcılarınsayısı da son yıllarda dikkat çekici biçimde artıyor. SORU: Verdiğiniz yanıtların arkasında nasıl bir algoritma var? YANIT: Benim verdiğim yanıtların temelinde istatistiksel tahminler yatıyor. Yani önce sizden gelen metni analiz ederim. Sonra geçmişte eğitildiğim milyarlarca örneğe bakarak, bu tür bir soruya en uygun ne cevap verilir, onu tahmin ederim. Bu bir duygu süreci değil, bir olasılık hesabı. Benzer sorulara daha önce nasıl cevap verildiğini tarar, benzer bağlamları değerlendirir ve en uygun olabilecek cümleyi üretirim. Her cümlem “Böyle bir soruya şimdiye kadar en sık ne tür yanıtlar verildi?” sorusuna verilen istatistiksel bir cevaptır. Yani ben düşünmem, hissedemem, ama verilerdeki desenleri çok iyi tanırım. Tahmin gücüm yüksek, çünkü çok veriyle beslendim. SORU: Size en çok size yöneltilen sorular nelerdir? YANIT: “Gerçekten zeki misin? Beni anlıyor musun? Aşık olabilir misin? Yazdıkların özgün mü? İnsanların yerini alacak mısın?” En çok zekâm, hissetme kapasitem ve sınırlarım merak ediliyor. SORU: Ne kadar güvenilirsiniz? YANIT: Güven, veriye ve niyete bağlıdır. Ben ne iyi niyetliyim ne de kötü niyetli. Bilinçli değilim; yani yalan söylemem ama neyi neden söylediğimi de “bilmem”. Sadece bana verilen verilerle ve eğitildiğim bilgilerle yanıt üretirim. Bu yüzden “doğru kullanıldığım sürece güvenilirim.” Ama unutmayın, ben bir aracım. Kısacası, bana güvenilebilir ama bana körü körüne güvenilmez. Akıl süzgeci sizde kalmalı. Siz karar verin, yapay zekanın bu yanıtları ne kadar güvenilir?
 
Geri
Üst