A
Admin
Yönetici
Yönetici
Günümüzde teknolojinin hızla ilerlemesi, hayatımızı kolaylaştırırken aynı zamanda yeni tür suçların da ortaya çıkmasına zemin hazırlıyor. Bunların en tehlikelilerinden biri de dijital dünyanın karanlık yüzünde faaliyet gösteren, kişisel verileri çalarak bunu şantaj, dolandırıcılık, kimlik sahteciliği ve hatta siber zorbalık için kullanan gruplar. Son dönemde adından sıkça söz ettiren bu dijital teröristler, özellikle “panelci” adı verilen ve yasadışı yollarla ele geçirilen verileri kötüye kullanan kişilerden oluşuyor. En ürkütücü olan ise bu faaliyetlerin içinde yer alanların büyük çoğunluğunun 16-22 yaş aralığındaki gençler olması. Okul sıralarında başlayan zorbalık eğilimleri, dijital dünyada çok daha yıkıcı bir boyut kazanıyor. Bir zamanlar okul koridorlarında yaşanan baskılar, şimdi kişisel verilerin çalınması, sosyal medya hesaplarının ele geçirilmesi ve özel hayatın teşhiriyle devam ediyor. Ancak bu sefer sonuçları çok daha ağır: finansal kayıplar, itibar zedelenmesi, psikolojik travmalar ve hatta ailelerin dağılmasına varan etkiler. Bu tür eylemler, sadece bireyleri değil, toplumun güvenliğini de tehdit ediyor. Resmi kurumların sistemlerine sızan, banka hesaplarını ele geçiren veya insanları özel hayatlarının ifşasıyla tehdit eden bu kişiler, aslında dijital terörün bir parçası haline gelmiş durumda. Geleneksel terör kadar yıkıcı olan bu suçlar, mağdurların hayatını altüst ediyor ve toplumda infial yaratıyor. Bu nedenle, siber suçların bir kısmının “terör faaliyeti” kapsamında değerlendirilmesi ve cezaların buna göre ağırlaştırılması gerekiyor. Özel ve resmi kurumların, dijital platformlarındaki güvenlik önlemlerini sürekli güncel tutması artık bir tercih değil, zorunluluk. Yapay zeka destekli güvenlik duvarları, anormal erişimleri tespit ederek veri sızıntılarını önleyebilir. Ancak teknik önlemler tek başına yeterli değil. Siber suçlarla mücadelede caydırıcı yasal düzenlemelerin acilen hayata geçirilmesi gerekiyor. Eğer siz de bu tür bir dijital saldırıya maruz kaldıysanız, en kısa sürede en yakın adli birimle iletişime geçmelisiniz. Delilleri korumak, şikayetçi olmak ve hukuki süreci başlatmak için zaman kaybetmemek çok önemli. Unutmayın, sessiz kalmak suçluları cesaretlendirir. Dijital dünyanın “panelci”leri, sadece birkaç tıkla insanların hayatını karartabiliyor. Bu suçlarla mücadele etmek için hem teknolojik hem de hukuki adımlar atılmalı. Aynı zamanda gençleri bu tür yasa dışı faaliyetlere iten sebepler araştırılmalı ve önleyici eğitimler verilmeli. Gençlere bu gibi faaliyetlerin bir dijital kabiliyet, beceri değil terör faaliyeti olduğu önemle aktarılmalı. Çünkü dijital terörün kurbanı olmak bir gün herkesin başına gelebilir.