A
Admin
Yönetici
Yönetici
Ahmet Buğra TOKMAKOĞLU - EGE TELGRAF/ Bafa Gölü'nün hemen kıyısında, doğanın ve tarihin eşsiz kucaklaşmasıyla ortaya çıkan Kapıkırı Köyü, kendini keşfetmek isteyenlerin vazgeçilmez adreslerinden biri. İlkbaharın taptaze enerjisiyle uyanan bu sevimli köy, baharın gelişiyle cıvıl cıvıl hayat buluyor, insanlarla, kuşlarla ve suyun huzur veren sesleriyle dolup taşıyor. Milas’ın bir parçası olan Kapıkırı, Muğla’nın büyülü coğrafyasının kalbinde, Bodrum’a yalnızca kırk dakika uzaklıkta. Yaz tatilinde denizin tuzlu serinliğine bir mola vermek isterseniz, burası gerçek anlamda keşfedilmeyi bekleyen saklı bir cennet. DOĞANIN BÜYÜSÜ VE TARİHİN SESİ Bafa Gölü, yaklaşık iki bin yıl önce Ege Denizi’nin bir körfeziyken, alüvyonların denizin önünü kapatması sonucu bir göle dönüşmüş. Gölün suyu, hafif tuzlu ve yaşam dolu; en derin noktası 25 metreyi buluyor. Üzerinde dört ada yükselirken, bu adalarda antik Heraklia kentinin kalıntıları duruyor. Latmos adını taşıyan bu göl ve çevresindeki Beş Parmak Dağları, bölgeye mistik bir güzellik katıyor. Eski çağlarda Latmos olarak anılan bu dağlar, gölün atmosferine efsanevi bir hava katarken, tarih boyunca sayısız uygarlığa ev sahipliği yapmış. Sabahın ilk ışıklarıyla göl kıyısına geldiğinizde, ruhunuzun derin bir huzurla dolduğunu fark edeceksiniz. Gölde yapılan kayık turları, sizi kuşların yuvalandığı “Kuş Adası”na kadar götürüyor. Ağaçların dallarından sarkan kuş yuvaları, doğanın koruyucu kollarında saklı bir dünya sunuyor ama buraya çok yaklaşmak mümkün değil; doğaya saygı, burada her şeyin en önemli kuralı. EFSANELERİN İZİNDE Kapıkırı, sadece doğası ve tarihiyle değil, aynı zamanda efsaneleriyle de büyülüyor. Antik Yunan mitolojisinin en dokunaklı hikayelerinden biri burada yaşam bulmuş. Yakışıklı çoban Endymion, Zeus’tan sonsuz gençlik istemiş ancak bunun bedelini sonsuza dek uyuyarak ödemiş. Bu uyku sırasında Selene adlı ay tanrıçası çobana aşık olmuş ve ondan 50 kız çocuğu olmuş. Bugün bölgedeki birçok pansiyonda Selene ismi bu büyülü hikayeye bir gönderme olarak yaşatılıyor. Kapıkırı, sadece bir köy değil, aynı zamanda zamanın içinde kaybolan bir masal gibi. TARİHİN DERİNLİKLERİNDE YÜRÜYÜŞ Köyde adım attığınız her yerde tarih sizi selamlıyor. Antik Heraklia’nın Athena Tapınağı, agorası, tiyatrosu ve sağlam surları, zamanın tozlu sayfalarından günümüze ulaşan sessiz tanıklıkları. Bu kent, MÖ 3. yüzyılda inşa edilen ve 65 kuleyle güçlendirilmiş 4 millik surlarıyla büyüklüğünü hala koruyor. Roma döneminin sönük atmosferinin ardından Bizans döneminde yeniden parlayan Latmos, manastırları ve keşişleriyle de Anadolu’nun en önemli dini merkezlerinden biri olmuş. Beş Parmak Dağları’nın gölgesinde yürüyüş yapmak, insanı hem tarih hem doğa içinde dinginliğe sürüklüyor. Yürüyüş rotaları boyunca her köşede yeni bir kalıntı, taşlar arasında saklı binlerce yıllık yaşam öyküleri ve sizi karşılayan eşsiz manzaralar var. BALIKÇILIK, LEZZET VE SAMİMİYET! Kapıkırı halkı, yüzyıllardır gölün sunduğu nimetlerle geçimini sürdürüyor. Balıkçılık hala önemli bir geçim kaynağı; gölden en çok kefal, levrek ve yılan balığı çıkıyor. Göl kenarındaki küçük balıkçı kayıkları, gün batımında adeta birer tabloyu andırıyor. Bu doğal atmosfer içinde, Kaya Lokanta gibi mekanlarda taze levrek yemek; sadece midene değil ruhuna da iyi geliyor. Bölgedeki tüm yemeklerde kullanılan saf zeytinyağı, damaklarda unutulmaz bir tat bırakıyor. Köyün insanları bazen ısrarcı olabilir, ama çoğunlukla samimi ve misafirperverler. Kadınlar, el emeği ürünlerini satmak için yoğun çaba harcıyorlar, bu da köyün ekonomik hayatının bir parçası. Gelen ziyaretçilere hem yerel lezzetleri hem de zengin kültürü sunmak için uğraşıyorlar. HUZUR DOLU BİR KAÇAMAK Bafa Gölü çevresinde konaklama seçenekleri sınırlı ama kaliteli. Kapıkırı’da bulunan Pelikan Pansiyon ve Kaya Pansiyon, gölün büyülü manzarasına uyanmak isteyenler için ideal. Fiyatlar sezona göre değişmekle birlikte, sakin ve doğa ile iç içe bir tatil arayanlara hitap ediyor. Daha geniş gruplar için ise Akbük koyundaki Apollonium Villaları ekonomik ve konforlu alternatifler sunuyor. Kamp yapmak isteyenler için göl kenarı tam bir cennet; sabah horoz sesleriyle uyanmak, yıldızların altında uyumak ve doğanın kucağında huzur bulmak mümkün. Ancak sivrisinekler mevsimine dikkat etmek gerekiyor, çünkü bazen oldukça rahatsız edici olabiliyorlar. BURASI HAYATINIZI ZENGİNLEŞTİRECEK! Kapıkırı Köyü ve Bafa Gölü, sadece bir seyahat noktası değil; ruhunuzu besleyen, sizi tarihe, doğaya ve efsanelere dokunan bir yaşam alanı. İlkbahar ve sonbaharda ziyaret ederseniz, en güzel yüzünü göreceğiniz bu köyde, geçmişin sessiz yankılarını dinleyebilir, gölün huzur veren sularında kendinizi yeniden bulabilirsiniz. Ege’nin kalbinde, gizli bir mücevher gibi parlayan Kapıkırı, yolunuza düşerse asla pişman olmayacağınız bir yer.