ALAADDİN KÖSELER NEDEN HEDEF ALINDI?

  • Konbuyu başlatan Admin
  • Başlangıç tarihi
A

Admin

Yönetici
Yönetici
Bu kirli planların tam merkezinde ise bir isim var: Alaaddin Köseler. Alaaddin Köseler, Beykoz Belediye Başkanı olarak görev yaptığı süre boyunca sadece bir yönetici değil, aynı zamanda ilkeli ve halkçı bir siyasetçi olduğunu ortaya koydu. Özellikle Acaristanbul ve benzeri büyük, tartışmalı imar projelerine karşı takındığı kararlı duruş, Köseler’i rant odaklarının ve ne yazık ki kendi partisindeki çıkar çevrelerinin hedefi haline getirdi. ACARİSTANBUL'A DİRENEN TEK BAŞKAN: KÖSELER Köseler, Acaristanbul, Kalyon, inşaat parlaklar, acarlara ait Tan beton, Maritza, günaydın restaurant, Bayramoğlu döner, gibi kaçak ve ruhsatsız yapılaşmaya karşı “hukuka uygunluk”, “kamu yararı” ve “kent hakkı” ekseninde direndi. Bu direnç, Beykoz’u ranta teslim etmek isteyen çevreler için ciddi bir engeldi. İddialara göre, Köseler’in bu tavrı sadece müteahhitleri değil, aynı zamanda CHP Beykoz teşkilatı içinde kendi siyasi geleceğini kişisel çıkarlarıyla şekillendirmek isteyen belirli klikleri de rahatsız etti. KUMPAS NASIL KURULDU? Bu klikler, kendi içlerinde organize olarak Köseler’e karşı bir itibarsızlaştırma süreci başlattı. Algı operasyonları, kulis dedikoduları, sosyal medya yönlendirmeleri ve siyasi yaygaralarla Alaaddin Köseler sistematik biçimde hedefe konuldu. Sonuçta hakkında açılan bir soruşturma gerekçe gösterilerek tutuklanması sağlandı. Ancak Beykoz kamuoyu bu süreci bir yargı süreci değil, siyasi bir linç ve kumpas olarak değerlendiriyor. BEYKOZ’UN ONURLU DİRENİŞİ Köseler'in karşı çıktığı şey yalnızca imar rantı değil, aynı zamanda CHP içindeki “liyakat” yerine “sadakat” anlayışıydı. O, belediyeyi halk için bir hizmet kurumu olarak görüyordu. Bu da parti içinde belediyeyi kişisel ağlarla yöneten bazı grupların çıkarlarına çomak soktu. Bugün geldiğimiz noktada Beykoz’da CHP’li meclis üyeleri sessiz, etkisiz ve tepkisiz. Parsel parsel yapılan satışlara, belediyedeki usulsüzlüklere ses çıkarmayan bu kadroların çoğunun zaten önceden seçilip listelere yazdırıldığı, seçilmiş değil atanmış oldukları konuşuluyor. Beykoz kamuoyu soruyor: “Hiçbir Beykozlu bu kadar suskun, bu kadar liyakatsiz, bu kadar duyarsız olamaz.” PARTİ İÇİN AĞIR SORULAR CHP Genel Merkezi’ne, İstanbul İl Başkanlığı’na ve hatta Ekrem İmamoğlu’na da ağır sorular yöneltiliyor. Beykoz gibi 40 yıl sonra kazanılan ilçeler, CHP'nin kendi içindeki kadro zaafları nedeniyle yeniden kaybedilme tehlikesiyle karşı karşıya. Partililer tepkili: "İmamoğlu sabah kalkıyor İmamoğlu, akşam yatıyor İmamoğlu. Peki ilçelerdeki dökülen belediyelerle kim ilgileniyor?" "Genel Merkez sadece Ankara’daki koltukları mı düşünüyor? Beykoz’da yaşanan rezaletler umurlarında mı?" "CHP, halkın tepkisiyle aldığı belediyeleri kendi başarısı sanıyor ama bu rehavet partiyi felakete götürüyor." KÖSELER HALA AYAKTA, HALA ONURLU Tüm bu baskılara, kumpaslara ve tutuklamaya rağmen Alaaddin Köseler halkın vicdanında haklılığını koruyor. Çünkü Beykoz halkı kimin bu kenti koruduğunu, kimin sattığını çok iyi biliyor. O müteahhitlerin taleplerine boyun eğmedi, ihalecilere teslim olmadı, Beykoz’un geleceğini pazarlık konusu yapmadı. Ama partisi ve partilileri, onun onurlu direnişini yarı yolda bıraktı. Ve işte bu yüzden Beykoz'da bugün CHP’nin yerel yönetimi halk nezdinde her geçen gün eriyor. Birçok partili artık açık açık söylüyor: “Bu şekilde giderse CHP Beykoz’u yeniden kaybeder.” --- SON SÖZ: BU BİR UYARIDIR! Bu yazı, sadece bir analiz değil, CHP için açık bir uyarıdır. Eğer CHP, Alaaddin Köseler gibi ilkeli belediye başkanlarını harcamaya devam ederse, sadece Beykoz’u değil İstanbul’un birçok ilçesini de kaybeder. CHP’nin gerçek düşmanı dışarda değil, içerdeki küçük hesapçılarda gizlidir. Artık vakit, hesap değil ilke siyaseti yapma vaktidir. Aksi takdirde, halkın bir kez daha umutla verdiği emaneti ellerinizden uçurmanız an meselesidir.
 
Geri
Üst