A
Admin
Yönetici
Yönetici
AK Parti Urla İlçe Başkanı Barış Bükülmez 5 Haftadır Yönetim Kurulu Toplayamadığı gibi partide Kontrolsüzlük ve Disiplinsizlik Zirve Yaptı AK Parti Urla İlçe Teşkilatı, partinin temel işleyiş ve disiplin ilkelerini hiçe sayan ağır bir siyasi krizin içinde debeleniyor. İlçe Başkanı Barış BÜKÜLMEZ liderliğindeki kimin eli kimin cebinde belli olmayan yönetim, tam 5 haftadır tek bir yönetim kurulu toplantısı yapmamakla kalmayıp, teşkilatı adeta felç etmiş durumda. Bu yönetim savrukluğu ve sorumsuzluğu partiyi sahada tamamen etkisiz bıraktığı belirtiliyor. Parti teşkilat üyeleri bu durumu “sadece idari bir zafiyet değil, aynı zamanda siyasi bir iflasın ve görev ihmalkarlığının açık ilanıdır” diye yorumladılar. SİYASİ İŞLEVSİZLİK VE TÜZÜK İHLALİ; YÖNETİM KURULU HUKUKEN DÜŞTÜ Teşkilat üyelerinin görüşlerine başvuran TEMİZELLER “AK Parti tüzüğünün açık hükmüne göre, yönetim kurulu toplantılarının 3 hafta üst üste yapılmaması, yönetim organının hukuken düşmesi anlamına gelir. Urla’da yaşanan 5 haftalık toplantı yokluğu, teşkilatın meşru siyasi yönetim gücünü yitirdiğini ve fiilen işlevsiz hale geldiğini gösteriyor. Bu tablo, Barış BÜKÜLMEZ ’in hem siyasi hem yönetsel anlamda sınıfta kaldığını, partiyi adeta yönetemediğini kanıtlaladığı gibi İzmir İl Başkanlığını ve Genel Merkezi itibar erozyonuna uğrattığının bir kanıtıdır” dediler. PARTİYİ FELÇ EDEN KONTROLSÜZLÜK VE DİSİPLİNSİZLİK Başkan Barış BÜKÜLMEZ yönetimindeki AK Parti Urla ilçe teşkilatında yönetim kurulu toplantılarının yapılamaması, teşkilat içindeki kontrolsüzlüğü ve disiplinsizliği tetiklediği partinin temel kurumsal değerleri ve disiplin anlayışı yerle bir edildiği, Yönetim kurulu üyeleri görevlerini askıya aldığı, saha ve sosyal medya çalışmalarında tamamen etkisiz kaldığı ve parti yalnızlığa terk edildiği bildirildi. Ak parti urla ilçe başkanlığı teşkilatı içinde yaşanan skandallar zincirleri adeta hız kesmiyor. İstiklal Marşı sırasında yüz kızartan saygısız davranışlar, yönetim kurulu üyesinin ruhsatsız silahla havaya ateş açması ve yönetim içi fiziki şiddet vakaları, disiplin mekanizmalarının tamamen devre dışı bırakıldığını göstergesi olarak bildirildi. Bu uygulamalar ve sistemsizlik Parti içi otoritenin çöktüğünü ortaya koyduğu gibi, bu skandallar karşısında hiçbir caydırıcı işlem yapılmaması, teşkilatın siyasi meşruiyetini ve ahlaki duruşunu tamamen yok edildiğini ve bu yaşananları sadece seyreden ilçeden sorumlu il koordinatörleri ve üst düzey parti yöneticilerinde sorgulanması gerektiği parti üyeleri tarafından bildirildi URLA’DA SEÇMENİN GÜVENİ ÇÖKTÜ, MUHALEFET YOK, PARTİ TABELADAN İBARET! Urla gibi siyasi ve stratejik açıdan kritik bir ilçede AK Parti’nin muhalefet görevini tamamen unutması, CHP Belediyesine karşı tek bir itiraz bile yükseltememesi, seçmen nezdinde derin bir hayal kırıklığı yaratmış durumda. AK Parti Urla İlçe Başkanlığı, bırakın siyaset üretmeyi, kendi iç işleyişini bile sürdüremez hale gelmiş, 5 haftadır yönetim kurulu toplanamazken, gençlik kolları ise sadece kağıt üzerinde varlığını sürdürdüğü bildirildi. Mahalle başkanlarıyla, kadın kollarıyla iletişimin tamamen kopması, saha çalışmalarının sıfıra inmesi, AK Parti’nin Urla’da artık sadece tabeladan ibaret hale geldiğini açıkça ortaya koyduğu görüldü. Partinin tabanı, yaşanan bu yönetim zaafları ve derin sessizlik karşısında açıkça güvenini yitirdiği, tüm bu verileri topladığınızda ve yan yana koyduğunuzda Teşkilat, artık seçmenin gözünde ciddiyetini, inandırıcılığını ve temsil kabiliyetini tamamen kaybetmiş olduğu ortaya çıkıyor. Bu sessizlik, acizlik ve basiretsizlik hali, AK Parti’nin kurumsal kimliğine ve siyasi varlığına ağır bir darbe niteliği taşıdığı gibi, Urla teşkilatı artık yalnızca işlevsiz değil, aynı zamanda seçmen gözünde yok hükmünde olduğu dile getiriliyor. Bu tablo, sadece yerel değil, İl Başkanlığı düzeyinde de sorgulanması gereken vahim bir başarısızlık öyküsüdür. Temizellerin aldığı kulis bilgilerine göre İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı ile Teşkilat Başkanı Rahmi Taştan’ın partinin İzmir teşkilatlarında sergilediği yoğun mesailer ve yakaladıkları başarılı grafikler, özellikle Urla’daki siyasi çöküşle çelişkili bir tablo ortaya koyuyor. Saygılı ve Taştan, saatlerce mesai harcayarak teşkilatların yeniden ayağa kalkması için büyük bir özveriyle çalışırken, Urla’daki yönetimsel fiyasko bu başarılarla bağdaşmıyor. Bu durum, partideki bazı çevrelerin özellikle İl Başkanı ve Teşkilat Başkanı’nın başarılarından rahatsız oldukları ve bu iki ismin çalışmasını sabote etmeye yönelik bilinçli bir çaba içinde oldukları iddialarını güçlendirdi. Kulislerde konuşulan bu “siyasi sabotaj” iddiaları, yalnızca Urla’da değil, aynı zamanda Buca gibi diğer kritik ilçelerde de benzer rahatsızlık ve karanlık hamlelerin yapıldığına işaret ediyor. Bu derin çatlaklar, partinin yerel düzeydeki yönetim krizlerini aşmasını zorlaştırırken, başarılı iki yöneticinin emeklerinin boşa çıkarılması tehlikesini beraberinde getiriyor. Eğer bu iddialar doğruysa, partiyi içeriden çökertmeye çalışan karanlık güçlerin varlığı, AK Parti’nin İzmir’deki siyasi geleceği için çok daha ciddi tehdit anlamına geliyor. DERHAL MÜDAHALE VE SİYASİ SORUMLULUK KAÇINILMAZ Görüşlerine başvurduğumuz Parti kurucularından isminin verilmesini istemeyen partililerin ortak görüşü ise şöyle; “Barış Bükülmez ‘in başkanlığındaki Urla teşkilatı, partiyi yönetmek bir yana, varlık sebebini bile yerine getiremeyen bir yapıya dönüşmüştür. 5 haftadır toplantı yapmamak, partiyi hukuki ve siyasi olarak kilitlemek, teşkilatı yönetememek ağır bir ihmal ve sorumsuzluktur. İl Disiplin Kurulu derhal devreye girerek, partinin tüzüğünü ihlal eden bu duruma son vermeli; bu sorumsuzluğun siyasi ve hukuki bedeli neyse hesap sorulmalıdır. Barış Bükülmez ise ya acilen görevini bırakmalı ya da partiyi içine düştüğü bu bataktan kurtaracak somut adımları atmalıdır. AK Parti’nin temel değerleri ve sorumluluk anlayışı, bu tür özensiz ve etkisiz yönetimlere asla izin vermemelidir. Urla teşkilatında yaşanan bu tablo, partinin siyasi geleceği açısından da alarm zilleri çaldırmaktadır” dediler.