ABD'nin Avrasya'ya dönüşü

  • Konbuyu başlatan Admin
  • Başlangıç tarihi
A

Admin

Yönetici
Yönetici
Cuma akşamı Azerbaycan ile Ermenistan arasında Washington’da Beyaz Saray’da bir barış deklarasyonu imzalandı. Her ne kadar bir barış anlaşması olmasa da barış adına bir yol haritası oluşturulması babında önemli bir adım. İmzalanan belge Trump tarafından düzenlenen basın toplantısında iki lider tarafından dünyaya duyuruldu. Aslında açıklamada yeni bir şey yok. Zaten Azerbaycan ile Ermenistan uzun süreden beri barış görüşmeleri sürdürüyorlar. En son Azerbaycan tarafı barış antlaşmasının neredeyse sonuna gelindiğini duyurmuştu. İş sadece imzaya kalmıştı. Özellikle, Ermenistan’ın politikaları açısından AB’nin ve öteki aktörlerin desteğini alma adına barış sürecini bir pazarlık kartı olarak kullanması nedeniyle barış anlaşmasının imzalanması uzamıştı. Sürüncemede kalan barış sürecini Trump iyi değerlendirdi ve tarafları Washington’da bir araya getirdi. Aslında, Trump, bu savaşın görünmeyen tarafıydı. Hatırlanacağı üzere Karabağ Savaşı sürerken Amerikan yönetiminin bu savaşa sessiz kalması, hiçbir şekilde müdahale etmemesi o dönem gündem olmuştu. O gün ABD yönetiminin başında Trump vardı. Tam da seçim arifesinde yaşanan bu savaş Trump‘ın rakibi Biden tarafından yoğun bir şekilde eleştiriliyor, Ermeni diasporasının baskısıyla Türkiye’ye ve Azerbaycan’a öfke kusuyordu; hatta başkanlığa seçilmesi halinde Azerbaycan’ı cezalandıracağını dahi söylemişti. Ama göreve geldikten sonra bırakın Azerbaycan’ı cezalandırmayı bir daha Azerbaycan’ın adını dahi zikredemedi. Karabağ Savaşı, Rusya ile Ermenistan’ın yollarını ayırdı. Ermenistan, Rusya’yla neredeyse tüm iş birliklerine son verdi ve artık Ermenistan yönünü açıkça ABD’ye çevirdi. Bu dönemde ABD ile askeri işbirliği anlaşması imzaladı. Bugün de Ermenistan elindeki jeopolitik imkanları ABD’nin hizmetine veriyor. Washington’daki Azerbaycan-Ermenistan barış zirvesinde Ermenistan uzun zamandan beri tartışma konusu olan Zengezur koridorunun adını Uluslararası Barış ve Refah için Trump yolu (TRIPP)olarak değiştirdi. Söylentilere göre bu koridorun işletmesi 99 yıllığına bir Amerikan özel şirketine verilecek. Tabii ki bu Amerikan özel şirketi CIA bağlantılı taşeron şirketlerden birisi olacak. Şirketin güvenliğini ve bölgedeki çıkarlarını da Blackwater gibi Amerikan paralı askerleri sağlayacak ve koruyacak. Ermenistan Zengezur koridorunu ABD'ye vererek aslında Azerbaycan'ı hatta Türkiye'yi sırtından vurmuş oldu. Bir başka deyişle Türkiye ve Azerbaycan'ın bölgede etkin olmalarının önüne geçmiş oldu. Bu haliyle aslında Ermenistan halen Türkiye'ye ve Azerbaycan’a geleneksel düşmanlığını sürdürmektedir. En merak edilen konu Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki hangi konu başlığı halledilemedi ki Trump’ın yardımına ihtiyaç duyulduğudur. Trump, burada hangi sorunu çözdü? Zaten iki ülke arasında bütün meseleler çözülmüş, taraflar en azından Türkiye’de defalarca bir araya gelmişler, iş sadece imzaya kalmıştı. Dahası Trump‘ın iki ülke arasındaki barışa ya da dünya barışına ne tür bir katkısı oldu ki iki lider de Trump’ı Nobel Barış Ödülü’ne aday gösterdiler? Gazze'de insanlar halen İsrail nedeniyle açlıktan ölüyor, soykırıma tabii tutuluyor!!! Evet Zengezur koridoru ya da Trump koridoru açıldı. Herkes sevinç içerisinde ama unutmamak gerekir ki bundan sonra Türkiye ile Türk Dünyası arasında ABD var ! Türk Dünyası ile Türkiye arasında ABD var ! Türk Dünyası ile Batı arasında ABD var ! ABD müsaade ettiği sürece Türkiye ile Türk dünyası ve Orta Asya arasında sınırsız bir ulaşım olacak! ABD, bu koridoru geçici olarak kapatırsa ne olacak? Taraflar, savaş mı ilan edecek? Anlaşılan bu süreçte Azerbaycan ile Rusya arasındaki gerginliğin rolü oldukça büyük. ABD’nin bir türlü var olamadığı Hazar havzası artık kapılarını ABD’ye açıyor. Bu da aslında yeni bir krizin başlangıcını bize gösteriyor: Azerbaycan-Rusya ve Azerbaycan-İran jeopolitik gerginliği. Şimdi meseleye Çin açısından bakıldığında ise orta koridor projesi bağlamında Çin son dönemde Azerbaycan’la çok yakın bir iş birliği sürdürüyor. Bu bağlamda taraflar orta koridor projesini yakın vadede hayata geçirmeyi amaçlıyor. Ancak Aliyev,Trump görüşmesinin satır aralarına bakıldığında Azerbaycan ile ABD arasında yeni bir dönemin başladığı da gözlerden kaçmıyor. Artık Azerbaycan’ın yeni bir müttefiki var. Benzer şekilde ABD’nin de Avrasya coğrafyasında yeni bir müttefiki var. ABD, Soğuk Savaş sonrası Avrasya coğrafyasını özellikle Kafkaslar, Hazar ve Orta Asya’ya yönelik politikalarını genelde Türkiye üzerinden şekillendirmeyi ve Türkiye ile birlikte hareket etmeyi tercih etmişti lakin Clinton’ın ikinci döneminden itibaren yani 1990‘ların sonlarına doğru ABD bu politikasından vazgeçmişti. Yine de Türkiye, ABD’nin Kafkaslar, Hazar ve Orta Asya politikalarında önemli bir merkezdi. Fakat bugün gelinen noktada sanki bu rolü artık Azerbaycan üstleniyor gibi bir izlenim oluştu. Tüm bunların yanında ABD’nin esas amacı Avrasya coğrafyasının enerji kaynaklarını kontrol edebilmek, daha önemlisi 21. yüzyılın yeni dinamikleri olan enerji ve ticari koridorları kontrol edebilmek. Bu arada Zengezur koridorunun ABD’nin kontrolüne bırakılacak olması İran-Rusya kuzey ticari koridorunu da doğmadan bitirmiş oldu. Önümüzdeki dönem Avrupa’nın enerji güvenliği Hazar ve Orta Asya’da belirlenecek, AB’nin yeni enerji tedarik merkezleri Azerbaycan ve öteki petrol ve doğal gaz üreten Orta Asya cumhuriyetleri olacak ve buradaki enerji batıya yani Avrupa’ya enerji koridorları üzerinden transfer edilecek. İşte bu noktada ABD bu koridorların kontrolünü elinde tutarak bir nevi AB’yi de kontrol etmiş olacak. Bu aşamada bu denklemin en önemli parçası Türkiye olacak. Zira doğudan batıya giden bütün koridorlar Türkiye’den geçmek zorunda. Yine de unutmamak gerekir ki duyurulan barış deklarasyonunun hiçbir hukuki bağlayıcılığı yok. Bir başka değişle taraflardan herhangi birisi geri adım atabilir. Deklarasyonun bir yaptırım gücü yok ama ABD’nin bir yaptırım gücü var. Trump, bu zirve vesilesiyle ABD’nin 1992’de Azerbaycan’a uyguladığı yaptırımları da kaldırdı. Unutmamak gerekir ki liderlerin vermiş olduğu çoğu karar kendi siyasi ömürleri ile sınırlıdır. Özellikle bu kural ABD başkanlar için geçerlidir ve altın bir kuraldır. Trump'ın birinci döneminde ortaya koyduğu ibrahim anlaşmalarını nasıl Biden döneminde rafa kaldırıldı ve tekrar Trump göreve gelince gündeme geldiyse bir barış anlaşması imzalanmadığı sürece Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki barış deklarasyonunun akıbeti de aynı olacaktır. Paşinyan'ın koltuğu sallanıyor. Eğer Rusya yanlısı muhalefet Paşinyan'ı iktidardan indirirse Azerbaycan’la barış hayal olur. Benzer şekilde Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki barış anlaşması sürüncemede kalırsa Trump'ın görevinin bitmesinin ardından iki ülke arasındaki barış rüzgarları da tersine dönebilir hatta Trump koridorunun adı yeniden Zengezur koridoru olabilir! Nihayetinde ABD Başkanlarının projelerinin ömrü Başkanların siyasi ömrüyle sınırlıdır!
 
Geri
Üst