A
Admin
Yönetici
Yönetici
Kanada’da gerçekleştirilen G7 Liderler Zirvesi’nin ardından Donald Trump, dönüş yolunda Air Force One uçağında gazetecilere açıklamalarda bulundu. Orta Doğu'daki gelişmeleri Beyaz Saray’daki Durum Odası’ndan takip edeceğini belirten Trump, İran ile nükleer anlaşma konusunda “gerçek bir son” görmek istediğini söyledi. Trump, İran’la herhangi bir “ateşkes” arayışında olmadığını vurgulayarak, Tahran yönetiminin nükleer faaliyetlerden tamamen vazgeçmesi gerektiğini savundu. "Önümüzdeki iki gün içinde her şeyi göreceksiniz. Kimse yavaşlamadı," diyen Trump, İran’dan yapılan tahliyelerle ilgili olarak da “İnsanlarımızın güvende olmasını istiyorum,” dedi. Bu söylemler, ABD’nin tek taraflı baskı politikasının sürdüğünü bir kez daha gösterdi. İran temasları gündemde Trump, ABD'nin Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff ya da Başkan Yardımcısı JD Vance'ın İran'la görüşmelere gidebileceğini belirtirken, bunun Washington’a dönüşünden sonra netleşeceğini söyledi. Ancak diplomatik çözüm yerine üst perdeden yapılan açıklamalar, bölgede gerginliğin daha da tırmanabileceği izlenimini verdi. Trump, Kuzey Kore ya da Rusya'nın İran’a destek verdiğine dair herhangi bir işaret görmediğini ifade etti. İran’ın ABD askerlerine dokunmaması gerektiğini belirten Trump, vatandaşlara yönelik olası bir tehdide karşı "sert karşılık" verileceğini söyledi. Trump’a ABD’nin İran’ın nükleer programına doğrudan müdahalesi sorulduğunda ise, “Bu programın zaten çok daha önce yok edilmesi gerekirdi,” ifadelerini kullandı. İran’ın egemenlik haklarını göz ardı eden bu yaklaşım, bölgesel barışı tehdit edebilecek bir dilin devam ettiğini ortaya koydu.