A
Admin
Yönetici
Yönetici
Gümüşhane’nin kalbinde, modern dünyanın dışında bir hayat sürüyor. Merkez ilçeye bağlı Yukarı Yuvalı Köyü’nün Büyük Yaylası, zamanın izlerini taşıyan taş evleri, rüzgârla yarışan koyun sesleri ve doğayla iç içe süren hayatıyla ziyaretçilerine adeta geçmişe bir yolculuk sunuyor. Türkiye’nin en fazla yaylaya sahip ili olan Gümüşhane, 400’den fazla tescilli yaylasıyla doğal güzelliğin yanı sıra kültürel bir miras da barındırıyor. Bu yaylalar arasında Yukarı Yuvalı, “hala mümkün” dedirten sahici bir yaşamla öne çıkıyor. Yaylaların Kalbinde Bir Sessiz Kahraman Kadırga, Zigana, Kazıkbeli gibi ünü sınırları aşmış yaylaların gölgesinde kalsa da Yukarı Yuvalı Yaylası, kalabalıklardan uzak, özgün dokusunu koruyarak adeta zamana direniyor. Burada yaz aylarında bile canlı bir yayla hayatı sürüyor. Taş duvarlı, saç çatılı evlerin arasından geçerken rüzgârla harmanlanmış geçmişin kokusunu almak mümkün. Bu yönüyle sadece bir doğa alanı değil, aynı zamanda yaşayan bir kültürel miras niteliğinde. Mimari Belleğin Taşlara İşlenmiş Hâli Yaylada karşınıza çıkan her taş, her duvar, her yapı bir hikâye anlatıyor. Kelif adı verilen geleneksel taş evler, basit barınaklardan çok daha fazlası; onlar, doğaya uyumlu bir yaşamın, yerel ustalığın ve zamanla kurulan ilişkinin sessiz şahitleri. Hartama çatıların yerini saçlar almış olsa da geçmişin izleri hâlâ duvarlarda yaşıyor. Bu yapıların mimarisi, doğanın sert koşullarına karşı geliştirilmiş pratik çözümlerle şekillenmiş. Her Adımda Geçmişe Bir Yolculuk Yukarı Yuvalı Yaylası’nda yürümek, sadece bir manzara izlemek değil; aynı zamanda geçmişe doğru adım adım ilerlemek demek. Bu yayla, göç yollarının izlerini taşıyan patikaları, yaz mevsiminin ritüellerini barındıran yaşam tarzıyla bir hafıza mekânı gibi. Modern yaşamın dışında kalan bu coğrafya, aynı zamanda unutulmaya yüz tutmuş yayla kültürünün de yaşayan bir parçası olarak değer taşıyor. Kültür, Doğa ve Sessizlik İç İçe Yukarı Yuvalı, sadece huzur arayanların değil, aynı zamanda kültürel köklerini keşfetmek isteyenlerin de uğraması gereken bir durak. Sadece manzarasıyla değil, yaşattığı değerlerle de fark yaratan bu yayla, şehir hayatının karmaşasından uzaklaşmak isteyenler için adeta bir sığınak.