A
Admin
Yönetici
Yönetici
Yaz aylarında serinlemenin en popüler yollarından biri olan yüzme, bazı sağlık risklerini de beraberinde getirebilir. Uzmanlara göre havuz suları, iyi klorlanmadığında ya da kalabalıklaştığında cryptosporidium gibi parazitler başta olmak üzere çeşitli bakterilerle enfeksiyon kaynağına dönüşebilir. Yüzme havuzları ne kadar hijyenik? Yüzmek, insanlığın en eski hobilerinden biri olabilir. Bilinen en eski havuz, M.Ö. 3000 yılına ait ve bugünkü Pakistan topraklarında, İndus Vadisi’nde bulunuyor. Ancak havuzların tekrar popülerleşmesi 19. Yüzyılın sonlarını buldu. Günümüzde ise yüzme, hem eğlence hem de sağlık için tercih edilen bir aktivite. Fakat özellikle yaz aylarında kalabalıklaşan yüzme havuzları, hijyen kurallarına dikkat edilmezse enfeksiyon yuvasına dönüşebiliyor. Yüzme, tüm vücudu çalıştırdığı ve eklemlere zarar vermeden kardiyovasküler destek sağladığı için faydalı bir egzersiz sayılıyor. Ancak su yoluyla bulaşan bazı hastalıklar nedeniyle dikkatli olunması gerekiyor. En büyük tehdit: Cryptosporidium Son 25 yıldır İngiltere’de su kaynaklı bağırsak hastalığı salgınlarının büyük kısmı yüzme havuzlarından kaynaklandı. Bu salgınların en yaygın nedeni ise cryptosporidium adlı su paraziti. Bu parazit, enfekte kişinin dışkısıyla havuza bulaşıyor ve mide rahatsızlıklarına yol açabiliyor. İshal, kusma, karın ağrısı gibi semptomlara neden olan bu enfeksiyon, bağışıklığı zayıf kişiler için daha ciddi sonuçlar doğurabiliyor. Toronto Metropolitan Üniversitesi’nden Prof. Ian Young’a göre, semptomlar geçse bile kişi paraziti yaymaya devam edebiliyor. Havuz suyunu tamamen yutmamak mümkün değil; özellikle çocuklar, yetişkinlerden iki kat fazla su yutuyor. Yoğunluk arttıkça risk artıyor 2017 yazında yapılan bir araştırmada, altı farklı havuzdan alınan örneklerin %20’sinde cryptosporidium tespit edildi. Bu örneklerin çoğu, havuzların en kalabalık olduğu tatil dönemlerinde alındı. Yoğunluk arttıkça enfeksiyon riski de yükseliyor. Havuzda bizi bekleyen diğer tehlikeler Cryptosporidium dışında havuzlarda karşılaşılabilecek başka tehlikeler de var: • Staphylococcus gibi bakteriler, cilt enfeksiyonlarına neden olabilir. • Mantar enfeksiyonları, soyunma odalarının sıcak ve nemli ortamlarında yayılabilir. • Kulak iltihapları, özellikle hijyen kurallarına dikkat edilmediğinde sık görülür. • Acanthamoeba adlı parazit, nadir durumlarda göz enfeksiyonuna hatta körlüğe yol açabilir. • Legionella bakterileri solunum yoluyla akciğer enfeksiyonuna (Lejyoner hastalığı) sebep olabilir. Klor her zaman yeterli mi? Halka açık yüzme havuzlarında klor dezenfeksiyonu çoğu zaman işe yarıyor. Ancak cryptosporidium, klora karşı oldukça dirençli. Normal klor seviyelerinde bile bir haftadan fazla canlı kalabiliyor. Yani havuzlar ne kadar düzenli klorlanırsa klorlansın, bazı patojenler buna dirençli olabiliyor. Peki çözüm ne? Uzmanlar, enfeksiyon riskini azaltmak için şu önlemleri öneriyor: • Havuza girmeden önce mutlaka duş alın. • İshalken veya hastalık sonrası henüz tamamen iyileşmeden havuza girmeyin. • Havuz suyunu mümkün olduğunca yutmamaya çalışın. • Çocukların su yutma riskine karşı dikkatli olun. • Havuzların düzenli olarak kontrol edilip klor seviyelerinin takip edildiğinden emin olun.