A
Admin
Yönetici
Yönetici
Türk sinemasının unutulmaz karakterlerinden biri olan Coşkun Göğen, 80 yaşında hayatının en zor dönemlerinden geçiyor. Yeşilçam’ın hafızalara kazınan kötü adamı, hem ailesinde yaşadığı kayıpları hem de hayata tutunma mücadelesini tüm içtenliğiyle anlattı. Göğen, sanat yaşamındaki kırılma noktalarını, sinemaya duyduğu tutkuyu ve yıllara meydan okuyan azmini gözler önüne serdi. "Eşim ve Kızım Gitti, Dostlarım Peşinden" 2018 yılında kızı Dünya’yı, yedi ay önce ise eşi Anjelika’yı kanser nedeniyle kaybeden Coşkun Göğen, bu acıların kendisinde derin izler bıraktığını söyledi. Antalya’da bir eğlence merkezinde halkla ilişkiler koordinatörlüğü görevini sürdüren usta oyuncu, geçirdiği bu zorlu süreçte eşinden yadigar kalan köpeği Ravda ile avunduğunu belirtti. Son bir yılda tam 14 kilo verdiğini söyleyen Göğen, kısa süre içerisinde dört yakın dostunu da kaybettiğini dile getirerek “Ama hâlâ ayaktayım” sözleriyle hayata karşı dik duruşunu vurguladı. Asılsız Haberlerden Şikâyetçi: "Benimle Oynamasınlar" Göğen, medyada sağlığı hakkında çıkan yanlış haberlere de sitem etti. Yedi yıl önce geçirdiği aort ameliyatına ait eski bir fotoğrafın güncel gibi servis edilmesine tepki gösteren sanatçı, “İki gündür herkes beni arıyor. Ne amaçla yapılıyor bilmiyorum ama artık reklama ihtiyacım yok. 80 yaşındayım, benimle oynamasınlar” diyerek duygularını dile getirdi. "Dağlarda Film Çekerken Zatürre Oldum" Son olarak “Mitoloji Mafyası” isimli komedi filminde rol alan Coşkun Göğen, çekimlerin Çanakkale Geyikli’de gerçekleştiğini ve sert hava koşullarına rağmen görevini yerine getirdiğini aktardı. Bereket tanrısı ile Alaaddin’in cini karakterlerini canlandırdığını anlatan sanatçı, çekimler sırasında zatürreye yakalandığını da sözlerine ekledi. Filmde Nuri Alço ile birlikte rol aldıklarını belirten Göğen, yapımın sezonda izleyiciyle buluşacağını söyledi. "Yeşilçamlı Olmaktan Gurur Duyuyorum" Berber çıraklığı yaparken figüran taşıyan minibüse binip Yeşilçam’a adım atan Göğen, bugün 500’ü aşkın filmde rol almış bir usta. Geçmişe duyduğu saygıyı “Biz imkansızlıklar içinde iyi işler çıkardık” diyerek ifade eden oyuncu, Yeşilçam'da dostluğun ön planda olduğunu, kadın-erkek ayrımının değil, dayanışmanın yaşandığını vurguladı. Bugünün genç oyuncularına da anlamlı bir mesaj gönderdi: “Renkli fotoğrafları onlar gördü ama zamanla hepsi siyah beyaz oluyor.” "Amigoluk da Yaptım, Dansçılık da" Sanat ve sporun hayatında her zaman iç içe olduğunu belirten Göğen, 30 yıl Galatasaray, 22 yıl Antalyaspor tribünlerinde amigoluk yaptığını hatırlattı. Özel sporlarla ilgilendiğini, Belgrad Ormanı’nda yıllarca antrenman yaptığını söyleyen sanatçı, aynı zamanda profesyonel dansçılık yaptığını da ekledi. İlkokul mezunu olmasına rağmen üç dil konuştuğunu belirten Coşkun Göğen, “9 yaşımdan beri çalışıyorum. Neyi görmedim ki…” sözleriyle zorlu hayatına gönderme yaptı. "Ferdi Tayfur Sinemanın En İyisiydi" Sanat dünyasındaki dostlarına da değinen Göğen, sinema oyunculuğu konusunda en çok Ferdi Tayfur'u takdir ettiğini söyledi. “Hem sesiyle hem oyunculuğuyla en iyisiydi” diyen Göğen, kadın oyuncular arasında ise Necla Nazır'ı “klasik” olarak tanımlayarak, her iki sanatçıya da selam gönderdi. Hayat Dolu Bir Veda: "Minibüse Bindim, Bir Daha Dönmedim" Coşkun Göğen, hayatını değiştiren o anı da unutmadı. İstanbul’da berber çıraklığı yaptığı günleri anımsayan sanatçı, Yeşilçam Sokağı’ndan figüran taşıyan minibüse binip sinema serüvenine adım attığını, o günden bu yana bir daha geriye dönmediğini anlattı. Tüm acılarına rağmen yaşam enerjisini ve sanat aşkını yitirmeyen Göğen, Galatasaray’a olan sevgisini de dile getirerek, “Hoş geldin Osimhen, seni çok seviyoruz” ifadeleriyle hem futbola hem hayata bağlılığını yineledi. Haberler.com