A
Admin
Yönetici
Yönetici
T.C. Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2021/30 E., 2023/1647 K. "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ceza Dairesi SUÇ : Uyuşturucu madde ticareti yapma HÜKÜM : İlk Derece Mahkemesi hükmünün eleştirilerek istinaf başvurusunun esastan reddi kararı İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hakkı ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü: I. HUKUKİ SÜREÇ A. İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesinin, 04.09.2019 tarihli ve 2019/158 Esas, 2019/354 Karar sayılı kararı ile sanığın uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası, dördüncü fıkrasının (b) bendi, 43 üncü maddesi, 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin birinci, ikinci fıkrası ile üçüncü fıkrasının ilk cümlesi uyarınca 15 yıl 7 ay 15 gün hapis ve 31.240,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir. B. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin, 25.09.2020 tarihli ve 2020/1446 Esas, 2020/2291 Karar sayılı kararı ile, sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hüküm eleştirilerek, re'sen de istinafa tabi olan hükme yönelik sanık müdafiinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir. C. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca temyiz taleplerinin esastan reddi ile hükmün onanması yönünde karar verilmesi görüşünü içeren Tebliğname ile dava dosyası Daireye tevdi edilmiştir. II. TEMYİZ SEBEPLERİ Sanık ve müdafiinin temyiz sebepleri özetle; 1. Sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiğine, 2. 5237 sayılı Kanun'un 188 inci maddesinin dördüncü fıkrasının (b) bendinin uygulanmaması gerektiğine, 3. Keşif yapılmaması sebebiyle eksik inceleme yapıldığına, 4. Fazla cezaya hükmedildiğine, İlişkindir. III. OLAY VE OLGULAR Temyizin kapsamına göre; A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü Sanık hakkında, 5271 sayılı Kanun'un 135 inci maddesi uyarınca verilen iletişimin dinlenmesi, kayda alınması ve sinyal bilgilerinin değerlendirilmesi kararına dayanılarak tespit edilen telefon görüşmeleri üzerine yapılan fiziki takiplerde; 08.12.2018 tarihinde, sanık ile hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilen tanık ... arasında bir alışverişin yapıldığı, sonrasında tanık ...'un oradan ayrıldığı ve durdurulduğunda yere bir kağıt parçası attığı, incelendiğinde içerisinde 2 adet uyuşturucu hap ele geçtiği; 29.12.2018 tarihinde ise, hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilen tanık ... ile kardeşi tanık ...'ın içerisinde bulunduğu ....... plakalı aracın ... Caddesi .... Camii önünde park halinde olduğu, bir süre sonra sanığın kullanmış olduğu 35 T ... plakalı ticari araç ile gelerek aracını park ettikten sonra park halinde bulunan .. plakalı araca bindiği ve kısa bir süre sonra araçtan ayrıldığı, bunun üzerine tanıkların bulunduğu aracın da hareket ettiği, bir süre sonra bu aracın durdurulduğu, tanık Mustafa'nın aracın ön taraftaki paspasını kaldırarak görevlilere 5 adet uyuşturucu hapı teslim ettiği, sanık hakkında istihbari bilgi ve projeli bir çalışma bulunması, iletişim tespitine konu konuşma içerikleri, teşhis tutanağı, tutanak tanıklarının anlatımları, tanık Mustafa'nın uyuşturucu maddeyi sanıktan aldığına ilişkin anlatımları, olay yerini gösterir krokiler, sanığın yaptığı satışların tespitine ilişkin tutanaklar, sanığın evinde ve üst aramasında çok sayıda uyuşturucu madde ele geçirilmiş olması, sanığın mahkeme huzurunda uyuşturucu madde sattığını ikrar etmiş olması ve tüm dosya kapsamı nazara alındığında, mahkemece sanığın ibadethane ve jandarma komutanlığı yakınında farklı zamanlarda ve kişilere zincirleme biçimde uyuşturucu madde sattığına ilişkin eylemleri sabit görüldüğü gerekçesiyle mahkûmiyetine karar verilmiştir. B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgular konusunda, Bölge Adliye Mahkemesince sanık hakkındaki hükmün "gerekçeli karar başlığında suç tarihinin yanlış belirtilmesi" hususu yönünden eleştirilerek ve sanık hakkında " 5237 sayılı Kanun'un 188 inci maddesinin dördüncü fıkrasının (b) bendi uyarınca artırım yapılmasının doğru olduğu kabul edilerek" istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği anlaşılmıştır. IV. GEREKÇE İlk Derece Mahkemesinin ve Bölge Adliye Mahkemesinin, suçun sübutuna ilişkin takdirlerinde bir isabetsizlik bulunmadığı, olay tutanakları, iletişimin tespit tutanakları ve tanık anlatımları dikkate alındığında sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanma koşullarının bulunmadığı anlaşılmakla, sanık ve müdafiinin temyiz sebepleri yerinde görülmemiş, hükümde açıklanan gerekçeler, tüm dosya kapsamına göre usul ve yasaya uygun bulunarak, aşağıda belirtilenler dışında hükümde hukuka aykırılık tespit edilmemiştir. 1. Dosya kapsamına göre, sanığın uyuşturucu madde satma eylemlerinin araç içerisinde gerçekleştiği anlaşılmakla, araçlar “umumi veya umuma açık yer” kapsamında olmadığından 5237 sayılı Kanun'un 188 inci maddesinin dördüncü fıkrasının "b" bendinin uygulanma koşulları bulunmadığı gözetilmeden, sanık hakkında hükmedilen temel ceza üzerinden 5237 sayılı Kanun'un 188 inci maddesinin dördüncü fıkrasının (b) bendi uyarınca artırım yapılması, 2. Sanık hakkında zincirleme suç hükümleri uygulanırken, uygulanan kanun maddesinin fıkrasının gösterilmemesi suretiyle 5271 sayılı Kanun'un 232 nci maddesinin altıncı fıkrasına aykırı davranılması, Nedenleriyle hüküm hukuka aykırı görülmüştür. V. KARAR Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle sanık ve müdafiinin temyiz istemleri yerinde görüldüğünden İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin, 25.09.2020 tarihli ve 2020/1446 Esas, 2020/2291 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA, Bozma nedeni ile tutukluluk süresi ve tutuklama koşullarında değişiklik bulunmaması karşısında sanık hakkında ki salıverilme talebinin REDDİNE, Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 01.03.2023 tarihinde karar verildi.