A
Admin
Yönetici
Yönetici
Cornell Üniversitesi’nden Profesör Siba N’zatioula Grovogui, uluslararası hukukun yalnızca Batı merkezli bir gelenekle inşa edilmesinin ciddi bir entelektüel ve tarihsel hata olduğunu söyledi. Boğaziçi Üniversitesi Hukuk Fakültesi tarafından düzenlenen Uluslararası Hukuk Konferansı 2025’te konuşan Grovogui, evrensel adaletin çok kültürlü temellerle yeniden düşünülmesi gerektiğini vurguladı. Uluslararası Hukuk Çok Sesli Olmalı Uluslararası hukukun evrensel bir miras olduğunu belirten Grovogui, “Ancak bu miras, Avrupa merkezli tek bir gelenek üzerinden kuruldu. Sanki diğer kültürel yaklaşımlar hiç yokmuş gibi davranıyoruz. Bu büyük bir hatadır.” ifadelerini kullandı. Grovogui, sömürgecilik öncesi dönemde dünyanın birçok yerinde gelişmiş hukuk sistemlerinin bulunduğunu hatırlatarak, Batı dışındaki bu yapıların zamanla bastırıldığını ve unutulduğunu belirtti. “Kanunlar Avrupalılara Ait Olabilir Ama Arşivler Bizimdir” Kendi hukuk geleneğini yeniden hatırlamanın önemine dikkat çeken Grovogui, “Benim görevim genç Afrikalılara kendi arşivlerine dönmelerini öğretmek. Bu bir entelektüel sorumluluk. Kanunlar Avrupalılara ait olabilir ama arşivler bizimdir.” dedi. Filistin meselesine de değinen Grovogui, Filistinlilerin meşru müdafaa hakkına sahip olduğunu belirterek, “İyi insanlar bunu bilir. Ancak bugün ABD’de üniversitelerde bu hakkı savunmak dahi mümkün değil.” şeklinde konuştu. Statüko Merkezli Düzen Evrensel Değil İkinci Dünya Savaşı sonrası kurulan uluslararası düzenin evrensel adalet değil, güç sahiplerinin çıkarlarını korumaya odaklandığını savunan Grovogui, UNESCO ve İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi gibi belgelerin Latin Amerika, Orta Doğu ve Asya’daki mücadelelerin ürünü olduğunu söyledi. Artık sadece eleştirmenin yeterli olmadığını dile getiren Grovogui, “Uluslararası hukuku yeniden inşa etmemiz gerekiyor. Eleştiri değil, yeniden kurulum zamanı.” dedi. Batı Dışı Hukuk Gelenekleri Göz Ardı Ediliyor Batı dışı toplumlarda var olan misafirperverlik, adalet ve dayanışma kültürlerinin bilinçli olarak görmezden gelindiğini ifade eden Grovogui, Senegal’de çoğunluğu Müslüman olan bir halkın seçimle Katolik bir lideri başa getirmesini “gerçek kozmopolitizm” örneği olarak gösterdi. Endülüs ve Batı Afrika’daki entelektüel üretimin Avrupa Rönesansı’ndan çok daha önce geliştiğini vurgulayan Grovogui, bu mirasın hâlâ arşivlerde bulunduğunu ve geleceğe yön verebileceğini belirtti.