A
Admin
Yönetici
Yönetici
Oyuncular Halit Ergenç ve Rıza Kocaoğlu'nun, Gezi Parkı olaylarıyla bağlantılı bir davada “yalan tanıklık” yaptıkları gerekçesiyle yargılandıkları davada mahkeme gerekçeli kararını açıkladı. İstanbul 24. Asliye Ceza Mahkemesi’nce açıklanan kararda, her iki oyuncunun tanık sıfatıyla verdikleri ifadelerin, dosyada yer alan delillerle çeliştiği vurgulandı. Mahkeme, HTS kayıtlarıyla ortaya konan iletişim trafiğinin, sanıkların mahkemeye sunduğu beyanları yalanladığını belirtti. Alabora İle İletişim Mahkeme Gündeminde Mahkeme kararında, Halit Ergenç ve Rıza Kocaoğlu'nun, Gezi Parkı ana davasının firari sanığı Mehmet Ali Alabora ile irtibatlarının bulunmadığını söyledikleri ancak HTS kayıtlarında taraflar arasında iletişim tespit edildiği ifade edildi. Söz konusu iletişimin özellikle Gezi Parkı eylemlerinin yoğunlaştığı dönemde artış gösterdiği, üçlünün bir araya gelerek yürüyüş yaptıklarının da belirlendiği bildirildi. “Maddi Gerçeği Saklamaları Suç İçin Yeterli” Gerekçeli kararda, sanıkların olayla ilgili anlatımlarının, menajer Ayşe Barım hakkında yürütülen soruşturmanın gidişatına doğrudan bir etkisi olmadığı vurgulansa da, mahkeme için bu durumun suçun oluşumu açısından belirleyici olmadığına dikkat çekildi. Kararda, “Sanıkların maddi gerçeği saklamış olmasının yeterli olduğu kabul edilmelidir” ifadelerine yer verildi. Hükmün Açıklanması Geri Bırakıldı Mayıs ayında karara bağlanan davada, Halit Ergenç'e 1 yıl 10 ay 15 gün, Rıza Kocaoğlu'na ise 1 yıl 8 ay hapis cezası verilmişti. Mahkeme, her iki oyuncunun duruşmadaki saygılı tutumunu dikkate alarak hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar vermişti. Bu karar doğrultusunda, sanıklar belirlenen denetim süresi içinde benzer bir suç işlemezlerse ceza infaz edilmeyecek. Gezi Parkı Soruşturmasında Yeni Bir Sayfa Oyuncuların tanıklık beyanlarının delillerle çelişmesi nedeniyle aldıkları ceza, Gezi Parkı sürecine dair yargılamalarda yeni bir aşamayı da beraberinde getirdi. Mahkemenin "tanıklık anlatımlarının soruşturmanın sonucunu etkilememesi suçun oluşmasına engel değildir" yönündeki değerlendirmesi, benzer davalarda emsal oluşturabilecek nitelikte. Kamuoyunda Yankı Uyandırdı Türkiye’de tanınmış oyuncuların bu şekilde bir suçtan ceza alması kamuoyunda geniş yankı buldu. Özellikle mahkemenin gerekçeli kararında yer alan “maddi gerçeğin saklanmasının” suçun oluşumu için yeterli olduğuna dair vurgusu, adli süreçlerde tanıklık beyanlarının önemine dair yeni bir değerlendirme olarak öne çıktı. Haberler.com