A
Admin
Yönetici
Yönetici
Her şeyden önce “Türkiye’deki Ortadoğu ve Terör" konusundaki en etkin bilim insanının Prof. Dr. Ümit Özdağ olduğunu hatırlatalım. Cumhurbaşkanlığı sarayında geçtiğimiz gün toplanan “Güvenlik Zirvesi”nde Ümit Hoca’nın kaç öğrencisi olduğunu bilmiyorum. Doğrusu bilsem de yazamam! Malumunuz “Devlet görevlilerini ifşa etmek” gibi bir suç üretildi. Yeterince dava dosyam olduğu için “Ortada kuyu var, yandan geç” formülü ile ima edip geçelim. 2005 yılında devrin Başbakanı ve Dışişleri Bakanı huzurunda “Bölgede 20 ülkenin haritaları değişecek” diyen devrin ABD Dışişleri bakanına yüce devletimizin yetkilileri sesini çıkaramazken Türk Milletini uyandırma, tehlikeye dikkat çekme görevini Ümit Özdağ yüklenmişti. Yetinmedi Irak ve Suriye konusunda bıkıp usanmadan Türkiye’nin demografik yapısının bozulmasının iç savaşa, bölünmeye götürülebileceğine dair öngörülerinin hepsi yerini buldu. “Irak ve Suriye’nin fiilen bölünmesinden sonra sıra da İran ve nihayetinde Türkiye olduğu gerçeğini vurgulayan Sayın Özdağ’a tam da en çok ihtiyacımızın olduğu esnada 146 gündür hapiste… 17 Haziran Salı günü yeniden hakim karşısına çıkacak! Mevcut yasalara göre bir gün bile tutuklanmaması gereken Özdağ’ın dosyasındaki iddianame taraflı-tarafsız tüm hukukçular tarafından “Boş” bulunduğu gibi bazı hukukçular da “İftiraname” iddiasında bile bulunuyorlar. Özdağ için hazırlanan dosya ne yazık ki hukuki değil, siyasi… Nitekim kendisi de “Rehin tutulduğu” kanaatinde. Hatta Silivri’de ziyaretine gidip, görüştüğümde “Dostum, unutma ki senin için de hapis yatıyorum” demişti. Savunma ekibinin başında Ceza Hukuku Doktorası yapmış olan kardeşi Av. Mehmet Savaş Özdağ var. Kayseri olayına ilişkin yeni belgeleri ortaya koyacaklar. Ancak dava hukuki değil. Savcı, mütalaasında Sayın Özdağ için ayrıcı “Siyasi yasak” istiyor. AKP iktidarının siyasi rakiplerini “Hukuk sopası” ile tutuklatarak hapishanelere tıkması kamuoyunda büyük tepki topluyor. Yapılan bilimsel araştırmalarda, başta Ümit Özdağ olmak üzere Ekrem İmamoğlu ve CHP’li belediye başkanlarının ve yöneticilerinin davalarını hukuksuz ve siyasi bulanların oranı yüzde 70’leri geçti. Ancak iktidar CHP’ye yönelik operasyonlara devam etmeye kararlı. Bu esnada Ümit Özdağ’ı daha fazla içeride tutmak son gelişmelerle beraber öfkeye dönüşeceği için “Tahliye” ile bir miktar gaz alma yöntemi uygulayabilir. Normal koşullarda şeksiz-şüphesiz “Beraat “ kararı verilmesi şart. Ancak “Boşuna içeri alınmadı” mantığıyla kıldan tüyden sebeplerle 3-5 yıllık bir ceza ve siyasi yasak kararı ile tahliyesi söz konusu olabilir. Yukarıda yazdıklarım “Tahmin ya da öngörü” değil. Gazeteciler haber kaynaklarını açıklamak zorunda değil. Duyum yada söylenti de değil. Birkaç ayrı kanaldan aldığım bilgilerin analizidir. Yerel mahkemenin kararı elbette istinaf ve Yargıtay'a taşınacaktır. Ancak “Demoklesin kılıcı” başlarda sallanırken giderek güçlenen Zafer Partisi’ni yıpratmak, dağıtmak amaçlanabilir. Bunun diğer işaretiyse Özdağ’ın milletvekili olduğu dönemdeki fezlekelerin harekete geçirilmesi olduğunu vurgularsak manzarayı anlatmış olabiliriz. Hazırlanmakta olan 8 ayrı davanın konuları kamuoyundaki ilgililerce biliniyor. Ancak aralarına tıpkı FETÖ döneminde olduğu gibi bir şeyler serpiştirilmesi psikolojik harekatın parçası olarak piyasaya sürülebilir. Ne de olsa “Dünyanın en tehlikeli yalanı içinde çok az miktarda doğruların bulunmasıdır.” Ergenekon, Balyoz, Askeri Casusluk gibi davalarda yıllarca yaşadık. Üzerine “Gizli tanık”, “İtirafçı” sosu eklenince tadından yenmez oluyor… Yarın tarihe yeniden tanık olacağız: Server Tanilli’nin “Tarih insanın bir kere fotoğrafını çeker. Dikkat et gözlerin kapalı çıkmasın.” sözünü çok seviyorum. Her fırsat da tekrar etmeye devam edeceğim…