Trump, İsrail’in İran planlarına sürüklendi

  • Konbuyu başlatan Admin
  • Başlangıç tarihi
A

Admin

Yönetici
Yönetici
New York Times’ın haberine göre, İsrail’in İran’a yönelik saldırı planlarının kapsamı, yalnızca nükleer tesislerle sınırlı kalmadı; Tahran’daki mevcut rejimi hedef alabilecek boyuta ulaştı. ABD istihbarat kuruluşlarının hem sahada hem İsrail içindeki temaslarla hazırladığı raporlar, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun bu planları uzun süredir çeşitli ABD yönetimlerine sunduğunu ve geçmişte başkanların bu senaryoları “bölgeyi ateşe atabileceği” gerekçesiyle engellediğini ortaya koydu. Son analizler, İsrail’in artık bu tür bir saldırıyı “tek başına” gerçekleştirmeye hazır hale geldiğini gösteriyor. Bu durum, Batı bloğu içinde uzun süredir çatışma yerine diplomasi çağrısı yapan çevreler için, Tel Aviv’in giderek daha fazla kontrolsüz bir aktöre dönüştüğünü işaret ediyor. Trump'ın ikilemi İsrail’in saldırı senaryoları, ABD’nin İran ile yeniden bir diplomatik anlaşmaya varma olasılığına karşı bir önlem olarak kullanıldı. İsrailli yetkililer, Trump yönetimine, müzakere sürecinin “gerçek bir askeri tehdit” olmadan sonuç vermeyeceğini öne sürdü. Trump, ilk aşamada Netanyahu’ya tek taraflı saldırıların diplomasi sürecini sabote edebileceği uyarısında bulundu. Ancak 8 Haziran’da CIA Direktörü John Ratcliffe’le yaptığı görüşmede, İsrail’in ABD’yle ya da ABD’siz saldırı ihtimalinin “çok yüksek” olduğu bilgisiyle karşılaştı. Ertesi gün Netanyahu’yla yaptığı telefon görüşmesinde İsrail’in “saha gücü” olduğunu öğrenen Trump’ın, danışmanlarına “Sanırım ona yardım etmemiz gerekebilir” dediği bildirildi. Yine de Trump’ın uzun süre adım atmakta kararsız kaldığı ve İran konusunu “Netanyahu’nun değil, kendi şartlarına göre yönetmek” istediği vurgulandı. Bu süreç, ABD’nin emperyal müdahalelerinde sık görülen bir eğilimi tekrar gösterdi: Dış baskılar karşısında inisiyatifi kaybetme ve müttefiklerinin ajandasına eklemlenme. Saldırı başladı, tutumlar değişti Trump yönetiminin, İsrail’i caydırmanın artık mümkün olmadığını fark etmesiyle birlikte senaryo değişti. ABD, saldırı sonrası İran’ın ne ölçüde zarar gördüğünü gözlemleyerek yeni adımlar planlamaya başladı. İsrail’in askeri başarısının görünür hale gelmesiyle Trump da kamuoyu önünde Tel Aviv’e desteğini artırdı. İran rejimini “daha fazla tavize zorlamak” için askeri işbirliği gündeme alınırken, Trump’ın İsrail’e derin yeraltı tesislerini yok edebilecek 13.600 kilogramlık bombaları göndermeyi ciddi şekilde değerlendirdiği belirtildi. Bu gelişmeler, ABD’nin diplomasi söyleminin bir oyalama aracı olarak da kullanılabildiğini ve çatışma anında hızlıca askeri angajmana dönüşebildiğini gözler önüne serdi. Bölgesel sürtüşme Trump’ın kamuoyu önünde diplomasiyi savunmaya devam etmesi, İran tarafında “saldırılar sınırlı kalabilir” algısına yol açtı. Bu, İsrail saldırılarına karşı Tahran’ın geç tepki vermesine neden olan bir yan etki oluşturdu. Netanyahu ile Trump arasındaki ilişki, bir yandan ortak hedefler etrafında şekillenirken, diğer yandan ABD’nin Orta Doğu’daki krizleri kendi şartları dışında yönetemediğini bir kez daha ortaya koydu.
 
Geri
Üst