Tolstoy; 'İnsan ne ile yaşar ?' Kamile, Nuray, Ateş ile Yaşar

  • Konbuyu başlatan Admin
  • Başlangıç tarihi
A

Admin

Yönetici
Yönetici
Vefayla, hoşgörüyle, insanlık için, onuruyla, düzgün insan olarak kalabilen, insanlarla yaşar. Yaşarsa, yaşayabilirse asıl budur yaşamak. Sonrası malum. Lev Tolstoy'un kitabıdır ' İnsan ne ile yaşar? ' Ateş, Kamile, Nuray ve de Yaşar ile yaşar. Ben yaşadım şükürler olsun. Yaşadım ki yazabiliyorum. Yazan ben isim yazdıran onlar, biriktirdikleri. Sıfatsız, askerlik arkadaşım gibi yazdım, biraz sabır lütfen. İyi ki de tanımışım dört değerli, sevgili büyüklerimi. Bir yazıda toplandı. İkisi kadın, anne, anneanne, babaanne, ikisi de erkek baba, dede. Göztepeli, Karşıyakalı var zira insanız önce. Hem de aynı dönemlerde canla başla görev yaptılar. Dördü de kendiyle dünyayla barışık, aydın, olgun insanlar. İzmir'de basketbol, voleybol denince ilk akla gelen isimler. İnternet çıktı çıkalı, basılı gazete sayısı azaldı, muhabir yok gibi, koşan dolaşan kendi gazetesindeki arkadaşlarıyla tatlı rekabet içinde haber yapanlar vardı. Yok gibi, şimdi çok azaldı. Ne diyeyim, yine de internet sağ olsun. Bitiren de o, bitirmeyen de. İnsan vasfı azaldı. Bir zamanlar zirvede iken hastaneye mi kaldırmışlar, ameliyat mı olmuş, kalp krizi mi geçirmiş. Hastaneye, habere koşulurdu. Baskı bekletilirdi, bobin dururdu. Yatar pozu mutlaka. Ameliyat devam ediyorsa sayfaya yetişmezse, mutlaka ama mutlaka, vesikalık fotoğrafı girerdi. Ne olurdu böylece, atlatma haber olurdu. Gururla dolaşırdın gazetede, ertesi gün ilk işin gitmekti hastaneye. Kendi sağlığın sonra. Hatta evi yakın olan, gazeteye gelmeden uğrardı. Sağlık durumları takip edilirdi. Whatsapp yok, cep telefonu ile görüşme, arayabilme yok. Fotoğraf çekersin önce banyoya girecek. Yanma, ters ışık, flu olma ihtimali cabası. Yüreğin güp güp. Şimdi bol bol çek bedava, dükkân senin. Şimdi her şey çok kolay diyemem, haksızlık olur. Her dönemin zorluğu, kolaylığı, güzelliği, inceliği vardır. Önemli şu an, bu an. Yaşayan görür, gören yaşıyor. Karşıyaka'da İzmir'de basketbol denince Ateş Özerk, voleybol denince İzmir, Ege genelinde özellikle Arkas'ta Yaşar Ergun, Göztepe'nin ilk kadın yöneticisi Kâmil Yeşiltepe, sporsever meraklı sanatçı Nuray Yalınkılıç. Ablalarım, ağabeylerim. Ateş başkanım ile Yaşar hocam ameliyat oldu, sağlıklı huzurlu ömür dilerim. Unutulmamaları dileğiyle, ahde vefa var ya. Karşıyakalılar destek olmuş duydum, onur duydum. Önce Kamile ablamı ardından da daha yeni Nuray ablamı kaybettik, Allah gani gani rahmet eylesin mekanları cennet olsun. Reklamda var ya hani 'Ateş seni çağırıyor'. Ateş başkanım resmen şampiyonlukları çağırdı, kupaları topladı Karşıyaka basketbol takımıyla. 'Beyaz Gölge' filmindeki koçtan daha çok basketbolu bize sevdiren adamdır Ateş abi ve ekibi. 1983-1989 yılları arası özellikle. İşte bunlar internette yok, yakmadılarsa gazete arşivlerinde. SPORA HİZMET EDEN BAŞIMIN ÜSTÜNDE Kamile ablam, üstadım, 1992-95 yılları arası, tam zıppır olduğumuz zamanlar. Göztepe kulübe gidince tüm zarafetiyle bizi karşılardı. Şairdir, şiir kitapları var, bestelenmiş şiirleri, şarkı sözleri kulaklarımda. Girin Google'a önünüzde. Sesi de harikaydı. Bir hicaz makamında eserler okurdu ki, korolarda ve de solo olarak. Oturarak okuduğunu bile bu gözler gördü. Bilirdi hicazı sevdiğimi 'Metincim senin için bir parça seçtim okuyacağım mutlaka gel' derdi, dünyalar benim olurdu sanatçı ne de olsa Allah razı olsun. 'Yeni bir gün doğacak maviliklerde / Avuçlarıma yıldızlar doğacak / Ne kar ne yağmur ne tayfun / Yarınım olacak / Çorak topraklarda / Deve dikeni papatyalar açacak / Senin sevdan var ya / İşte o hep bende saklı kalacak' Yazan; Kamile Yeşiltepe. Göztepe'de Atilla Türkkal başkan, Rehvet Uysal, Necdet Pirinçal, Necati Taşkıran, Bekir Taşkıran, Çetin Can, Sarper Gürol, Ali Altay, Ali Rıza Tok, Yusuf Muhafız, İbrahim Ethem Çağlar, Osman Varol, Münci Atılgan, Adil Artuner, Mehmet Demirtaş, Ali Aykol, Musa Yapışık, Koç Ali Al, Hüsnü Öngünşen, İbrahim Can Kabakçı, Nevzat Selçukoğlu, Mustafa Kocaoğlu, Süleyman Ersoy, Yahya Çaldıran ve de Kamile Yeşiltepe yönetimde. Göztepe'nin en zor dönemleri. Nuray ablam Huzurevi'nde yaşıyordu, yakın geçmişte eşini kaybetti. Tüm sosyal etkinliklere giderdi, sağlık sorunlarına rağmen sesi de güzeldi. Bir gün bana, ‘Metin bana Fenerbahçeli Abdullah Çevrim’in telefonunu bulur musun’ dedi. Ben şok. Buldum tabi rica olsa da emir yerinde geçer. İyi ki de bulmuşum. Aradı hemen, çocukluk, mahalle arkadaşını. İki hafta geçmedi, görüşmeden sonra efsanenin vefat haberini aldı, çok üzüldü bana da dualar etti. Gazetelere baktık, zor bulduk vefat haberini. Kutucuklarda bir iki yerde, o kadar. Yaşar hocam Erkekler Voleybol 1.Ligi'nde Arkasspor'un başında idi, 13 yıl genel koordinatörlüğünü yaptı, yönetim kurulu üyeliği de. Voleybol için her şeyi yaptı, menajerlik dahil. 4 lig, 2 Türkiye Kupası 1 de Challenge Cup şampiyonluğu gördü, yaşadı, yaşattı. 70'li yıllarda İzmirspor'daki şampiyonlukları ile Türkiye'yi ayağa kaldırdı. Turgutlu Tukaş, Tekel, Söke Lee ile Göztepe'deki başarılarına ne demeli. Apar topar kurduğu Aydın Belediyespor'u Avrupa finaline taşıması peki, dillere destan. Esprili insanlar vesselam. Münir Özkul usta rahmetlinin filmdeki repliği gibi 'Ben Yaşar usta, dokunma evlatlarıma'. Kısaca İzmir'e, spora hizmet eden, yücelten, bugüne getirenleri rahmetle anıyorum, yaşayanlarımızı da saygılarımla sevgilerimle arıyorum. Yaşasın spor, yaşasın İzmir.
 
Geri
Üst