Tiroid bozuklukları diş sağlığını tehdit ediyor

  • Konbuyu başlatan Admin
  • Başlangıç tarihi
A

Admin

Yönetici
Yönetici
Tiroit hormonlarının yalnızca metabolizma değil, ağız ve diş sağlığı üzerinde de belirleyici bir rol oynadığına dikkat çeken Uzman Diş Hekimi ve Ağız Diş Çene Cerrahı Prof. Dr. Birkan Taha Özkan, konuyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Özkan, "Tiroid hormonlarındaki en küçük bir dengesizlik bile dişlerinizi, dişetlerinizi, çene ve çene kemik yapınızı telafisi güç şekilde etkileyebilir" sözleriyle toplumu uyardı. Diş Gelişimi Ana Rahminde Başlıyor, Tiroid Merkezde Yer Alıyor Diş gelişiminin embriyolojik dönemde, yani henüz anne karnındayken başladığını belirten Prof. Dr. Özkan, bu sürecin merkezinde tiroit hormonlarının bulunduğunu ifade etti. Tiroit hormonlarının (T3 ve T4) sağlıklı çalışmadığı durumlarda dişlerin daha çene kemiği oluşmadan zarar gördüğünü vurgulayan Özkan, dişin şekli, çıkma zamanı ve mine yapısının bu hormonların denetiminde olduğunu kaydetti. Yapılan bilimsel araştırmaların, tiroit hormon eksikliğinin süt dişleri ve kalıcı dişlerde ciddi yapısal bozulmalara yol açtığını ortaya koyduğunu söyledi. Geç Diş Çıkması Tiroit Alarmı Olabilir Özellikle çocuklarda görülen hipotiroidi vakalarında diş sürmesinde 6 ila 12 aya kadar gecikme olabileceğine dikkat çeken Prof. Dr. Özkan, bu durumun yalnızca diş değil, genel hormonal dengeyle de ilgili olabileceğini belirtti. Çene darlığı, çene öne çıkıklığı ve diş çapraşıklığının da tiroit sorunlarından kaynaklanabileceğine işaret etti. Tiroit eksikliğine bağlı olarak gelişen diş minesi incelmesinin, dişleri kırılgan ve çürümeye açık hale getirdiğini, bu durumun da mine hipoplazisi olarak adlandırıldığını ifade etti. Dil Büyümesi, Dudak Kalınlaşması ve Konuşma Bozuklukları Tiroit hormonlarındaki bozuklukların yalnızca dişleri değil, tüm ağız dokularını etkilediğini söyleyen Özkan, hipotiroidiyle birlikte dilde büyüme, dudak kalınlaşması ve diş kapanış bozukluklarının yaygın olarak görüldüğünü belirtti. Bu belirtilerin çiğneme zorluğu, konuşma güçlüğü ve nefes alma problemleri gibi ciddi sonuçlara yol açabileceğine dikkat çeken Özkan, bu bulguların “normal gelişim süreci” olarak değerlendirilmemesi gerektiğini vurguladı. Ağız Kuruluğu ve Diş Eti Şişmeleri: Tükürük Salgısı da Tehdit Altında Tiroit hastalıklarının tükürük bezlerini de etkileyerek ağız kuruluğuna, tat alma bozukluklarına ve sık tekrarlayan diş eti şişmelerine neden olduğunu belirten Özkan, tükürüğün ağız florasında dengeleyici bir görev üstlendiğini hatırlattı. Tükürük salgısının azalmasıyla ağızda bakteri dengesinin bozulduğunu, diş çürüklerinin hızla arttığını, kötü ağız kokusunun ve tat kayıplarının ortaya çıktığını aktardı. Bu durumun sosyal yaşamı da olumsuz etkileyebileceğini söyledi. Cerrahi Müdahaleler Daha Riskli Olabiliyor Hipotiroidi hastalarında cerrahi işlemlerde iyileşmenin geciktiğine ve enfeksiyon riskinin arttığına dikkat çeken Özkan, diş çekimi sonrası gelişen kuru soket (alveoler osteit) riskinin bu hastalarda daha yüksek olduğunu kaydetti. Aynı şekilde, kök kanal tedavilerinde başarı oranlarının metabolik yavaşlamaya bağlı olarak düştüğünü vurguladı. Guatr Bölgelerinde Doğan Çocuklar İçin Kritik Uyarı Özellikle endemik guatr bölgelerinde doğan çocukların tiroit hormonlarına zamanında ulaşamaması halinde kretinizm riskiyle karşı karşıya kalabileceğini ifade eden Prof. Dr. Özkan, bu durumun yalnızca zeka gelişimini değil, diş ve çene gelişimini de kalıcı olarak etkilediğini belirtti. Dil büyümesi, çene darlığı, diş mine defektleri ve konuşma bozukluklarının bu çocuklarda sık görüldüğünü söyledi. Doğum öncesi iyot desteğinin ve erken hormon takviyesi tedavisinin hayati önem taşıdığını vurguladı. Uzmanlardan Multidisipliner Yaklaşım Çağrısı Son olarak multidisipliner çalışmanın gerekliliğine dikkat çeken Özkan, tiroit hastalığı olan bireylerde diş hekimleri, çene cerrahları, endokrinologlar ve çocuk uzmanlarının ortak hareket etmesi gerektiğini ifade etti. Bu kişilerin düzenli diş muayenelerinin yanı sıra flor uygulamaları, çürük önleyici tedaviler ve özel ağız hijyeni eğitimlerinden mutlaka faydalanmaları gerektiğini belirtti. Aksi takdirde tiroit bozukluklarının ağızda bıraktığı hasarların ömür boyu sürebileceğini sözlerine ekledi.
 
Geri
Üst