Tezgahın yükü ağır, komisyonun ucu kaçtı

A

Admin

Yönetici
Yönetici
Nihat AK/EGE TELGRAF- Kredi kartı, bir dönemin kolaylık simgesiydi… Şimdi ise hem esnafın hem vatandaşın omzuna yük olan görünmez bir kambura dönüştü. Her alışverişte kart uzatanla kartı alan arasında sessiz bir gerilim yaşanıyor. Komisyon oranlarının başına buyruk seyri, çarşı pazarda huzuru kaçırıyor. İzmir’in mesleki esnaf odası başkanları artan kesintilerin yalnızca bir ekonomik mesele değil; aynı zamanda güvenin, alışverişin, hatta kayıtlı ekonominin altını oyan bir sızı olduğunu vurguluyor. SORUN BÜYÜYOR İzmir Otelciler Odası Başkanı İbrahim Veral, “Bugün burada, kredi kartı komisyonlarının esnaf üzerindeki baskısından söz etmek istiyorum. Özellikle turizm sektörü gibi döviz kazandırıcı ama yoğun rekabetle mücadele eden alanlarda bu sorun her geçen gün büyüyor. Bir otel düşünün; gelirinin yüzde 90’ını kredi kartıyla tahsil ediyor. Üstelik bu ödemelerin çoğu yurt dışı kartlardan geliyor. Şimdi bu otel, ayda 1 milyon lira tahsilat yaptığında neredeyse bir çalışanın maaşı kadar parayı sadece komisyon olarak bankalara ödüyor. Üstüne bir de parayı 30-40 gün sonra alabiliyor. Eğer hemen almak isterse, bankalar yüzde 2 ile yüzde 3 arasında ek kesintiler yapıyor. Bu komisyon oranları artık esnafın dayanma gücünü aşıyor. Çünkü bir yandan enflasyonla mücadele ediyoruz, öte yandan artan işçilik maliyetleri, elektrik, su ve katı atık bedelleri zaten belimizi büküyor. Turistin tatil süresi kısalmış, dünya pazarı daralmış, pasta küçülmüş. Biz fiyatı biraz yukarı çeksek müşteri Yunanistan’a, Mısır’a kaçıyor. Zaten içerideki yerli müşteri de haklı olarak kredi kartıyla ödemek istiyor. Ancak bankaların aldığı yüksek komisyonlar hem esnafı müşteriyle karşı karşıya getiriyor hem de bu maliyetleri fiyatlara yansıttığımızda enflasyonu da yukarı taşıyor. Bu iş, sadece turizm esnafının değil, tüm küçük işletmelerin ortak yarasıdır. Talebimiz açık ve nettir: Kredi kartı komisyon oranlarına makul bir tavan getirilmeli, bankaların keyfi uygulamaları denetlenmelidir. Aksi takdirde hem esnaf ayakta kalamaz, hem de bu zincirin sonunda kaybeden yine ekonomi olur” ifadelerini kullandı. KREDİ KARTINA ADALET Kredi kartı uygulamalarında esnafın bankalar ile vatandaşın arasında kaldığını vurgulayan İzmir Lokantacılar Odası Başkanı Doğan Kılıç, “Günümüzde bankaların kredi kartı üzerinden farklı isimler altında yaptığı kesintiler, ne yazık ki hem vatandaşımızı hem de esnafımızı zor durumda bırakıyor. Her bankanın kendi inisiyatifiyle belirlediği masraf tutarları artık kontrolsüz bir noktaya gelmiş durumda. Oysa kredi kartı, sadece bir ödeme aracı değil, bankanın müşterisiyle olan tüm finansal ilişkisini yönettiği bir alan. Müşterinin hem hesabı hem işlemleri bu sistem üzerinden takip ediliyor. Ancak bu kart üzerinden alınan kesintiler, alışveriş yapanla mal ya da hizmet sunan kişiyi karşı karşıya getiriyor. Vatandaş “Neden bu kadar kesildi?” diye sorarken, esnaf da “Bu bizim değil, bankanın uygulaması” diyerek arada kalıyor. Bu karmaşanın ve adaletsizliğin son bulması gerekiyor. Bankacılık sisteminde standart, şeffaf ve vatandaş lehine bir düzenleme şart. Herkesin güvenle kullanabileceği, hak kaybına uğramayacağı bir sistem için bu uygulamaların bir an önce sona erdirilmesi artık bir zorunluluktur” dedi. BİZ NEFES ALAMAZSAK Esnafın adeta nefes alamaz hale geldiğini belirten İzmir Büfeciler Odası Başkanı Selahattin Arslan, “Kredi kartı komisyonları bir yana, POS cihazı şifre ücreti, bakım ücreti, işlem ücreti, erken tahsilat komisyonu derken esnaf artık neye ne ödediğini bilemez hale geldi. Ayda bin lirayı, bin beş yüz lirayı bulan bu kesintiler çoğu zaman fark edilmeden hesabımızdan çekiliyor. Banka diyor ki. “Elektronik ortamda bakım yaptım, sen görmedin ama yaptım.” Gerçekteyse yapılan hiçbir hizmet yok. Ortada cihaz yok, servis yok, muhatap bile yok. Ama para kesiliyor. Hava parası gibi... Yetmedi, online satış platformlarında da aynı sorun var. Siparişin üçte biri bile esnafa kalmıyor. Komisyon, kurye, kampanya kesintileri derken bin 300 liralık satıştan 300 lira anca elimize geçiyor. Üstelik bir sorun yaşadığımızda ulaşabileceğimiz bir muhatap da bulamıyoruz. Telefon yok, yüz yüze iletişim yok. Bütün bu yükler esnafın sırtında. Biz bu ülkenin üreten, çalışan insanlarıyız. Ama ne yazık ki bugün bankalar ve online platformlar, esnafa vergi dairelerinden daha ağır yük bindirir hale geldi. POS ücretleri ve komisyon oranları şeffaf ve sabit hale getirilmelidir. Bankaların keyfi kesintileri denetlenmeli, tavan oran getirilmelidir. Online satış platformları esnafı değil, rekabeti korumalıdır. Bu ülkenin çarşısı pazarı, küçük esnafın emeğiyle ayakta durur. Biz nefes alamazsak, ekonomi de ayakta kalamaz” şeklinde konuştu.
 
Geri
Üst