A
Admin
Yönetici
Yönetici
Yapay zeka, uzay teknolojileri ve silah kontrolündeki zayıflama, küresel güvenliği tehdit ediyor Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü’nün (SIPRI) yayımladığı 2025 Yıllığı, küresel güvenlik açısından endişe verici tespitler içeriyor. Rapora göre, nükleer silahlanma yeniden hız kazanıyor, silah kontrolü ise hiç olmadığı kadar zayıf durumda. Üstelik bu kez tabloyu daha da tehlikeli kılan yeni aktörler de var: Yapay zeka ve uzay teknolojileri. Raporda, nükleer silaha sahip dokuz ülkenin hemen hepsinin 2024’te nükleer cephaneliğini artırdığı, modernizasyon süreçlerini derinleştirdiği vurgulanıyor. En Hızlı Büyüyen Güç: Çin ABD, Rusya, Birleşik Krallık, Fransa, Çin, Hindistan, Pakistan, Kuzey Kore ve İsrail’in elinde toplamda 12 bin 241 nükleer savaş başlığı bulunduğu tahmin ediliyor. Bu savaş başlıklarının yaklaşık 9 bin 614’ü aktif askeri stoklarda, yani konuşlandırılmaya hazır durumda. Bunlardan 3 bin 912’si doğrudan konuşlandırılmış, yaklaşık 2 bin 100’ü ise yüksek operasyonel alarm seviyesinde tutuluyor. SIPRI’ye göre Çin, nükleer alanda en hızlı büyüyen ülke. Bugün Çin’in elinde en az 600 savaş başlığı bulunuyor ve bazıları artık operasyonel füzelere yerleştirilmiş durumda olabilir. Smith: “Azalma Eğilimi Tersine Dönüyor” SIPRI Direktörü Dan Smith, DW’ye yaptığı açıklamada, 1980’lerin ortasında 64 bin olan savaş başlığı sayısının bugün 12 binin altına düşmüş olmasına rağmen, bu azalmanın durma noktasına geldiğini belirtiyor. Smith’e göre: “Nükleer cephaneliklerde artık azalma değil, artış ve modernizasyon gözleniyor. Bu durum, uzun vadeli silahsızlanma hedefleri açısından büyük bir tehdit.” Smith, bu yoğun silahlanmanın eski ABD Başkanı Obama döneminden itibaren hız kazandığını ve artık “ufak modernizasyonlar” değil, güç yapılarında köklü değişiklikler anlamına geldiğini ifade ediyor. Nükleer Paylaşım Yeniden Gündemde SIPRI’nin raporu sadece cephaneliklerin büyümesini değil, nükleer paylaşım politikalarının da yeniden tartışmaya açıldığını ortaya koyuyor. • Rusya, Belarus topraklarına nükleer silah konuşlandırdığını ileri sürüyor. • Bazı NATO ülkeleri, ABD nükleer silahlarını topraklarında barındırmaya hazır olduklarını belirtiyor. • Giderek daha fazla ülke, nükleer silah edinmeyi ya da nükleer silahları ülkelerinde konuşlandırmayı tartışıyor. Bu gelişmeler, nükleer caydırıcılığın artık daha çok ülkeye yayılma riski taşıdığını gösteriyor. Yapay Zeka ve Uzay Teknolojileri Tehlikeyi Büyütüyor SIPRI’ye göre nükleer güvenliğe dair en büyük tehditlerden biri, kontrol sistemlerine yapay zekanın entegre edilmesi. Bu teknolojilerin hata yapma ihtimali, yanlış alarmlar ya da veri yorumlamalar sonucu felaket senaryolarını tetikleyebilir. Aynı şekilde, uydu ve uzay teknolojilerinin askeri kullanımının artması da nükleer gerginliği tırmandırıyor. Sonuç: Silahsızlanmanın Sonu Mu? SIPRI’nin 2025 Yıllığı açıkça ortaya koyuyor: Nükleer silahsızlanma süreci sona yaklaştı. Silah kontrolü mekanizmaları çökerken, nükleer güçler birbirine karşı üstünlük sağlamaya çalışıyor. Bu koşullarda, küresel güvenliğin yeniden tesis edilmesi her zamankinden daha zor.