Rayiç mi haraç mı! Vatandaş ne yapsın

  • Konbuyu başlatan Admin
  • Başlangıç tarihi
A

Admin

Yönetici
Yönetici
Nihat AK/EGE TELGRAF- Emlak vergisinde adeta fırtına kopuyor. Türkiye genelinde bazı bölgelerde 5 bin kata ulaşan rayiç bedel artışları gözlemlenirken, İzmir’in dört bir yanında yaşanan astronomik zamlar vatandaşın tepkisini çığ gibi büyüttü. Mavişehir’den Salhane’ye, Balçova’dan Bornova’ya kadar neredeyse her ilçede sokaklar kaynıyor.

Karşıyaka, Bayraklı, Bornova, Karabağlar, Konak, Çiğli ve Balçova gibi yoğun nüfuslu bölgelerde, bazı mahallelerde metrekare değerleri 3 ila 70 kat arasında yükseldi. Tepkiler çığ gibi büyürken, rayiç bedellere itiraz sürecinde geri sayım başladı: Son başvuru tarihi 8 Eylül, yani vatandaşların önünde yalnızca 5 gün kaldı.
CHP Milletvekili Adnan Beker, 2026 yılı için emlak rayiç bedeli artışlarının, 2025 değerlerinin yüzde 50’sini geçmemesi yönünde bir kanun teklifi sunarken aynı dönemde İzmir’deki CHP’li ilçe belediyelerin rayiç bedelleri 3 ila 70 kat arasında artırması, kamuoyunda “bu ne çelişki” tepkilerine neden oldu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın rayiç bedel talimatıyla harekete geçtiklerini dile getiren AK Parti Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Demir, 2026'da uygulanacak emlak vergilerinde gerçek piyasa koşullarını yansıtmayan rayiç bedel artışlarıyla vatandaşların sıkıntıya düşmesine izin vermeyeceklerini bildirdi. Emlak vergisinde 4 yılda bir yenilenen metrekare birim değerleri, 2025 yılında yeniden belirlendi. Belediye, vergi dairesi, tapu müdürlüğü, ticaret odası ve muhtarlıklardan oluşan Arsa Takdir Komisyonları, şehirlerin cadde ve sokaklarını tek tek dolaşarak yeni metrekare birim değerlerini tespit etti. 1 Ocak 2026 itibarıyla yürürlüğe girecek olan bu yeni değerler, 2026 yılı emlak vergilerinin temelini oluşturacak.

VATANDAŞTAN BÜYÜK TEPKİ


Vatandaşlar, bazı bölgelerdeki artışların bölgenin gerçek piyasa koşullarıyla örtüşmediğini, yapılan kıyaslamaların sağlıksız olduğunu savunuyor. Bu süreçte belediye takdir komisyonlarının çalışma yöntemi ve uzmanlık yapısı da eleştiri konusu oldu. Birçok mahalle muhtarı, rayiç bedellerdeki ani ve yüksek artışların vatandaşın ödeme gücünü aştığını belirtiyor. Özellikle sabit gelirli, emekli nüfusun yoğun olduğu bölgelerde, bu artışların sosyal adaletsizlik yarattığını dile getiriyorlar. Muhtarlar, bazı sokakların lüks projelerle kıyaslanarak emsal gösterilmesinin gerçekçi olmadığını ve bu durumun haksız vergi yüküne yol açtığını vurguluyor. Gerek vatandaşların gerekse muhtarlar, masa başında, kendilerine danışılmadan alınmış kararlardaki talebi: Emsale dayalı, adil ve ekonomik koşullara uygun bir yeniden değerlendirme sürecinin işletilmesi.
Öte yandan belediyeler, yasal zorunluluklar çerçevesinde rayiç bedel tespitlerinin yapıldığını ve sürecin ilçe takdir komisyonları tarafından yürütüldüğünü belirtiyor.

‘ÖZEL, MÜDAHALE ETMELİ’


CHP Genel Başkanı Özgür Özel’i meydanlarda söylediklerini uygulamaya çağıran Türkiye Meclis Üyeleri Birliği TMÜB Genel Başkanı Yalçın Kocabıyık, “CHP Genel Başkanı Özgür Özel, meydanlarda halkın yaşadığı ekonomik zorluklara, emeklilerin, işçilerin, esnafın geçim derdine dikkat çekerken; aynı partinin yönetimindeki bazı belediyelerin, özellikle de CHP’li belediyelerin, emlak rayiç bedelleri ve hizmet bedellerinde yaptığı yüksek oranlı artışlar kamuoyunda ciddi bir çelişki olarak görülüyor.

Esnaf zaten zorda, vatandaş ay sonunu getiremiyor. Böyle bir dönemde yapılan insafsız zamlar, halkın yükünü daha da artırıyor. Bu noktada, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in, kendi belediyelerinde yaşanan bu çarpıklıklara sessiz kalmaması, halkın ve esnafın sesi olma iddiasıyla örtüşen bir duruş sergileyerek, bu adaletsiz artışlara bizzat müdahale etmesi bekleniyor. Hak, hukuk, adalet diyorsak, bu söylemi önce kendi yönetimimizde hayata geçirmek zorundayız” dedi.

‘TOPLUMSAL MESELE’


Hizmet bedelleri adı altında yüksek bedeller talep edilmesinin yanlış olduğunu dile getiren Genel Başkan Kocabıyık, "Belediyelerin harçları belirleme yetkisi yoktur; bu yetki bakanlığa aittir. Ancak son dönemde birçok belediye, 'hizmet bedeli' adı altında ciddi artışlara gidiyor. Bu artışlar, yasal çerçevenin dışına çıkmakla kalmıyor, aynı zamanda vatandaşa da hizmet olarak dönmüyor. Çöp toplanmıyor, altyapı yetersiz, sokaklar bakımsız ama vatandaştan hizmet bedeli adıyla alınan ücretler katlanmış durumda. Bu noktada önemli bir gerçek var: Belediye meclisleri bu ücretleri artırabildiği gibi aynı şekilde geriye de çekebilir. Bu yetki ellerindedir. Yeter ki kamuoyu baskısı olsun. Bu nedenle İzmir’deki Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği, Ticaret Odası ve tüm ilgili sivil toplum kuruluşları bu konuda bir araya gelmeli, bu keyfi artışlara dur demelidir. Çünkü ne esnaf ne de vatandaş bu yükü taşıyabilir. Hele ki zaten geçim derdiyle boğuşan insanlar için bu artışlar adeta ikinci bir darbe niteliğinde. Eğer hizmet verilmiyorsa, bu bedellerin alınmasının da hiçbir gerekçesi olamaz. Bu konu, siyasi değil toplumsal bir meseledir ve çözüm ancak ortak sesle mümkün olur" ifadelerini kullandı.

‘PİYASA İSTİKRARSIZLAŞIR!’


Yüksek emlak rayiç bedellerinin piyasayı olumsuz etkileyeceğini vurgulayan İzmir Emlak Kulübü Başkanı Rıdvan Akgün, “Son dönemde belediyeler tarafından emlak rayiç bedellerinde yaşanan 10, 20 hatta 30 katı bulan astronomik artışlar, Türkiye genelinde gayrimenkul sahiplerinde büyük mağduriyetlere neden oldu. Özellikle sabit gelirli vatandaşlar, artan vergi yükünü karşılamakta zorlanırken, binlerce kişi CİMER ve ilgili kurumlara itiraz ve şikâyetlerini iletti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da bu konuda düzenleme yapılması için talimat verdi. Sorunun temelinde, belediyelerin rayiç bedellerini yüksek oranlarda arttırması, vatandaşların üzerindeki vergi yükünü katlaması yatıyor. Bu sorunun çözümü için belediyelerin, teknolojik sistemlerle piyasa verilerini düzenli olarak takip edip, gerçekçi ve adil bir değerleme sistemi kurması gerekir. Aksi takdirde, yüksek vergiler konut fiyatlarına yansıyacak, özellikle çok sayıda konutu olan mülk sahipleri satışa yönelecek, bu da kiracıları ve piyasayı olumsuz etkileyecek. Böylece hem kira fiyatlarında dalgalanma yaşanacak hem de konut piyasasında ciddi bir belirsizlik ve istikrarsızlık oluşacak. Sürdürülebilir ve adil bir rayiç bedel sistemi kurulması hem vatandaşın mağduriyetini azaltacak hem de emlak piyasasının sağlıklı işlemesine katkı sağlayacaktır” dedi.
 
Geri
Üst