Post-Geleneksel Toplumda Bayramlar

  • Konbuyu başlatan Admin
  • Başlangıç tarihi
A

Admin

Yönetici
Yönetici
Modernleşmeye, küreselleşmeye ve bireyselleşme süreçlerine bağlı olarak gelenekler, artık zorunlu ve otorite kaynağı olmaktan çok bireysel tercihe bağlı, sembolik ve kültürel miras olarak kabul görmektedir. Bütün bu dönüşümlerin, geleneğin anlamı ve işlevi üzerinde yarattığı etkinin belirginleştiği toplumsal yapılar, post-geleneksel, yani gelenek sonrası toplum olarak da adlandırılmaktadır. Buna göre, gelenekler yok olmamıştır, ama artık sorgusuz sualsiz uyulan bir zorunluluktan çok, bireysel tercihe bağlı olarak uyulan veya uyulmayan pratiklere dönüşmüştür. Kutlamakta olduğumuz bayramlar da geleneğin ayrılmaz bir parçası olarak değişimden bağımsız değildir. Örneğin idrak etmekte olduğumuz dini bayramlar, gerek dini veya teolojik içeriğinden gerekse geleneksel kültürden ayrışarak, yeni anlamlar ve toplumsal işlevler kazanmaktadır. Her bayramın malum ritüelleri vardır: Ramazan veya Kurban Bayramlarında insanlar kendi çevreleriyle yüz yüze ilişki kurarak birbirlerinin bayramlarını kutlarlar. Küçükler büyüklerin ellerinden öper.. Büyükler de küçüklere bayram harçlığı verir... Buna; mezarlık ziyaretleri, bayram namazı, kurban kesme gibi ritüelleri de ilave edebiliriz. Günümüzde sözkonusu bayram ritüellerinin ne kadarının yerine getirildiği veya ne kadarının otantikliğine uygun olarak yapıldığı tartışma götürmektedir. Bugün idrak etmekte olduğumuz bayramlarımız da diğer geleneklerimizde olduğu gibi değişmekte ve dönüşmektedir. ‘Nerede o eski bayramlar’ diyecek kadar anakronik bir hayıflanma veya nostalji duygusu içerisinde olmaya gerek yoktur. Her toplumsal pratik dönemin ruhu içerisinde anlam kazanır. Bugün yaşamakta olduğumuz çağın ve toplumsal yapılanmanın etkilerinden, bütün dünyada olduğu gibi, kuşkusuz Kıbrıs Türk toplumu da etkilenmektedir. Bu etkileri dini bayramların kutlanma biçimlerinde de açıkça görmekteyiz. Yukarıda sözünü ettiğim bayram ritüellerinin bazı kısmları yerine getirilirken, diğer bir kısmı da kişilerin tercihine bağlı olarak göz ardı edilmektedir.. Post-geleneksel toplumların tipik bir özelliği olarak gelenekler artık doğal veya zorunlu olarak değil, tercihe bağlı olarak kabul edilmektedirler. O bakımdan dini bayramları kutlayıp kutlamamak dini bir vecibe veya toplumsal bir yükümlülük olarak değil, kendi yaşam tarzımıza uyduğu ölçüde benimseyeceğimiz bir kültürel pratik haline gelmiştir. Önceleri geniş aile içerisinde, komşularla ve dostlarla birlikte kutlanan bayramlar, bugün sadece çekirdek aile arasında veya duygusal yakınlık içerisinde olduklarımızla birlikte idrak ettiğimiz sınırlı bir pratiğe dönmüştür. Kimilerine göre bayramlar, yoğun iş yaşamına ara verip, soluklandığımız, seyahat ettiğimiz veya tatil yaptığımız bir fırsat olarak görülmektedir. Kimilerince ise bayramlar, tüketim toplumunun kalıpları içerisinde idrak edilen alışveriş pratiğini izleyen ritüelin bir parçasıdır. Yüz yüze kutlamalarının minimize olup, çevrimiçi kutlamaların giderek arttığı bayramlar idrak ediyoruz artık! Dijital çağın gereklerine uygun olarak ne de olsa tek bir sms veya mesaj ile bütün tanıdıklarımızın bayramını ‘online’ olarak kutlama pratikliğine sahibiz. Bugün kutlanan bayramlar veya bayram vesilesiyle tercih edilen etkinlikler, geleneksel bayramların otantikliğinin kaybı olarak görülebilir; ancak kişilerin kendi değerleriyle uyumlu tercihte bulunmaları anlamında kişisel otantikliği de bir kazanım olarak kabul edebiliriz. Sonuçta tarihsel süreç içerisinde her şey gibi, bayramlar ve bayramların kutlanma biçimleri de değişmektedir. Fakat bütün bu değişimlere rağmen, insanların birbirleriyle bağ kurma, ait olma ve sosyal olma ihtiyacı devam etmektedir. Kurban bayramınız kutlu ve mutlu olsun!
 
Geri
Üst