A
Admin
Yönetici
Yönetici
Pelin PEKEDİS - EGE TELGRAF/ Muğla’nın Datça ilçesine bağlı Palamutbükü, temiz havası, berrak denizi ve doğal atmosferiyle son yıllarda keşfetmek isteyenlerin vazgeçilmez rotası haline geldi. Kalabalıklardan uzak, doğayla iç içe, geçmişin sadeliğini bugünün huzuruyla sunan bu eşsiz koy, hem günübirlik tatilciler hem de uzun soluklu bir kaçış arayanlar için adeta bir sığınak. DATÇA’NIN GİZLİ CENNETİ PALAMUTBÜKÜ Datça Yarımadası’nın güneybatısında, Cumalı ve Yaka köylerinin sınırları içerisinde yer alan Palamutbükü, doğanın bozulmamış ritmini modern dünyadan saklamayı başarmış ender yerlerden biri. Burada gün, masmavi bir denizle başlıyor; sabahın ilk ışıkları çakıllarla kaplı sahile vururken, sessizlikte sadece dalgaların sesi duyuluyor. Kıyı boyunca uzanan limanı ve ılgın ağaçlarının altında saklanan salaş çay bahçeleriyle Palamutbükü, ziyaretçilerine tam anlamıyla bir "zamanı durdurma" hissi yaşatıyor. KRİSTAL GİBİ BİR DENİZ Palamutbükü Plajı, sadece Datça'nın değil, tüm Ege kıyılarının en temiz ve berrak denizlerinden birine ev sahipliği yapıyor. Çakıl taşlı yapısı sayesinde deniz, yılın her döneminde cam gibi kalabiliyor. Suya adım attığınız andan itibaren altınızdaki taşları görebileceğiniz kadar şeffaf bir denizle karşılaşıyorsunuz. Deniz kısa sürede derinleşmediği için yüzme bilen-bilmeyen herkes rahatlıkla denizin tadını çıkarabiliyor. Özellikle dalış meraklıları için Palamutbükü, su altı zenginlikleriyle keşfedilmeyi bekleyen bir başka dünya. DOĞALLIKTAN ÖDÜN VERMİYOR Palamutbükü Plajı’nın büyük kısmı halka açık ve ücretsiz. Ziyaretçiler dilerse kendi şemsiyesini getirerek çakıl taşları üzerinde huzurlu bir gün geçirebiliyor. Ancak plajın belirli bölgelerinde hizmet veren işletmeler, uygun ücretlerle şezlong ve şemsiye imkânı da sunuyor. Burada hiçbir şey abartılı değil, her şey olduğu gibi. Gereksiz gösterişin yerini, doğallığın ve sadeliğin ruhu sarıyor. EGE MUTFAĞININ TADI DAMAĞINIZDA KALACAK Palamutbükü yalnızca deniziyle değil, aynı zamanda mutfağıyla da tatilcilere unutulmaz anlar yaşatıyor. Sahil boyunca sıralanan restoranlarda taptaze deniz ürünleri, zeytinyağlılar ve Datça’nın meşhur bademli lezzetleri servis ediliyor. Özellikle akşam saatlerinde liman kıyısındaki restoranlarda, gün batımını izlerken yenen bir tabak levrek ya da kalamar, bu tatili unutulmaz kılmaya yetiyor. Gözünüz ılgın ağaçlarında, kulağınızda martı seslerinde, ağzınızda ise Ege’nin tuzlu lezzetleri... Daha ne istenir ki? KENDİNİZE ÖZEL BİR KAÇIŞ NOKTASI Palamutbükü, doğayla iç içe konaklama seçenekleriyle de dikkat çekiyor. Bölgede birbirinden sevimli butik oteller, apartlar ve pansiyonlar bulunuyor. Her biri, yöresel mimariye uygun şekilde tasarlanmış, büyük otellerin karmaşasından uzak yapılar. Zeyt Inn Hotel, Derin Mavi Doğa Evleri, Mandalin Suites gibi yerlerde konaklayan misafirler, sabah badem ağaçlarının gölgesinde kahvaltı yapmanın keyfini çıkarıyor. Özellikle Eski Datça’daki oteller, tarih ve huzuru bir araya getirerek tatilinizi sadece bir dinlenme değil, aynı zamanda bir yenilenme deneyimine dönüştürüyor. GÖRÜLECEK YERLER VE YAKIN KOYLAR Palamutbükü’ne gelmişken çevresindeki güzellikleri es geçmek olmaz. Hayıtbükü, çocuklu aileler için ideal yapısıyla dikkat çekerken, Ovabükü daha sessiz ve sakin bir tatil arayanların uğrak noktası. Doğal dokusunu tamamen koruyan Kurubük ise ulaşımı biraz zor olsa da, çabasına değecek kadar etkileyici. Knidos Antik Kenti ise tarih meraklılarının mutlaka ziyaret etmesi gereken bir başka durak. Zamanın izlerini sürebileceğiniz bu antik kentte, binlerce yıl öncesinin demokrasiyle yönetilen şehirlerinden birinin sokaklarında yürümek, adeta geçmişe yapılmış bir yolculuk gibi. RUHUNUZUN SAKİNLEŞTİĞİ YER Palamutbükü’nde geçirilen bir gün sadece tatil değil; aynı zamanda bir içsel keşif anlamına geliyor. Burada hayat yavaşlıyor, zaman genişliyor ve insan kendini yeniden duyuyor. Çakıl taşları üzerine uzanıp gökyüzünü izlerken, denizin tuzunu soluyup serinliğine teslim olurken, sadece bedeniniz değil, zihniniz de arınıyor. Palamutbükü, her dalgasıyla bir yükünüzü alıyor, her rüzgarıyla iç sesinizi fısıldıyor. Eğer bu yaz “bir yere gitmeliyim” diyorsanız, gitmeniz gereken yer Palamutbükü. Bu koyda geçireceğiniz birkaç gün bile, sizi aylarca dinlendirecek güce sahip. Datça’nın bu saklı cenneti, keşfedenin bir daha unutamayacağı bir deneyim sunuyor.