A
Admin
Yönetici
Yönetici
Türkiye’nin dört bir yanında görev yapan bürokratlar ve yöneticiler arasında bazı isimler, sıradışı yaklaşımları ve halkla kurdukları güçlü bağlarla öne çıkar. Tunceli Valisi Şefik Aygöl, tam da bu örneklerden biri. Kendisini şahsen tanımasam da sosyal medya üzerinden yürüttüğü faaliyetler, kamuoyunda ciddi bir takdir topluyor. Gösterişten uzak, samimi ve halk odaklı bir yönetim anlayışını benimseyen Vali Aygöl, günümüzde pek sık karşılaşılmayan bir idarecilik modeli sunuyor. Vali Şefik Aygöl’ün görev anlayışını tanımlayan en çarpıcı detaylardan biri, “makamda oturan değil, sokakta yürüyen” bir yönetici oluşudur. Kentin çeşitli mahallelerinde halkla iç içe olan, köylerde yaşlılarla çay içip domino oynayan, gençlerle sarılıp onların hayallerini dinleyen bir devlet temsilcisi… Bu sahneler artık Tunceli’de sıradan hale gelmiş durumda. Bu yaklaşım, sadece sembolik bir halkla ilişkiler faaliyeti değil; aksine, doğrudan halkın nabzını tutan, gerçek sorunları yerinde tespit eden ve çözüm odaklı hareket eden bir kamu yönetimi anlayışının tezahürü. Vali Aygöl’ün en dikkat çekici yönlerinden biri, gençlerle kurduğu sıcak ve samimi ilişki. Onlarla yalnızca bir yönetici olarak değil, adeta bir ağabey gibi iletişim kuruyor. Gençlerin taleplerini sadece dinlemekle kalmayıp onların fikirlerine değer veriyor, geleceğe dair umutlarını güçlendirecek projelere öncülük ediyor. Spor, kültür, eğitim gibi alanlarda onların gelişimini destekleyecek adımlar atıyor. Bu tutum, gençlerde devlet kavramına karşı oluşabilecek soğukluğun önüne geçerek güven duygusunu artırıyor. Tunceli Valisi Aygöl’ün yaşlı vatandaşlara gösterdiği ilgi, toplumsal değerlerin ne kadar önemsendiğini ortaya koyuyor. Sadece fiziksel ziyaretlerle değil, duygusal bağ kurarak gönüllere dokunan bir tavır sergiliyor. Onlarla kıraathanede oyun oynaması, geçmişin hikayelerini dinlemesi ve onların tecrübelerini önemsemesi, hem kamu hizmetine insani bir boyut kazandırıyor hem de toplumsal aidiyet duygusunu pekiştiriyor. Geleneksel devlet yöneticiliğinde halkla ilişki, çoğu zaman mesafeli, protokole bağlı ve resmi sınırlar içinde kalırken; Şefik Aygöl’ün tarzı, bu anlayışı baştan sona değiştiriyor. O, temsiliyetin sadece bir görev değil, aynı zamanda bir temas işi olduğunu kanıtlıyor. Sosyal medyada sıkça görülen görüntülerde ne kadar doğal, içten ve yapaylıktan uzak olduğu net şekilde görülüyor. İnsanlarla göz hizasında kurduğu iletişim, halkın devletle olan bağını güçlendiriyor. Şefik Aygöl’ün Tunceli’de sergilediği bu yaklaşım, yalnızca o kente değil, Türkiye’nin her köşesindeki yöneticilere örnek olabilecek nitelikte. Bürokratların halktan kopuk, ulaşılmaz ve soğuk algılandığı bir dönemde; sıcak, samimi ve çözüm odaklı bir liderlik anlayışının ne kadar kıymetli olduğu ortadadır. Onun gibi yöneticiler çoğaldıkça, devletle millet arasındaki mesafe azalacak, güven artacaktır. Vali Şefik Aygöl, yalnızca görevini yerine getiren bir bürokrat değil, aynı zamanda Tunceli halkının bir parçası, bir dostu, bir sesi olmayı kısa sürede başarmış nadir yöneticilerden biri. Böyle Valilere, sadece görev yaptıkları illerin değil, tüm Türkiye’nin ihtiyacı var. Kendisine bu örnek duruşu ve samimi yaklaşımı için gönülden teşekkür ediyor; benzer bir yönetim anlayışının tüm kamu kurumlarında yaygınlaşmasını diliyoruz.