MADIMAK UNUTULMAZ, UNUTTURULAMAZ

  • Konbuyu başlatan Admin
  • Başlangıç tarihi
A

Admin

Yönetici
Yönetici
Her sabah bir savaş haberi, bir katliam, bir cinayet haberine uyanıyoruz. Direnişimiz kırılıyor. Bazılarıyla da ilgilenemiyoruz. Herkesin işi var diyoruz, dünyadaki haksızlıklara karşı koyan sivil toplum örgütleri var, insan hakları kuruluşları var, “onlar ilgilensinler” diyoruz. Neden? Çünkü örgütsüz bir toplum, örgütlenemeyen bireyler başarı sağlayamaz. Bildiğimiz halde, aynaya bakıp eski halimizi arıyoruz. Dünyadaki olaylara gözümüzü kulağımızı kapatıp giyim kuşamımız, gezmemiz, kendi ailemiz diyoruz; yaşam sadece bu sanki. unutMADIMAKlımda Otuz iki yıl oluyor; 2 Temmuz 1993’te Sivas’ta Madımak otelinde canlı canlı yakılan aydınları, gençleri, sanatçıları televizyondan izlemiştik. Unutulabilir mi o katliam sahneleri? Dumanlar içinde yanan bir bina içinde, canhıraş bağıran, yardım bekleyen canlar ve onlara yardımın gelmeyişi… Mülki amirlik, askerler, hatta merkezi iktidar yanıp kavrulan insanları görmezden geldi. Sevdalarına kavuşamayan gençlerin, torunlarını sevme mutluluğuna erişemeyen büyüklerin yaşadığı acılar ve gözler önüne serilen bu çaresizlik unutulamaz, unutturulamaz. Otuz iki yıldır adalet bekleyen Madımak ailelerinin yaşadıkları acıları ancak anmalarda hatırlıyoruz. Bu acıları, bu acı yaşanmışlıkları unutturmak istiyorlar. Unutmayacak, unutturmayacağız. Unutursak hesap soramayız. Bildiklerimizi paylaşalım, toplumsal dayanışmayı genişletelim. En iyisi örgütlenelim. Devlet hiçbir gerekçe bulamadığı halde tutuklayıp işkence çektirdiği, haksız hukuksuz tutsak ettiği insanları hapisten çıkararak işe başlarsa, ölen canlar yerine gelmez ama yanan yüreklere bir nebze su serpilmiş olur. Onlar unutturmaya çalıştıkça, bizler de müze açarak yaraya kabuk bağlatmıyoruz. Güzel, ama yeterli değil. Bu katliama yol açan sebepler ortadan kalkmadıkça, bilenlerin bilmeyenlere anlatarak olayları diri tutmadıkça, anmalar yeterli olur mu sanıyorsunuz? Olmaz. Görüyoruz halen daha kimlikleri, inançları ve düşünceleri sebebiyle Suriye’de katledilen Alevileri, Filistin’de uygulanan soykırımı, İran’da evlere her an düşecek bomba korkusuyla geçen zamanı… İşini, aşını, evini boşaltıp göç eden insanları izliyoruz televizyondan. Göçler o kadar arttı ki, dünyanın dört bir yanında insanlar, ekonomik, siyasi, iklimsel, toplumsal, kültürel sorunlar, ayrıştırmalar, ötekileştirmeler nedeniyle bir başka yere göç etmeye çalışıyor. Kendi ülkesi içinde göç edenler de var, bunu da görmezden gelemeyiz. Halkların çektiklerini izliyoruz canlı yayınlarda. Ey dünya halkları, şimdi savaş değil örgütlenme zamanı. Farklılıklarımızla bir arada yaşamak güzeldir, zenginliktir. Birlikte olalım, el ele tutuşalım. Bildiklerimizi anlatalım, bilmediklerimizi öğrenelim. Yaşadıklarımızı, belleklerimizi diri tutalım, sebeplerini soralım, dayanışalım, direnelim. Ya hep beraber ya hiç birimiz! Şimdi bu anda öğrendim. İzmir alevler içinde yanarken, bir operasyonla, CHP il başkanı ve birçok kişi gözaltına alınmış. Eski İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer de gözaltına alınmış, ortada elle tutular bir gerekçe yok. Mazeret bile uydurulamamış. Artık bu hırsı bu kini bırakalım bu ülke hepimizin.
 
Geri
Üst