A
Admin
Yönetici
Yönetici
Kadınların bacaklarında sıkça karşılaştığı ve genellikle “kilo problemi” olarak yanlış yorumlanan lipödem, aslında genetik ve hormonal kökenli kronik bir yağ dokusu hastalığı. Beslenme ve Diyet Uzmanı Ekin Sayer, lipödemin geç teşhis edilen ancak doğru yaklaşımla yönetilebilen bir rahatsızlık olduğuna dikkat çekiyor. Sayer, “Lipödem tedavisinde esas olan yalnızca kilo vermek değil; vücudu bir bütün olarak iyileştirmektir” diyerek hastalığın beslenme ve yaşam tarzı ile ilişkisinin önemine vurgu yapıyor. Hormonal Dönemlerde Alevlenen Simetrik Yağ Birikimi Lipödem genellikle kalça, basen, uyluk ve bazen kollarda simetrik yağ birikimi ile kendini gösteriyor. Bu durum vücudun üst kısmı ile orantısız bir görünüm oluşturuyor ve çoğu zaman diyet ve egzersizle geçmeyen inatçı bir yağlanma olarak karşımıza çıkıyor. Ergenlik, gebelik ve menopoz gibi hormonal geçiş dönemlerinde hastalığın belirtileri şiddetlenebiliyor. Bu nedenle, birçok kadın yıllarca çeşitli diyetler denemesine rağmen bacaklarındaki kalınlaşmayı gideremiyor ve bu durumu kendi iradesinin yetersizliği olarak algılayabiliyor. Bütüncül Beslenme Yaklaşımı ile İyileşme Mümkün Lipödem tedavisinde amaç sadece kilo vermek değil, vücudun iltihabi sürecini azaltmak, lenfatik ve dolaşım sistemini desteklemek, ödemi hafifletmek ve kan şekeri dengesini sağlamak olarak tanımlanıyor. Sayer, bu süreçte özellikle anti-inflamatuvar besinlerin önemine dikkat çekiyor. Mevsiminde ve renkli sebzeler, antioksidan yönünden zengin kırmızı-mor meyveler, kaliteli zeytinyağı, omega-3 bakımından zengin balıklar ve doğal baharatlar, hem ödem hem de ağrının azaltılmasına yardımcı olabiliyor. İnsülin Direnci ve Beslenmedeki Rolü Lipödemli bireylerde sık rastlanan insülin direnci, sadece kilo vermeyi zorlaştırmakla kalmıyor; aynı zamanda ödem, yorgunluk ve inflamasyon riskini artırıyor. Bu nedenle basit şeker ve işlenmiş karbonhidratlardan uzak durmak, tam tahıllar, baklagiller ve protein açısından zengin besinleri düzenli tüketmek tedavinin önemli parçaları arasında yer alıyor. Ayrıca su tüketimi ve minerallerin dengesi, lenf sisteminin desteklenmesinde kritik rol oynuyor. Fiziksel Etkilerin Ötesinde Duygusal Yük Lipödem sadece fiziksel bir sorun değil; aynı zamanda kişide derin duygusal etkiler yaratabiliyor. Beden algısında yaşanan sıkıntılar, suçluluk ve utanma duyguları, sosyal izolasyon ve yeme davranışında bozukluklara yol açabiliyor. Uzmanlar, doğru beslenme ve destekle bu sürecin kontrol altına alınabileceğini, kişinin hem bedensel hem de ruhsal olarak güçlenebileceğini belirtiyor.