Liderlerin teması ilişkilerin yönünü değiştirdi

  • Konbuyu başlatan Admin
  • Başlangıç tarihi
A

Admin

Yönetici
Yönetici
Uluslararası politikada en çok konuşulan, dış haberlerde en çok haber olan konu hiç şüphesiz Çin-ABD ilişkileridir. Bu alanda son yıllarda en çok kullanılan ifade ise “ticaret savaşları” oldu. Ancak tarihin gidişatı “savaş” ifadesinin herhangi bir tarafa yarar sağlamadığını gösterdi. Nitekim iki ülke de bu gerilimden çıkış yolunun “görüşme” olduğu konusunda hemfikir görünüyor. Taraflar Mayıs ayında Cenevre’de, Haziran ayında da Londra’da masaya oturdu. İstikamet ise diyalog ve işbirliği olarak açıklandı. Mayıs ayında iki taraf Cenevre’de üst düzey ekonomik ve ticari görüşmeler yaptı ve ortak bir bildiri yayınladılar. Görüşbirliği ile bir Çin-ABD ekonomik ve ticari istişare mekanizması kurmaya karar verdiler ve diyalog ve istişare yoluyla ekonomik ve ticari sorunları çözmek için önemli bir adım attılar. Taraflar Londra'da da yüz yüze görüşüyor. Uluslararası kamuoyu Çin ve ABD’den farklılıkları azaltmaları, karşılıklı güveni artırmaları ve kazan-kazan ilkesine dayalı işbirliği yönünde adımlar bekliyor. ‌Çin Ticaret Bakan Yardımcısı Li Chenggang dün basına verdiği demeçte, Çin ve ABD’nin son iki gün içinde ‌profesyonel, rasyonel, derinlemesine ve samimi görüş alışverişinde‌ bulunduklarını ifade etti.Li, Londra'da düzenlenen ‌Çin-ABD Ekonomi ve Ticaret İstişare Mekanizması'nın ilk toplantısının‌ ardından basına yaptığı brifingde bu açıklamayı yaptı. Li, iki ülkenin 5 Haziran telefon görüşmesi ve Cenevre mutabakatının yerine getirilmesi konusunda ‌prensip olarak anlaştıklarını bildirdi. Li, Londra'daki toplantıda kaydedilen ilerlemenin ‌Çin ile ABD arasında karşılıklı güvenin güçlendirilmesine,‌ iki ülkenin ekonomik ve ticari ilişkilerinin ‌istikrarlı ve sağlıklı gelişiminin teşvik edilmesine ve ‌küresel ekonomik büyümeye güç katacağına inandıklarını kaydetti. ‌ ÖNEMLİ TELEFON GÖRÜŞMESİ Sadece iki ülkede değil, dünyada bahar rüzgârı estiren bu gelişmelerde en kritik adım iki lider arasında yapılan bir telefon görüşmesiyle atıldı. Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping 5 Haziran’da ABD Başkanı Donald Trump ile yaptığı telefon görüşmesinde açık bir ticaret savaşının tarafların çıkarına olmadığının altını çizdi. İki lider arasında 4 aydan fazla bir süre sonra yeniden gerçekleşen bu telefon görüşmesi dünya çapında geniş yankı uyandırdı. ABD Başkanı Trump’ın talebi üzerine yapılan görüşmede Cumhurbaşkanı Xi, Çin-ABD ilişkilerini büyük bir gemiye benzeterek, bu geminin istikametinin doğru kalması için iki ülke liderlerinin dümeni sağlam şekilde tutması, doğru bir yön belirlemesi ve her türlü engel ve sabotajı bertaraf etmesi gerektiğinin, bunun hayati önem taşıdığının altını çizdi. Xi Jinping, ayrıca Cenevre görüşmelerinin sonuçlarını ciddiyetle ve titizlikle hayata geçirdiklerine dikkat çekerek, ABD’nin de kaydedilen ilerlemeleri gerçekçi bir şekilde değerlendirmesi ve Çin’e yönelik olumsuz tedbirlerini geri çekmesi gerektiğini vurguladı. Trump ise görüşmede iki ülke arasında Cenevre’de yapılan görüşmelerin çok başarılı olduğunu ve tarafların iyi bir anlaşmaya ulaştığını ifade ederek, Çin ile birlikte anlaşmayı hayata geçirmek için çaba harcamaya istekli olduklarını, Çinli öğrencileri ABD’de öğrenim görmeye davet ettiklerini kaydetti. Uzmanlar, Trump yönetiminin telefon görüşmesi davetinin, tarife ve ticaret savaşlarının ABD için “tahammül edilemez bir yük” hâline geldiğini ve Washington’un Beijing ile ilişkilerini iyileştirmek için çaba sarf ettiğini gösterdiği değerlendirmesini yaptı. Uzmanlar, ayrıca orta ve uzun vadede Çin ve ABD’nin ikili ekonomik ve ticari ilişkilerdeki yapısal sorunları çözmek ve ikili ilişkilerin istikrarını sağlamak için müşterek çaba göstermesi gerektiği görüşünde. SAĞLIKLI GELİŞME YOLU Çin-ABD ekonomik ve ticari ilişkileri sağlıklı gelişebilir mi? Bu sorunun yanıtı açık: Washington, cezai tarife politikasından vazgeçer ve yapıcı diyalogu seçerse, Çin-ABD ekonomik ve ticari ilişkileri sağlıklı bir şekilde gelişecektir. İki liderin telefon görüşmesindeki çağrısı dünyanın en büyük iki ekonomisi arasındaki diyaloğun güçlendirilmesine ivme kazandırdı ve iki ülke arasındaki ekonomik ve ticari ilişkilerin doğru yola dönmesinin yolunu açtı. Bu da Londra’daki görüşmelere zemin hazırladı. ABD yönetiminin tek taraflı eylemleri yalnızca kendi çıkarlarına zarar veriyor, Çin-ABD ilişkilerini ve küresel ticareti baltalıyor. Tarife fırtınasının yükünü ABD şirketleri ve tüketiciler üstlendi. Çin, tüm ülkelerle sağlıklı ekonomik ve ticari ilişkilerin geliştirilmesini savunuyor ve ABD ile ekonomik ve ticari ilişkilere büyük önem veriyor. Çin-ABD ekonomik ve ticari ilişkilerinin sağlıklı gelişimi, iki ülkenin ve halkının yararına olacaktır. NADİR TOPRAK ELEMENTLERİ Nadir toprak elementler, konusunda askeri ve sivil niteliklerinden dolayı ihracat kontrollerinin uygulanmasının uluslararası kabul görmüş uygulamalarla uyumlu olduğu kabul ediliyor. Çin, nadir toprak elementleriyle ilgili yasalara uygun olarak ihracat kontrolleri uygulamaktadır. Amaç, ulusal güvenliği ve çıkarları daha iyi korumak, silahların yayılmasını önleme gibi uluslararası yükümlülükleri yerine getirmek ve dünya barışını ve bölgesel istikrarı koruma konusundaki tutarlı konumunu yansıtmaktır. ABD, diyalog ve işbirliğinin tek doğru seçenek olduğunun farkına varmalıdır. İki taraf, yerleşik ekonomik ve ticari danışma mekanizmasını iyi kullanmalı, eşitlik tavrını sürdürmeli, endişelere saygı göstermeli, kazan-kazan sonuçları için çaba göstermelidir. İYİMSERLİK HAVASI Çin ile ABD arasındaki görüşmeler birçok ülkede olduğu gibi ekonomi haberlerinde iyimser bir hava oluşturdu. Haberlerde bu görüşmelerin beklentileri artırdığına vurgu yapılıyor. Örneğin, Boeing’in Çin’e yeniden 737 MAX teslimatına başlaması, ABD ile Çin arasında ticaret savaşlarının gölgesinde geçen zorlu yılların ardından ekonomik ilişkilerde kontrollü bir yumuşamanın işareti olarak değerlendiriliyor. Boeing’in CFO’su Brian West, “Çin, hem mevcut sipariş portföyümüz hem de uzun vadeli büyüme hedeflerimiz açısından hayati bir konumda” ifadelerini kullanmıştı. Uzmanlara göre, Boeing’in Çin’deki teslimatlarının yeniden başlaması, şirketin pandemi sonrası toparlanma stratejisinin temel yapı taşlarından biri olacak. Boeing teslimatlarının yeniden başlaması, yalnızca havacılık sektörü açısından değil, iki ülke arasındaki genel ekonomik ilişkiler açısından da önemli bir işaret. Haberlerde, “Boeing teslimatları gibi olumlu gelişmeler, taraflar arasında “kontrollü normalleşme” dönemine girilebileceğine dair umutları artırıyor. Bu sürecin kalıcılığı ise, Londra’da süren görüşmelerin sonucuna ve Temmuz ayında tarifelerin tamamen kaldırılıp kaldırılmayacağına bağlı” ifadeleri yer alıyor. ÇİN LİDERİNİN ÇAĞRISI VE TAAHHÜDÜ Kırmızı Kedi Yayınevi tarafından yayınlanan “İnsanlığın Ortak Geleceğini İnşa Etmek Üzerine adlı kitapta Xi Jinping’in 2012’den bu yana yazdığı makale ve yaptığı konuşmalar yer alıyor. ÇKP Merkez Komitesi Genel Sekreteri ve Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping Kasım 2012’de düzenlenen ÇKP 18. Ulusal Kongresi’nden bu yana, ortak geleceğe sahip bir insanlık topluluğu inşa edilmesi çağrısını sık sık yineliyor. Xi Jinping’in bir de taahhüdü var: “Dünyaya, Çin’in asla hegemonya peşinde koşmayacağına veya genişleme girişiminde bulunmayacağına dair söz verdik ve Çin’in her zaman dünya barışını koruyan sarsılmaz bir güç olacağını vurguladık. Bu taahhütlerimize sadık kalmalı ve onları kararlılıkla yerine getirmeliyiz. Refah içinde ve istikrarlı bir dünya, Çin’e fırsatlar sunar ve Çin’in kalkınması da dünyaya fırsatlar getirir.”
 
Geri
Üst