A
Admin
Yönetici
Yönetici
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Çin’in Tiencin kentinde düzenlenen Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) Dışişleri Bakanları Zirvesi’nin oturum aralarında İran Dışişleri Bakanı Seyyid Abbas Arakçı ile önemli bir görüşme gerçekleştirdi. Lavrov görüşmeye dair yaptığı açıklamada, İran'ın nükleer programıyla ilgili meselelerin yalnızca barışçıl yollarla çözülmesi gerektiğini vurguladı. Moskova'nın bu konuda net tutumunu koruduğunu belirten Lavrov, İran’ın nükleer tesislerinin yeniden inşası için Rusya'dan herhangi bir yardım talebinde bulunmadığını da ifade etti. Rusya Dışişleri Bakanı, İran'ın yıllar önce nükleer silah üretiminden resmen vazgeçtiğini hatırlatarak, “Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın da (AİEA) bugüne dek İran’ın askeri amaçlı nükleer faaliyet yürüttüğüne dair hiçbir kanıtı bulunmuyor,” dedi. Lavrov, İran’ın barışçıl amaçlarla uranyum zenginleştirme hakkına sahip olduğunu ve bu hakkın uluslararası sözleşmeler çerçevesinde güvence altına alındığını belirtti. “İran, AİEA'nın tam üyesidir ve bu statü, ülkenin enerji temini için nükleer teknolojiyi geliştirmesini meşru kılar,” diyen Lavrov, bu temel hakların siyasi baskılarla engellenemeyeceğinin altını çizdi. İran ve Rusya: Diplomatik temaslar sürecek Tiencin'deki görüşmede iki ülkenin dışişleri bakanları, çeşitli düzeylerde diplomatik temasların sürdürülmesi konusunda mutabık kaldı. Arakçı ve Lavrov’un görüşmesi, Şanghay İşbirliği Örgütü çatısı altında Rusya ile İran’ın çok taraflı iş birliğini derinleştirme yönünde attığı adımların yeni bir göstergesi oldu. İran ve Rusya, son dönemde Batı’nın tek taraflı yaptırımlarına karşı ortak siyasi duruşlar sergilerken, nükleer enerji, savunma iş birliği ve bölgesel güvenlik konularında da koordinasyonlarını artırıyor. Lavrov’un sözleri, özellikle İsrail ve ABD’nin İran’a yönelik nükleer şantaj politikalarına karşı Rusya’nın net tutumunu bir kez daha ortaya koymuş oldu. İran’ın nükleer programının tamamen yasal ve denetime açık olduğunu vurgulayan Moskova, bu alandaki dış müdahalelerin siyasi saiklerle yürütüldüğünü ve uluslararası hukuka aykırı olduğunu savunuyor. Bu açıklama, Şanghay İşbirliği Örgütü içindeki iş birliği ruhunu pekiştirirken, İran'ın bölgesel ve küresel düzeyde giderek artan diplomatik desteğini de gözler önüne serdi.