A
Admin
Yönetici
Yönetici
Her sene haziran ayında, ülkede sessiz bir göç başlar. Göç eden yalnızca gençler değildir; umutlar, kimlikler, yönünü bulmaya çalışan hayatlar da göç eder. O sabah milyonlarca genç bir sınav salonuna değil, görünmeyen bir kimlik tüneline girer. Ellerinde kalem, silgi, kimlik kartı ve çoğu zaman farkında bile olmadıkları ağır bir yük: Bir ömürlük anlam, değer, kabul görme arayışı. O kapıdan içeri girdiklerinde artık sadece birer öğrenci değildirler. Kimisi ailesinin tek umudu, borçlarını kapatacak bir çıkış yoludur. Kimisi ailesine yük olmamak için çabalarken, kimisi hayatını baştan yazma şansını kaybetmemek için mücadele eder. Ve dile gelmesede çoğu zaman içlerinde aynı cümle yankılanır: Bu sınavdan sonra kim olacağım? Dışarıdan bakıldığında salon sessizdir. Ama içeride, içlerinde fırtınalar kopar. Kalp ritimleri saat tik taklarına karışır. Dakikalar geçtikçe nefesler kısalır. Hiç kimse dışarından göremez bunu. Çünkü bu, sadece kalem ve kağıt arasında değil, benlikle beklenti arasında yaşanan bir savaştır. Ve bu savaşta herkes yalnızdır. Bu sınav sadece bilgi ölçmez aynı zamanda, kimlik biçer, etiket yapıştırır, yol haritası çizer. Üstelik eşitmiş gibi davranarak yapar bunu. Halbuki herkes aynı sınava girer ama aynı şartlarda hazırlanmaz. Aynı odayı paylaşmaz, aynı sofrada oturmaz, aynı yükü taşımaz. Ama gerçekler sınav kitapçıklarında görünmez. Zil çalar, sınav biter, kapı açılır. Herkes dışarı çıkar. Biz sonuçlara bakarız. Puanlara, sıralamalara, başarı oranlarına. Ama kimse o puanın neye mal olduğunu sormaz. Kimse demez ki: Bu çocuk kimdi, şimdi kim oldu? Çünkü sistem cevabı sever, sorudan kaçar. Yüzeyde ‘herkese açık bir yarış’ gibi gösterilen bu süreç aslında çok daha derin bir ayrımın, sessiz bir eşitsizliğin izlerini taşır. Sınav bir son değildir. Sadece bir eşiğin adıdır. Ve belki de en kritik soru şudur: Bu eşiği geçtikten sonra geriye kim kaldı? Sistemin sıraladığı biri mi, yoksa hala kendi sesini duyabilen biri mi? Asıl mesele, kazanmak değildir. Kendini kaybetmeden geçebilmektir o eşiği.