Ketenalp Meclis’te Konuştu: Demokratik ve Çoğulcu Bir Anayasa Yapılmalı

A

Admin

Yönetici
Yönetici
Bingöl Barosu Başkanı Yusuf Ketenalp, Türkiye Büyük Millet Meclisinde (TBMM) düzenlenen Millî Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonunda konuştu.

Sürece dair görüşlerini dile getiren Ketenalp, TBMM çatısı altında bu topraklara barışı, kardeşliği getirecek, millî dayanışmayı pekiştirecek adımların atılacağı komisyona davet edilmesinden memnuniyet duyduğunu ifade etti.

Ketenalp, konuşmasını şöyle sürdürdü; “22 Ekim 2024 tarihinde Sayın Devlet Bahçeli'nin Mecliste partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmayla, yine akabinde siyaset kurumunun verdiği mesajlardan sonra yeni süreçle ilgili bilgi sahibi olduk. Daha önce de ülke olarak deneyimlediğimiz benzeri süreçler bir şekilde olumsuz sonuçlanmış ise de bugün süreç hem siyasi partilerde hem de toplum tabanında birbirinden farklı düşünen insanlardan aldığı destekten ötürü umut vericidir ve önceki süreçlerden bu yönüyle de farklıdır. Bugünkü süreç, aslında bu ülkenin birlik ve beraberliği için, barış ve kardeşliği için atılmış büyük bir adımdır.

Kuşkusuz atılan bu büyük adımın temel hak ve hürriyetler ile yine komisyonun adında yer alan "demokrasi" en temel kısmını oluşturmaktadır. Zira, Kürt meselesi aynı zamanda bir demokratikleşme meselesidir. Sürecin nihayete ermesiyle sağlanacak barışla aslında demokrasinin önündeki engellerin de kalkmış olacağını hep birlikte görmüş olacağız.”

“ANAYASA'DA EŞİT VATANDAŞLIK VE YURTTAŞLIK GÜVENCE ALTINA ALINMALI”

Anayasa’da eşit vatandaşlığın güvence altına alınması gerektiğini ifade eden Ketenalp, “Öncelikle, bir hukukçu olarak, bir Baro Başkanı olarak temel hak ve hürriyetlerin önemini vurgulayarak bu sürecin ihtiyacı olan şey, köklü ve demokratik adımların toplum tabanından başlayarak tüm kesimlere yansıması ve her bireyin bunu gündelik yaşamında hissetmesidir. Bu bağlamda, Anayasa'da eşit vatandaşlık ve yurttaşlık güvence altına alınmalı, buna halel getirecek uygulamalar sona erdirilmelidir” dedi.

“DİLLER ÜZERİNDE BASKI KALDIRILMALI”

Konuşmasında, diller üzerindeki baskının kaldırılması gerektiğini belirten Ketenalp, şunları söyledi; “Kürtçe’ye, Zazaca’ya ve bu topraklarda konuşulan diğer tüm diller üzerindeki baskının kaldırılarak kamusal alanda kullanılması için teşvik edilmesi, dillerimizin yaşatılması için buna yönelik çalışmalar yapılması gerekir. Şu anda aranızda bulunan ve Zazaca konuşan, belki de tek birey olmam hasebiyle kadim bir dil olan ana dilim Zazacanın yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu da belirtmek isterim. Toplumsal barış için ortak tarihsel ve kültürel çalışmaların yapılması, buna yönelik projelerin hayata geçirilmesi gerekir.

-AYM VE AİHM KARARLARI UYGULANMALI-

Cezaevlerinde bulunan ağır hasta tutuklu ve hükümlülerin sağlık ve yaşam hakkı gözetilerek infaz koşullarının insan onuruna ve evrensel hukuk ilkelerine uygun hâle getirilmesi gerekir. Yargının bağımsız ve tarafsız bir şekilde işlemesi sağlanmalı, Anayasa Mahkemesi kararları hüküm yorumlaması yapılmadan uygulanmalı ve ülkemizin taraf olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi bağlayıcılığı dikkate alınarak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları uygulanmalıdır. Yapılan araştırmalarda toplumda çok düşük oranlarda olan adalete güven duygusu da bunlarla birlikte arttırılmalıdır.

-KAYYUM UYGULAMALARININ SONLANDIRILMALI-

Halk iradesini hiçe sayan kayyum uygulamaları demokrasinin temel taşı olan seçme ve seçilme hakkı ilkelerinin ihlalidir. Kayyum uygulamalarının sonlandırılması için gerekli yasal düzenlemeler yapılmalı, ayrıca yerel yönetimlerin güçlendirilmesiyle halkın doğrudan yönetime katılması sağlanmalıdır.

-DEMOKRATİK VE ÇOĞULCU BİR ANAYASA YAPILMALI-

Ekonomik, sosyal kalkınmanın sağlanabilmesi için tarım, hayvancılık projeleri ile sanayi kuruluşlarına destekleme sağlanması ve iş yaşamına yeni atılacak kişilere istihdam alanları, spor ve kültürel proje imkânlarının da tanınması gerekmektedir. Son olarak, ülkemizde bulunan tüm kesimlerin sürece dâhili sağlanarak demokratik ve çoğulcu bir anayasa da yapılmalıdır. Gelinen nokta, verilen çaba çok kıymetlidir ancak gidilecek daha çok yol vardır. Bu topraklarda birliğin, kardeşliğin ve barışın hâkim olacağına ben şahsen inanıyorum. Sözlerimi de Mevlâna'nın şu sözleriyle bitirmek istiyorum: ‘Bir gün gelir açmaz dediğin çiçekler açar, gitmez dediğin dertler gider, bitmez dediğin zaman geçer; hayat öyle bir sır ki önce şükür, sonra sabır, sonra da inanmak gerekir’.”

(Haber Merkezi)
 
Geri
Üst